Millet İttifakı bileşenlerinin ittifak ettikleri en önemli konu “Güçlendirilmiş parlamenter sistem” Ülkemiz bir süredir “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” ile yönetiliyor. Ya da yönetilemediği artık görülüyor. Amaç farklı olsa da Cumhur İttifakı da yeni bir Anayasanın gerekliliğini ortaya atmak gereğini hissediyor. Ama ne yazık ki ikisi de tepkisel amaçlı..

***

2017 Anayasa değişikliği ile yürütmenin daha istikrarlı ve daha hızlı çalışacağı iddiası ile “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” oluşturuldu. Yaklaşık 4 yıldır sürdürülen bu ucube sistemle hiçbir şeyin düzelmediği, aksine özellikle dış politikalarda yeni ve çok tehlikeli bir döneme girildiği, ekonomide batma noktasına gelindiği için Millet İttifakı yeni bir anayasa yapılması çalışmalarında ittifak etti. Henüz tam anlamıyla şekillenip kamuoyuna açıklanmayan ve adına “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” denilen bu çalışmanın bir tepki anayasası olması ihtimali beni düşündürüyor. Yani bu defa da tüm yetkilerin yürütmenin elinden alınıp TBMM’ye verilmesinin de çok büyük yanlış olacağını düşünüyorum.

***

Ben nerdeyse 40 yıldır 2 dönemle sınırlı Başkanlık Sistemi’ni savunan bir kişiyim. Çünkü yerel yönetimlerin güçlenmesi, sorunların yerinden ve yerelden çözümlenmesi gerektiğine inanıyorum. Bu nedenle ben hala yerelde yetkileri ve vesayeti çok kısıtlanmış, ama dış ilişkiler, dış politikalar, ulusal güvenlik, ulusal ölçekte projeler gibi konularda güçlendirilmiş tarafsız bir başkanlık sisteminden yanayım. Koalisyonlara mecbur eden, sık sık hükümetler düşürülen, hükümeti kurmak için bin türlü kirli pazarlıkların yapıldığı, kafası bozulanın erken seçime gittiği, Genel başkanların ömür boyu koltuğundan kaldırılamadığı istikrarsız bir sistemi savunmak beni hiç heyecanlandırmıyor. Ne kadar düzgün işlerse işlesin, kim ya da hangi kurum, hatta TBMM biletek yetkili olursa olsun Türkiye’nin artık Ankara’dan yönetilmesininimkansızlığını ve yanlışlarını görüyorum. TBMM’den bakan alınmasına da karşıyım. Çünkü yasa yapmak ile yasaları uygulamak hep aynı kişilerin becerebileceği bir nitelik değildir. Düşünebiliyor musunuz, Keşan’da Belediye Başkanı Yardımcısı seviyesinde görüntü veren Sn. Fatma Aksal bile belki de “Madem milletvekili seçildim. Öyleyse şimdi sıra, bir fırsatını bulup bakan olmakta” diye düşünebilir. Haklıdır da… Olabilir de…

***

Kısacası ben “Parlamentosu ve yerel yönetimleri  güçlendirilmiş başkanlık sistemi”nden yanayım. Bu konuda benim daha söyleyeceklerim var. Sizlerin de söyleyecekleriniz olmalı.

Şimdilik bu kadar…