Ulaş DEMİRAY

SAROS TURİZM ÇALIŞTAYI ile ilgili yazıma Keşan TSO (Ticaret ve Sanayi Odası)Yönetim Kurulu Başkanı Sayın İsmail Şapçı’dan bir düzeltme/açıklama geldi. Şapçı toplantıda FRSU iskelesi ile ilgili KTSO’nun görüşlerini sözlü ve yazılı olarak dile getirdiğini belirterek, bu konuda kendilerinin ODTÜ öğretim üyelerine hazırlattıkları bir raporu da bana gönderdi.

Bu rapordan umarım FRSU ile ilgili dava açan ekibin ve avukatlarının haberi vardır.

***

Her şeyden önce pek alışık olmadığımız bu duyarlılıktan ötürü sevgili İsmail Şapçı’ya teşekkür ederim. Yerel Gazetelerde çıkan bu tür yazıları okuyan, ciddiye alan yönetici bulmak artık çok zor.  Bu konuda daha önce yazdığım ve Keşan yerel basınında yayınlanan  “Aksal Ve Helvacıoğlu FSRU Projesinin Neresinde?” başlıklı yazıma bugüne kadar sözlü ya da yazılı bir yanıt gelmemesini örnek gösterebiliriz.

***

Neyse… Gelelim Sayın Şapçı’nın açıklamalarına. Toplantıda yaptığı konuşmadaki bu bölümü benim duyamamış olma ihtimalim var. Önemli de değil. Önemli olan Keşan TSO’nun; ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü Deniz Mühendisliği Araştırma Merkezi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner’e hazırlatıp vali beye sunulan rapor.  “Saros Körfezinde Yapılması Planlanan FSRU Ve LNG Gemi İskelesinin Olumlu-Olumsuz Yönleri İle Değerlendirilmesi Ve Yaratacağı Çevresel Etkilere Karşı Çözüm Önerileri” başlıklı bu raporda FSRU iskelesi ile ilgili olumlu ve olumsuz görüşler gayet açık olarak ifade edilmiş. Olumsuzluklar açısından belirtilen bir bölüm var ki, bunu okuduğunuzda “Gerisi teferruat…” diyebiliyorsunuz.

***

İşte raporda en can alıcı bölüm:

“…tesisin yeri 2010 yılında ilan edilen Saros Özel Çevre Koruma Bölgesinin 2.8 km yakınındadır.

T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından hazırlattırılan, Saros Körfezi Özel Çevre Koruma Bölgesi, Karasal ve Denizel Biyolojik Çeşitliliğin Tespiti Projesi kapsamında yapılmış proje, Saros Körfezi’nin Ege Denizi ile etkileşimini, karasal ve denizel biyolojik çeşitliliğin kapsamını ortaya koymuş önemli bir belgedir. Proje sonuç raporu, Saros Körfezi’nin daha iyi korunması, kullanılması ve değerlendirilmesi için karar vericilere büyük destek sağlamayı amaçlayarak gerçekleştirilmiştir. Proje Raporu önsözünde de bu konu vurgulanmaktadır.” … (Ancak iskele işler hale geldiğinde)Yakıt taşıyan gemilerin Saros Özel Çevre koruma alanından geçmesini kaçınılmaz duruma getirmiştir. Uzak yollardan gelen ve gemi tabanına yapışan farklı deniz canlılarını da beraberinde taşıyan bu gemilerin Özel Çevre Koruma Alanına girmesi, koruma alanındaki canlı türlerine zarar verecek yabancı türlerin alana girmesine yol açacaktır.

***

Yani rapor diyor ki “Ey devlet bu bölgeyi 2010 yılında “Saros Özel Çevre Koruma Bölgesi” olarak kabul ve ilan etmişsin, şimdi de kesinlikle zarar verecek gemilerin bu Özel Koruma Bölgesi’nde cirit atmasına izin veriyorsun”…  Hani özel bir bölgeydi burası? Hani titizlikle korumak gerekirdi?

***

Sayın İsmail Şapçı’ya bu açıklaması nedeniyle teşekkür ederim. Keşan TSO (Ticaret ve Sanayi Odası)bu yörede çivi çakacak herkesin önemsemesi gereken çok önemli bir kuruluştur. Her türlü koltuk sevdasının üzerinde bir önemi olan FSRU ile ilgili bu konuda sessiz kalanlar “Ben Edirne’yi, Keşan’ı iyi yönettim. Görevimi layığı ile yaptım” diyemezler. Bu aşamada herkesin tavrı çok önemlidir.