ENEZ MEKTUBU - Ulaş DEMİRAY

FSRU ve SAROS KÖRFEZİ TBMM’de tartışılmış. Verilen araştırma önergesi sonuçta AKP ve MHP oyları ile red edilmiş. İdare mahkemelerinin iki defa “YANLIŞTIR” kararına rağmen hukuktan, bilimsellikten, insaftan nasibini alamamışların “Biz yaptık, oldu” kurnazlığı ile sürdürdükleri bu çevre felaketi, bir gaflet, bir delalet değil doğrudan doğruya bir ihanettir. Doğaya karşı böyle bir ihanet kumpası içindeki AKP’yi anlamak mümkündür de Keşan Milletvekili Fatma Aksal’ı anlamak mümkün değildir… 

***

Siyaset ince terazili bir uğraştır.. Eğer bir siyasi partinin üyesi hatta milletvekili iseniz bazen inanmadığınız bir konuda da parti kararlarına uymak zorunda kalabilirsiniz. Parti kararının aksine kamuoyu önünde konuşamazsınız. Çok karşı iseniz oylamaya katılmazsınız. Hatta alınan karar sonucu gerçekten bu kararı içinize sindiremiyorsanız istifa eder bu hukuksuzluğa, bu ihanete ortak olmazsınız. Ya da hiçbir şey yapmasanız da bu yanlışlığı sırf saraya mesaj vermek adına savunmazsınız. Savunuyorsanız yapılan işin doğruluğunu kanıtlamak için Yunanistan’ı, Dedeağaç’ta yapılanı örnek göstermezsiniz. Yapılan iş hukuksuz mu, değil mi, Saros’a bir zararı var mı yok mu? Önce ona bakarsınız.

***

Çok başarılı bir süreci neredeyse 3-4 yıldır sürdüren Keşan Kent Meclisi ve diğer bileşenler hukuk zaferini iki kez kazanmışlardır. Ama ne var ki Keşan halkının, meslek odalarının, en başta da Belediyesi’nin ve Saros’ta yaz aylarında sefasını süren yaklaşık 150 bin kişinin duyarsızlığının bedelini, ne yazık ki gelecek nesiller ödeyecek. “Hayır biz Keşanlılar olarak duyarsız kalmadık, tepki gösterdik ve bu böyle yarım kalmayacak” diyorsanız, AKP ve özelde Sn. Fatma Aksal, bu saraydan, hukuksuzluktan, Katar’dan, 5 li çeteden yana tavrının, pervasızlığının bedelini ilk seçimlerde ödemelidir. Keşanlılar bu duyarsızlığı unutmamalıdır.  Ne kadar Keşanlısınız, Edirneli ve Trakyalısınız; bunu hep birlikte göreceğiz.

***

Sn. Keşan Belediye Başkanı Helvacıoğlu’na gelince, genelde muhalif seçmenlerin bile başarısını ve farklılığını kabul ettikleri bu süreçte, sanırım bu Saros dalgası ve AKSAL’ın bu “Saraydan çok Saraycı” tavrı nedeniyle “Kurunun yanındaki yaş…” misali önemli bir darbe yemiştir. “Saros’a sahip çıkamayan bir Belediye Başkanı” imajı ne alıp ne götürecek bunu ilk seçimlerde hep beraber göreceğiz. Oda Başkanı olduğu dönemden beri takip ettiğim ve takdir ettiğim Sn. Helvacıoğlu’nun bu suça ortak olmamasını, bu girdaptan bir an önce kurtulup çıkmasını, hak etmediği bu utancı daha fazla yaşamamasını öneriyorum. Keşanlıların, hatta Edirnelilerin ona sonraki yıllarda da ihtiyacı olacaktır. Böyle bir iddiası varsa artık bu iddia ne yazık ki AKP çatısı altında gerçekleşemez. “Sepeti koluna, herkes kendi yoluna” deme zamanı gelmiştir.

***

Siyaset öncelikle, Saray’a şirin görünmek, için değil, sizi seçenler için, yaşadığınız yörenin hassasiyetlerini savunmak için yapılmalıdır. Çevre katliamına rağmen, hukuksuzluğa rağmen, kendi hemşehrilerine, kendi coğrafyasına rağmen siyaset yapılmaz. Kaldı ki Katar’ın hatırını ve çıkarlarını savunmak bu yöre milletvekiline yakışır diyen, bu tavrı alkışlayan hiçbir Keşanlı da olamaz.. 

Bu bir kara lekedir. Ve bu leke yıllar geçer, devir değişir, torunlarınıza bile miras kalır..