AYŞİN SEÇİL GEZER

Festivalin renkli geçtiğini ifade eden Bostancı, şunları söyledi: “Enez Av ve Balık Festivalini geride bıraktık. Enez doğasıyla, tarihiyle güzel bir cennet. Yeşille mavinin buluştuğu, tarihin, denizin, balığın bir arada bulunduğu çok güzel bir coğrafya. Enez Av ve Balık Festivali geçen seneye göre daha görkemli, daha kalabalık oldu. İlgi daha çoktu ve daha çok etkinlik ile kutlandı. Bu sene festival amacına gerçekten ulaştı. 5 bin nüfuslu bir yerin festivalinde ortalama 30 bin insan vardı. Çok güzel geçti. Huzur ve güven bozacak herhangi bir şey olmadı. Düşündüğümüzün üzerinde güzellikler içerisinde geçti.” 

FESTİVALLERİ İLÇE FESTİVALİ OLMAKTAN ÇIKARTIP, BÖLGE FESTİVALİNE DÖNÜŞTÜRMEK GEREKİYOR

Enez’in tanıtımına festivalin katkı sağladığını aktaran Abdullah Bostancı, “Enez’i tanıtma ve turizm hedefleri doğrultusunda güzel bir yere oturttuğumuzu düşünüyorum. Faydalı oldu. Enez emekleme evresini geçti, yürüyor ama henüz koşma evresine gelemedi. Önemli olan bu kurduğumuz sistemi devam ettirmek. Festivalleri ilçe festivali olmaktan çıkartıp, bölge festivaline dönüştürmek gerekiyor. Keşan, Enez’i içerisine alabilecek Saros Festivali şeklinde yapabilir miyiz?” dedi.

BÖLGEMİZ BARIŞ COĞRAFYASI HALİNE DÖNÜŞEBİLİR

Bölgemizi festivaller ile barış coğrafyasına dönüştürebileceğimizin vurgusunu yapan Bostancı, açıklamasını şu şekilde sonlandırdı: “Dedeağaç karşımızda, Gümülcine karşımızda onları da içerisine katabilecek, Balkanları içerisine katabilecek bir festivale dönüştürebilir miyiz? Ortak coğrafyamızda öznel ve nesnel sorunlarımıza objektif şekilde baktığımızda bunların ortak olduğunu görüyoruz. Yunanistan’da çıkan bir hastalık herkesi etkileyebiliyor, Meriç nehri taştığında her iki taraf da etkileniyor. Bizim atacağımız temellerle, ortak coğrafyada yaşayan insanlarla, festivallerle, bölgemiz barış coğrafyası haline dönüşebilir. Katılımcılara, destek veren herkese teşekkür ediyorum.”