ENEZ MEKTUBU - Ulaş DEMİRAY

Edirne’de bir beton ve parke döşeme tesisi hizmete girmiş. Kamu ve Özel Sektör işbirliği ile gerçekleştirildiği açıklanan bu tesis şöyle faydalı, böyle yararlı dense de akla takılan sorular da yok değil. Örneğin kamuyu kim temsil ediyor, özel sektör dedikleri kimdir? Nasıl bir sermaye ve yönetim paylaşımı vardır? Yönetimde ağırlık kimdedir? Bir HAKSIZ REKABET söz konusu mudur? Bunlar ilk anda sorulması gereken sorular...

***

Yönetimde ağırlık özel sektörde, denetim kamuda ise çok fazla söylenecek şey yok. Ama eğer ağırlık ve yönetim kamuda ise çok yakında, ya da en azından Vali CANALP görevini tamamlayıp Edirne’den ayrıldıktan sonra bu tesis siyasiler tarafından önemli bir arpalık haline gelecektir. En fazla 10 kişinin çalışacağı bu tesislerde 60-70 kişinin çalışıyor göründüğüne tanık olacağız. Maliyetin yarıya düşmesi değil, 2 ye katlanmasının tanığı olacağız. Örnek mi? Enez KİLİTTAŞ fabrikası gözümüzün önünde. 6-7 kişinin yeterli olduğu bu fabrikada kaç kişinin çalışır görünüp, aslında kaç kişinin bu şirket üzerinden nemalandığını en başta Enezliler olmak üzere herkes merak edip öğrenmelidir.

***

Bu yöntemle maliyetin yarıya düşmesi geçici bir süre mümkün olsa da süreç içinde bu kesinlikle mümkün değildir. Bazı işler özel sektörün işidir. Özel sektör gerektiğinde geceli gündüzlü çalışır, duruma göre zararına satış yapar,  yine gerektiğinde yenilenen teknolojiye kısa zamanda ayak uydurur. İcabında geçici işçi kullanır. Çalışmada uyum sağlamak için gerekirse tazminatını öder işçi çıkartır, yenisini alır. İşçiler de siyasi mülahazalarla değil, yetkinlik ve performans özelliklerini sürdürdükçe işlerini yapmaya devam ederler. Eğer bu tesisi kamu yönetiyorsa, o zaman her seçimden sonra bilinen, alıştığımız işten çıkartmalar ve yandaş yerleştirmeler acımasızca yaşanır. Eskiler çıkartılmazsa da yerine yenileri alınarak kadrolar şişirilir. Bu tüm kamu işletmelerinde her zaman yaşanan bir döngüdür.

***

Ayrıca bu işletme yolsuzluklara açık bir sektördür. Günde kaç kamyon kum çıkarıldığını, aynı miktarda işlenip işlenmediğini takip etmek zordur. Nitekim yine bu konuda Enez’de konuşulan, mahkemelik olan, hatta hala sürdüğü söylenen bu tür olaylar yaşanmıştır. Edirne’yi bilmem ama Enez’de kum öylesine büyük bir zenginlik ki kullanılmaması yanlıştır ama bu kullanımın Belediye eliyle yapılması da yanlıştır. Yani kumun ne kadar üretildiğini, nereye gittiğini denetleyecek olanın aynı zamanda bu kumun kullanıcısı olması hırsızlığa davetiyedir. Sonuçta kimi kime şikayet edeceksin ki…

***

Aydın’da İl genel meclisi üyesi olduğum sıralarda tanık olmuştum. Zamanında kurulmuş, ama yukarıda anlattığım nedenlerle çok önceleri batmış bir kilittaş atölyesinde çalıştıkları gerekçesi ile içlerinde bazıları kadın olan 16 kişiye her ay evde oturdukları halde tıkır tıkır maaş ödeniyordu. Umarım oturdukları yerden EYT’ye falan takılmadan emekli olmuşlardır.

SÖZÜN ÖZÜ : Herkes kendi işini yapmalı. Devlet de sıkı bir denetleyici olmalı…