ENEZ MEKTUBU

Hala SOĞUK SAVAŞ dönemi şablonları ve alışkanlıkları ile Siyaset senaryoları yazmak ve felaket tellallığı yapmak konusunda azimli ve kararlı bazı kişi ve çevreler CHP, İYİ Parti ve Saadet ittifakına HDP’nin alınmayışına tepki gösteriyorlar. Türkiye'de sorunların TBMM’de ve demokrasi içinde çözülmesi isteniyorsa elbette HDP’nin de o çatı altında olması aklın gereği. Kaldı ki Kürt oyları olmadan bu seçimlerde muhalefetten başarı beklemek elbette kolay ve hatta mümkün de değil..İyi ama bunu düşünen yalnızca sizler değilsiniz. Kürt oylarının önemini ve gerekliliğini her parti derin derin düşünüyor. Ama hiç birisi HDP ile yan yana görünmek de istemiyor. Ne yazık ki yıllardır sürdürülen ırkçı ve algı politikaları ile varılan nokta bu.

***

Gerçi kürtlerin oyuna talip olmak için mutlaka aynı ittifak içinde olmak da gerekmiyor. Keşke o ittifak içinde HDP de olabilseydi. Ama ittifak içindeki partilerin tabanlarının böyle bir birlikteliğe hangi tepkiyi göstereceği bilinmiyor mu? Hatta HDP ile aynı ittifak içinde görünmek CUMHUR İTTİFAKI kurmaylarının pusu kurup bekledikleri bir hareket tarzı değil mi? Böyle bir ittifak Dimyata pirince giderken, evdeki bulgurdan olmak anlamına gelmez mi?

***

Aslında HDP’nin ittifak dışında seçimlere girmesi, yani bir ölçüde dışlanması, mağdur edilmesi HDP için önemli bir fırsata dönüşmüştür. Bu dışlanmışlıkla HDP %10 barajını tahminlerin çok ötesinde önemli bir yüzde ile aşacaktır. Bu da muhalefet cephesinin tabelasına çok daha fazla bir milletvekili sayısı olarak yansıyabilecektir.

***

BARIŞ isteyen, demokrasi isteyen, adalet ve huzur isteyen, yani kısacası YAŞANABİLİR BİR TÜRKİYE isteyenlerin neyi ve kimi istemedikleri artık bellidir.. Kaldı ki özellikle 2’nci tura kalan adaylar Kürtlere mutlaka yepyeni ve cesur önerilerle, vaatlerle, gideceklerdir.. Demokrasi, adalet ve huzur, eğer kürtlere de lazımsa, HDP ye oy verenler de 2’nci turda bunun gereğini mutlaka yapacaklardır, yapmalıdırlar..
***

Gün; duygusallık, inatlaşma, karalama, boykot, moykot günü değildir.. Irkımız, cinsiyetimiz, dinimiz, mezhebimiz ne olursa olsun, aklın yolu ile hak, hukuk, adalet, demokrasi, barış ve YAŞANILABİLİR BİR TÜRKİYE İÇİN bu kavramlarda uzlaşmak, anlaşmak ve mutlaka sandığa gidip oy kullanmak yeterlidir..

Gerisi laf-ı güzaftır..