ENEZ MEKTUBU - Ulaş Demiray

Fatma Aksal, Edirne’yi karış karış dolaşıyormuş... Demek ki daha önce dolaşmak aklına gelmemiş. Şimdilerde paçalar tutuşunca yollara düşülmüş... Pek çok yerel gazetede haber aynı başlıkla verilmiş. Bunu yadırgadım. Eğer bu bir ilan niteliğinde bir metinse bilmem. Ama bu bir haberse tüm gazetelerin manşetlerinin ve haberin içeriğinin aynı olması bir tesadüf olamaz. Demek ki Ankara'dan İletişim Başkanlığı’nın ULUSAL yandaş basında uyguladığını Edirne İl örgütü de Edirne’de YEREL BASIN’a uygulamaya çalışıyor.

***

Bir siyasi partinin gazetelere haber bülteni göndermesi ve başlığını da kendisinin belirlemesi normaldir. Ama bunu alan gazete yöneticileri sırf gazetede boşluk kalmasın diye bunu hiç içeriğine dokunmadan yayınlarlarsa bu halkı aldatmaya yönelik çabalara ortak olmak olur. Gönderilen metinde haber değeri taşıyan bir şey varsa bunu elbette yayınlarsın. Haber değeri yoksa çöp kutusuna atarsın, gider. Başlığını da kendin belirler, gerçeği yansıtmanın çabasını gösterirsin.

Yerel basın egemenlerin elinde oyuncak olmamalı. Buna izin vermemeliyiz.

***

Sn. Fatma Aksal gerçekten karış karış geziyorken FSRU bölgesinde methiye düzmeye devam ediyorsa ya da tüm Saros’da görülen enfeksiyon belirtilerinin nedenlerini araştırıyorsa, bu nedenle İl Sağlık Müdürlüğü’nü harekete geçirmişse, Enez-Keşan Yolu ile ilgili müjdeler veriyorsa, Sahillerin belediyeler elinden alınıp merkezi yönetim yandaşlarına peşkeş çekilmesine karşı çıkıyorsa, Keşan’daki doktorsuz hastanenin boş bir binadan öteye gidememesi konusunda çaba gösteriyorsa haber budur. İsterse karış karış isterse beş karış aralıklarla gezmesi haber olmaz. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz…

***

Kaldı ki AKSAL ve İBA’nın yakın zamanlarda verdiği demeçlere bakıldığında bu ekibin Edirne’ye yönlendirdiği dişe dokunur bir hizmet de görülmüyor. Başlamış ve bitirilmiş hiçbir örnek gösteremiyorlar. CEK’li, CAK’lı kendi hayal dünyalarında ürettiklerine herkesin inanmasını bekliyorlar. Enez-Keşan yolu için “İnşallah gelecek yıl programa aldırırız” diyorlar. HIZLI TREN ihalesi Edirne’ye yapılmış en büyük yatırım olarak sunulsa da henüz tren ortada yok ve olduğunda da bu bir Edirne projesi olarak Fatma Aksal’ın hanesine yazılacak bir proje de değil. Bu tren hem Kırklareli, hem Tekirdağ hem İstanbul’u kapsayan ulusal bir proje. Bittiğinde yapanları alkışlarım ama burada AKSAL ve İBA’ya pay ayırmayı da aklımdan bile geçirmem.

***

Bir talihsiz demecinin üzerinden epeyce zaman geçti. Ama yine de böyle ötekileştirici, böyle bölücü, böyle demokrasiden nasibini alamamış bu demeç için de iki satır yazmak gerekir. HDP’li Milletvekili’nin FSRU Mitingine katılması hanımefendiyi rahatsız etmiş. Keşan’da kürt olan ya da olmayan oldukça önemli sayıda bir HDP seçmen kitlesi var. Bunu YOK saymak, seçilmiş bir Milletvekili’nin çevreci bir anlayışla bu mitinge katılmasından anlamlar üreterek, oy devşirmeye çalışmak ayıptır. Bu ülkede herkes –HDP ile bile değil- PKK ile en çok hangi siyasi partinin loyloy çektiğini, siyaseten sıkışınca hangi PKK yöneticilerinden meded umduğunu görüyor ve biliyor. O nedenle size buradan ekmek çıkmaz..

Keşan’a Saros’a sahip çıkamayan Edirne siyasetçilerinin yarattıkları boşluğu HDP’li bir milletvekili dolduruyorsa bu ayıp sizindir. Onu, bunu karalayarak bu ayıptan kurtulamazsınız.

Ve ne yazık ki bu ayıbı ömrünüz boyunca taşıyacaksınız.