Enez’de seçim sürecinde kullanılan yol ve yöntemlerden mutlu muyuz? Yani seçim terazisine etnik kimliklerin, ya da hak edilmeyen vaatlerin, belediyeyi bir aylaklar mekânı haline getiren torpilli işçi alımlarının konarak hedefe yürünmesi ve her yolun mubah sayılması içimize sindi mi? Buna “Evet” diyecek olanlar bu arsızca işlerden nemalananlardan başkaları olamaz. Enez’de ağalık, şıh'lık, aşiret, tarikat gibi olumsuzluklar yokken bunları, bu yöntemlerle kendimiz yaratmaya çalışıyoruz ya da bu yaklaşımlara sessiz kalıyoruz. İyi ama seçilmek ve bu memleketi doğru yöneticilere teslim etmek için başka çareler var mı?                                                                                  
Var…
***
Bu çarelerden birisinin ipucu bu seçimde yaşandı. Enez Sahil sakinlerinin yaklaşık 600 oyla seçime ağırlıklarını koymaları ile Sevgili Özkan Günenç ve ekibi tarihi bir farkla seçimi kazandı. Gelecek seçimlerde daha da artacak olan bu katılımla herkes hesabını artık buna göre yapacak. Hatta sahil sitelerinden en az bir meclis üyesi alınması da düşünülebilecek. Bu gidişat Enez yerli halkının pek hoşuna gitmese de suyun, nehrin akışını değiştirmek de mümkün görülmüyor. Hele er veya geç Enez’e doğal gaz da gelirse, sahilin nüfusu kışın bile Enez merkez nüfusunu aşacak boyutlara ulaşacak ve artık seçimin kaderi belki de Enez sahilinde belirlenecek.                                                             
***
Ama gereken atılımlar yapılır ve başarılırsa Enez’in yerli halkının önemi ve ağırlığı hiçbir zaman tükenmez. Bunun en güzel örneği Kuşadası’ndadır. 1960’lı yıllarda 7-8 bin olan ama bugün 115 bin nüfuslu Kuşadası’nda yerli sayılabilecek halk 10 bini geçmez. Ama belediye başkanı her zaman, sahil sitelerinden değil Kuşadası merkezinden ve hatta yerli ailelerden seçilir. Ama bunun elbette en büyük nedeni sermayenin, yani zenginliğin hala bu ailelerin elinde bulunması ve bu zenginliklerini yine Kuşadası’nda değerlendirmeleridir.                                                        .
***
İyi de Enez’de bizler bu görevi üstlenecek ve Yerel seçimleri motive edecek “Yerli Zenginler” yaratabilecek miyiz? Bugün için ufukta böyle bir ihtimal görünmüyor. Ama çaresiz miyiz? Demokrasilerde çare tükenmez. Nitekim 1984 yerel seçimlerinde Enez belediye Meclis Üyelerinin ilk beşinin dördü o yıllarda “Altın Çağını” yaşayan, 120 aktif çalışanı olan balıkçılık Kooperatifinin ortaklarıydı. Çünkü üretimin örgütlü gücü ile yaratılan zenginlik, emek ortaklığı; kooperatifi doğal olarak kentin yönetiminde en büyük söz sahibi yapmıştı. Enezlilerin, aşiretleri, tarikatları, etnik kimlikleri öne çıkamamış, Enez’in örgütlü emek gücü, Enez yönetimine ağırlığını koymuştu.

Şaşırmayın… Bunlar Enez’de yaşandı. Evet… Hem de 12 Eylül cuntasının emeği ve örgütlenmeyi ezen uygulamalarına rağmen bu örgütlü el koyuş Enez’de yaşandı.                                        .
***
Şimdi böyle bir emeğin örgütlü gücünü yeniden yaratmak ve Enez ekonomisini 3-4 kat yukarı taşımak, aşsız, işsiz Enezli bırakmamak için belediyemizin öncülüğünde, muhtarlarımızın, esnaf odamızın, namuslu iş adamlarımızın ve üreten hemşehrilerimizin katkıları ile oluşacak bir proje için çalışıyoruz.                                                           
Bunu Ovacık eski belediye başkanı Ovacık’ın dar imkânları ve ‘Tek Akıl’la başarabiliyorsa Enez halkı ‘Ortak Akıl’la bunu yıllar önce başardı. Yine başarabilir. Bu Enez’in özüne dönüşü ve gelecek nesillerinin kurtuluşu için önemli bir girişim olabilir.                                       .

 

Nasıl mı? Sonraki yazıya konu olsun.                                                                           .