<p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><b><u><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif"">SONGÜL KONAR</span></span></u></b></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><b><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif"">“TARIMA YETERLİ DESTEK VERİLMİYOR”</span></span></b></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif"">Çiftçilere yapılan desteklemeler hakkında değerlendirmelerde bulunarak, sözlerine başlayan <b>Gaytancıoğlu</b>:<b><i>“Destekleme için ayrılan bütçe, yasaya uygun değil. Yasa, gayri milli hâsılanın yüzde 1’inin çiftçiye destek olarak ayrılması gerektiğini ifade ediyor. Bu da, 37 milyar-38 milyar liraya denk gelmektedir. Bu yıl çiftçimize ödenecek destek 16,1 milyar liradır. Görülüyor ki, yapılması gereken desteğin yarısı dahi yapılmıyor. Çiftçinin harcama ve üretim yapabilmesi mümkün değildir. Son dönemlerde açıklanan istatistiklerde, Türkiye’deki gıda enflasyonu sürekli yüksek çıkıyor. Çünkü tarıma yeterli destek verilmiyor. Çiftçi ve üretim desteklenmezse, girdi maliyetlerindeki artış durdurulmazsa, ürün fiyatlarının yükselmesine izin vermeyip, her şeyi ithalat yaparak çözmeye çalışılırsa gıda enflasyonu sürekli yüksek çıkar.”</i> </b>şeklinde konuştu.</span></span></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><span style="tab-stops:46.9pt"><b><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif"">“GIDA ENFLASYONUNU DÜŞÜRMENİN YOLU, İTHALAT DEĞİLDİR”</span></span></b></span></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><b><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif"">Okan Gaytancıoğlu</span></span></b><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif""> sözlerine şöyle devam etti: <b><i>“Gıda enflasyonunu düşürmenin yolu, ithalat yapmak değildir. İthalat yapıldığında dövizle borçlanılıyor. Fakat dövizin fiyatlarında sürekli artış yaşanıyor. Dolayısıyla, ithalat yapmak soruna çözüm değildir. Sorunun çözümü çiftçilerin desteklenmesidir. Çiftçinin hak ettiği destek verilmeli ve bunun iyi şekilde denetlenmesi gerektiğini AKP’lilere söyledik. Ama AKP belirli yerlerden kısmaya çalışıyor. Örnek vermek gerekirse; eğitim bütçesinden 2 milyar lira aktarabiliyor ama tarıma da bütçe ayırmıyor. Eğitim bütçesinden kısılmamalı, tarıma daha fazla bütçe ayrılmalı. Türkiye’de ciddi bir cari açık ve bütçe açığı var. Bunu da, çözebilmenin yolu ithalatı durdurmaktır. İthal edilen soya, mısır, arpa, buğday, canlı hayvan, kırmızı et için ödenen para 2018 yılının ilk 10 ayında 27 milyar liradır. 2018 yılının tamamında çiftçiye verilen para 14,5 milyar liradır. Türkiye, 2 katı parayı başka ülkelerin çiftçilerine verilmiş oluyor. Türkiye’de bu ürünler olmamış olsa, diyecek bir şeyimiz yok ama bu ürünlerin hepsi ülkemizde bulunuyor. Tarıma yeterli destek vermeyerek, sorunların ağırlaşmasına neden olunuyor.”</i></b></span></span></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><b><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif"">“Çiftçilerimiz tarımdan ayrılmak zorunda kalıyor”</span></span></b></span></p> <p style="margin-bottom:.0001pt"><span style="line-height:normal"><b><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif"">Gaytancıoğlu</span></span></b><span style="font-size:10.0pt"><span style="font-family:"Helvetica","sans-serif""> sözlerini şöyle sonlandırdı:<b><i>“Türkiye’de birçok çiftçinin icrayla karşı karşıya kaldığını görmekteyiz. Çiftçilere yeterli destek verilmediği zaman banka kredilerine yöneliyor. Kredilere bulaştığı zamanda ekonomik anlamda çıkmaza giriyor. Dolayısıyla, çiftçi tarlasını, traktörünü ve evini ipotek ettiriyor. Çiftçilerimiz tarımdan ne yazık ki, ayrılmak zorunda kalıyor.”</i></b></span></span></span></p>