Polis kurşunu ile vurulmuştu. Cumhuriyet tarihinin ilk öğrenci şehidi idi. 20 yaşındaydı ve İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi öğrencisiydi.
Evet Turan Emeksiz onların içinde oturuyordu. 28 Nisan 1960’ın üzerinden tam 54 yıl geçmiş olmasına karşın.
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan oturuyordu aralarında. Onlarla birlikte haykırdılar yoklamada.
Buradaaaa…
Deniz, Yusuf ve Hüseyin’in idamlarını engellemek için üç Nato görevlisini kaçıran Tokat’ın Kızıldere Köyü’nde 30 Mart 1972’de öldürülen Mahir Çayan ve arkadaşları orada oturuyorlardı gençlerin arasında.
Tanıdığınız bir çok Ulaş’ın isim babası Ulaş Bardakçı orada oturmuştu.
Kızlı erkekli bir arada oturan gençlerin arasındaydı.
Yoklamalarda okunan isimlerin ardından “burada” yanıtı gür çıkıyordu.
Nurhak Dağlarında keklik gibi avlanan Sinan Cemgil ve arkadaşları gençlerin arasındaydılar. Keşan Cumhuriyet Meydanı’nda oturan gençleri yüreklendirmek adına.
Sosyalist Gençlik önderi Harun Karadeniz oturmuştu gençlerin arasına.
1971 12 Mart Muhtırasının 43. yılında Keşan Cumhuriyet Meydanı’nda Harun’u da gördüm.
Tümü ve burada adlarını yazamadıklarım gururla oturdular Keşan Cumhuriyet Meydanı’nda.
Öğrenci gençliğinin Berkin Elvan adına yaptıkları eylemden memnuniyetle ayrıldılar.
Kapsül ve ekmek.
Nasıl bir araya gelirler?
9 ay önceydi. Ekmek fırıncının. Berkin, ekmek almak için çıktı evinden. Elinde parası.
Gaz bombası kapsülü isabet etti kafasına.
Peki bu gaz bombasının kapsülünün sahibi kim?
Polis atmıştı gaz bombasını.
Keşan Cumhuriyet Meydanı’nda gençlerin arasında oturan 12 Mart faşizminin kurbanları, Selimiye Kışlası ve Ziverbey Köşkü’nde işkence görenler, polis ve askere namlu çevirdiler mi?
Oldum olası yürüyüştür mitingtir gördüm mü dayanamam.
Sorumluluk ilişkisi kuruveririm kendimce. Sorumluluğumu yerine getirmeye çalışırım.
Gençleri görünce düştüm arkalarına.
Bu kez Keşan’da yapılan bu eylemin en farklı yanı bence çok sayıda kameranın çalışıyor olmasıydı. Bu kadar kamera belki psikolojik baskılama adına kullanıldı.
Unutulmamalı gençliğin geleneksel bir alanda olma deneyimi var.
Keşan’da uygulanan buydu.
100’ü aşkın öğrenci sloganlar eşliğinde Cumhuriyet Meydanı’na geldiler.
Oturdular, sloganlarını attılar. Onlarla yürüyen ben ve benim yaşta olanlar sağlık sorunları gerekçesi ile oturmadı diyebilirim.
Aynı olgunlukla dağıldılar. Dağılana dek gözlemledim. Hepsi Berkin Elvan adına orada toplanmışlardı.
15 yaşında 16 kg’lık bir çocuk toprağa veriliyordu. Keşan’da gençlik, tepkisini demokratik yollardan koydu ortaya.
Bir megafonları bile yoktu. Şayet bir megafon olsaydı daha etkileyici, daha dikkat çekici olurdu. Diğer Demokratik Kitle örgütlerinden edinilebilirdi.
Kitleyi yönlendiren kişi daha az yorulurdu megafon olsaydı.
Bir 12 Mart gününe, Keşan’da ileriye dönük umutların artmış olması gençlerin bu eylemi ile damgasını vurdu.
Berkin Elvan’ın kafasında patlayan kapsülün sahibi kim?
Bu olayın bir daha yaşanmaması adına önlemler almalı.
Bu önlemler alınırken temel hak ve özgürlükler genişletilmelidir.
12 Mart 1971 öncesi “sosyal uyanış ekonomik gelişmenin önüne geçmiştir” diyen büyüklerden kapsülün sahibini korusun.