“Gülçavuş’un Rüzgârı Umut Dağıtsın”
Gülçavuş’u Sevenler Derneği Yönetim Kurulu Enez’de çıkan yangın ve RES ile ilgili olarak yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklama şöyle;
“Büyük orman yangınında doğasını kaybeden Gülçavuş Köyü, son günlerde bölgemizde yapılması planlanan Rüzgar Enerji Santrali (RES) projesi hakkında kamuoyunda farklı görüşler dile getirilmektedir. Bizler, köyümüzde yaşayan vatandaşlar, çiftçiler ve hayvancılıkla uğraşan üreticiler olarak hem endişelerimizi hem de beklentilerimizi kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz.
ORMANLARIMIZIN TAMAMIN IYİTİRDİK
Yakın zamanda yaşadığımız büyük orman yangınında ormanlarımızın neredeyse tamamını yitirdik. Bu kayıp sadece ağaçlarımızı değil; gökyüzündeki kuşların göç rotalarını, toprağın bereketini ve hafızamızdaki nice manzarayı da aldı.
Köyümüz, bu ağır felaketin yaralarını sararken; şimdi de tarım alanlarımızı, meralarımızı ve hayvancılığımızı etkileyebilecek bir başka kaybın endişesi içindedir. Ormanlarımızı kaybettik, toprağımızı kaybedemeyiz.
* Tarımsal üretime ve hayvancılığa etkisinden endişeliyiz, RES türbinlerinin kurulacağı alanların tarım arazilerine ve meralara yakın olması, ekim–dikim faaliyetlerini ve otlak alanlarını olumsuz etkileyebilir.
* Türbinlerin oluşturacağı gürültü, gölge ve titreşimlerin hayvanların verimliliği, huzuru ve otlak düzeni üzerinde olumsuz sonuçlar yaratabileceği korkusu,
* Bölgemiz göçmen kuşların göç rotasında bulunmakta olup, projenin ekosistem dengesi üzerinde yaratabileceği riskler bilimsel olarak netleştirilmelidir.
* Yerleşim yerlerine yakınlığı gürültü kirliği ile ruhsal olarak yaşayanlarda derin yaralar açmasından kaygılarımız bizleri huzursuz etmektedir,
Bu kaygılarımız giderilmez ise bölgemiz için yangından daha kötü vahim bir durumla karşılaşırız ki bu zaten azalan köy nüfuslarını tamamen bitirmiş olur.
KÖY HALKI YETERİNCE BİLGİLENDİRİLMİYOR
Proje planlama ve karar alma süreçlerinde köy halkının yeterince bilgilendirilmemesi ve görüşlerinin alınmaması ciddi bir eksikliktir. Bölge halkını yok saymak sadece prosedür gereği bilgilendirme yapmak çok büyük bir saygısızlıktır.
Saygısızlıklarına devam etmeden inşallah bizlere insan olarak saygı duyup birkaç önerilerimizi dinleme zahmetinde bulunurlar;
BİZLERİN ÖNERİLERİ
Bizler, bölgeye yapılacak yatırımların tarım, hayvancılık ve doğal yaşamla uyum içinde olmasını istiyoruz.
* Alternatif yerleşim planları geliştirilmesini,
* Tarım dışı ve ekosistem açısından düşük hassasiyetli bölgelerin öncelikli olarak değerlendirilmesini,
* Tarım ve hayvancılık faaliyetlerinin zarar görmemesi için gerekli koruma önlemlerinin alınması.
* Mümkünse “dağınık enerji üretimi” gibi, köy içi veya atıl alanlarda daha küçük ölçekli, köy halkının da kazanç sağlayabileceği modellerin hayata geçirilmesini,
* Tarımsal üretimi destekleyecek sulama, altyapı veya yem bitkisi üretim projeleriyle enerji yatırımının entegre edilmesini,
*Standart bakış açıları ile kapitalist sistemin uydurmuş olduğu serbest piyasa kuralları gibi bahanelerle değil bölgemizin nimetlerinden yararlanılıyorsa, yapıcı, üretimden yana yaklaşımlarıyla bölgemize ucuz enerji satışı yapmalarını,
* Yerel istihdam garantisi verilmesi; kurulacak santralde önceliğin köyden iş gücüne verilmesi.
Halkın düzenli aralıklarla bilgilendirilmesi ve projenin her aşamasında katılımcı bir süreç işletilmesi.
talep ediyoruz.
TOPRAĞIMIZI KORUMAK HEPİMİZİN GÖREVİ”
Bu yaklaşımla, hem enerji ihtiyacına katkı sağlar hem de köyümüzün ekonomik ve sosyal dokusunu güçlendirir.
Biz Gülçavuş halkı olarak, bir felaketten yeni çıkmış, ormanlarını yeniden yeşertmeye çalışan bir köyüz atalarımızdan miras kalan topraklarımızda yüz yıllardır tarım yapıyor, hayvanlarımızı otlatıyor, çocuklarımızı bu toprakların bereketiyle büyütüyoruz. Her taşını, her ağacını, her kuşun kanat sesini tanıyoruz. Rüzgarın burada esme şeklini bile biliyoruz, çünkü bu toprak bizim evimiz.
Enerjiye karşı değiliz; değişen dünyada ve ekonomimizde dışa bağımlılığı bitirmek için yenilenebilir enerji üretimi sayesinde ülkemizin enerji ihtiyacına katkı sağlanabilir. İnsana doğaya zarar vermeden, geleceğimizi koruyacak her adımı destekleriz. Temiz enerji kaynaklarının teşvik edilmesi, iklim değişikliği ile mücadeleye destek olabilir. Ama biliriz ki gerçek ilerleme, insanıyla, doğasıyla, üretimiyle birlikte güçlenen ilerlemedir. Bu yüzden, karar vericilerden tek talebimiz; köyümüzün sesini duymaları, değerlerimizi görmeleri ve bizleri bu sürece ortak etmeleridir.
Biz birlikte olursak güçlüyüz, birlik olursak hem köyümüzü hem geleceğimizi koruruz. Gülçavuş’un rüzgarı, yalnızca türbinleri değil, hepimizin umutlarını da döndürsün.”