Günler özellikle yerel seçim değerlendirmeleriyle geçiyor.

Özellikle CHP’de adayın henüz açıklanmamış olmasından kaynaklı değerlendirmeler. Değerlendirme olmaktan çıkıyor. Siyasal tevatür haline dönüşüyor.

Özüne baktığımızda her şey normal seyrediyor. Bu kanaate varmak için belleğimizi biraz zorlayalım. Zihinsel veya yazılı arşivimize bakalım.

Nasıl mı?

2009 yerel seçimlerinde Keşan adayı listelerin İlçe Seçim Kurulu’na verilme süresinin bitimine 20 gün kala açıklanmıştı.

2014’te bu süre 18 Şubat’ta sona eriyor. Bu noktadan bakıldığında bu günlerde yaşananlara yorum-sonuç açısından yaklaşmak gerekir.

Kasaba efsanesi üretmek hiçbir CHP’liye yarar sağlamaz.

Ne sağlar?

Yorumunu sizlere bırakıyorum.

Edirne’nin en büyük şanssızlığı siyasette vıdı vıdı yaparak icrai noktalara yerel siyasetçileri taşıyamamasıdır.

Şöyle bakalım. CHP Türkiye’de en fazla yüzde bazında oyu Edirne’den alıyor.

Peki Edirne’den CHP Parti Meclisi’nde veya Merkez Yönetimi’nde kimse var mı?

Bunun yanıtı kocaman bir hayır.

Bugünlerde değerlendirmeye alınması gereken konu bu olmalıdır.

Bırakın kim kime istifa resti göstermiş. Kasaba kabadayılığı efsanesini.

2 milletvekili ve son kurultayda 6 kurultay delegesinden herhangi biri parti meclisinde neden yok?

Ülke ölçeğinde en yüksek oranda oy alınan bir ilin düştüğü durum hiç mi sizlerin gündeminize girmiyor?

Şayet Merkez Yönetimi’nde veya Parti Meclisi’nde Edirne’den birileri olsa bundan öncelikle yerel seçim süreci değerlendirmelerinde Edirne ve ilçeleri şanslı olmaz mı?

En azından vıdı vıdı asgari düzeye iner.

Her gün, her saat, neredeyse her dakika şehrin her yerinden yayılan bilgi kirliliği var.

Değerlendirmeler ayrımcı, karşıtlık yaratan özellikte olmamalıdır.

Aksi halde umutsuzlar umutlandırılıyor. Umutsuzluğun umuda dönmesine alet olmamak gerekir.