AYGÜL KONAR

İstanbul Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ve ilk onaylayan devlet olan Türkiye’nin, ‘İstanbul Sözleşmesi’ adıyla bilinen ‘Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin’, 20 Mart 2021 tarihinde sabaha karşı yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile Sözleşmenin feshedildiğini beyanla 1 Temmuz 2021 tarihinde yürürlükten resmen çıkacağı açıklanmıştı.

“VAZGEÇMİYORUZ”

Söz konusu karara açıkça karşı çıktıklarını belirten 29 Ekim Kadınları Derneği Kurucu Üyesi Av. Nilüfer Erk Oğuz, bunun üzerine; siyasi partiler, STK’lar ve şahıslar tarafından, sözleşmenin feshine ilişkin kararın iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay’da davalar açıldığını belirterek, “29 Ekim Kadınları Derneği olarak sözleşmenin feshedilmesi kararının yok hükmünde olduğunun tespiti suretiyle iptali ile yürütmenin durdurulması, davaya konu işlemin dayanağı olan kararnamenin Anayasa’ya aykırı olması sebebiyle itiraz yolu ile Anayasa Mahkemesi’ne gönderilmesi istemli olarak Danıştay’da dava açılmıştır. Ne var ki açılan onca davaya karşın Danıştay’dan bu güne kadar yürütmenin durdurulması ve benzeri bir karar çıkmadığı gibi ses dahi çıkmamıştır. Bu davalar adeta yok sayılmıştır. Fesih girişimi geçersizdir. Vazgeçmiyoruz. Kadına yönelik şiddet, ev içi şiddet, insan hakkı ihlalidir. Yaşam hakkımıza sahip çıkıyoruz. Kadının insan haklarını savunmakta kararlıyız. Vazgeçmiyoruz. Çünkü devlet, kadınların, çocukların, yaşlıların, mültecilerin, engellilerin ve diğer dezavantajlı grupların haklarını, yaşamlarını korumak zorundadır. Vazgeçmiyoruz. Sözleşme şiddetin, kadın erkek eşitsizliğinin ve kadınlara karşı yapılan ayrımcılığın bir sonucu olduğunu kabul eden, bağımsız bir izleme mekanizması, yaptırım gücü ve bağlayıcılığı olan ilk uluslararası sözleşmedir. Vazgeçmiyoruz. Sözleşmenin yürürlüğe girdiği tarihten bu yana doğru bir uygulama olsaydı binlerce kadın katledilmemiş olacaktı. Vazgeçmiyoruz. Hukuksuz fesih kararından geri dönülene kadar ulusal ve uluslararası alanda hukuki her türlü yolu deneyeceğiz. Vazgeçmiyoruz bu gün ayrımcılığa uğrayan hepimizin ortak sözüdür. Biliyoruz ki İstanbul Sözleşmesi yaşatır” şeklinde açıklamalarda bulundu.