BÜLENT SAYLAM

Keşan’da müzik işiyle uğran Olcay Kuvancı, 81 il valiliklerine gönderilen düğün genelgesinin tüm sektörü etkilediğini belirterek, konuyla ilgili şunları söyledi: “Açıklanan genelge ile yakın zamanda düğün yapacak olan düğün sahipleri, müzisyenler ve düğün sektöründeki esnaf tümüyle mağdur oldu. Bu mağduriyetin giderilmesi için de bir çalışma yok. Düğün yapacak kişiler davetiyelerini bastırıp, yurtdışından-yurtiçinden akrabalarını, eş dostunu düğünlerine beklerken, düğünlerin iptal edilmesi haberiyle şoka uğradılar. Biz, en çok can çekişen sektörlerden biriydik düğün sektörü, müzisyen, organizasyoncular olarak. Bu genelge daha da can çekişmemize neden olacak bir hamle oldu bizim için. Devlet bizden vergi alırken bir aracı olarak görüp beyannameleri gönderdiğimizde hatırlıyor. Ancak düğünle ilgili alınacak kararlarda bizi muhatap kabul etmiyor. Bizim görüşlerimize başvurmuyor.  Bence düğün sektöründeki en büyük paydaşlardan biri olan müzisyenlerin altını çizerek söylüyorum vergiye tabii olarak çalışan müzisyenlerin devlet tarafından biraz daha göz önünde bulundurmasını, söz hakkı verilmesini istiyorum. 

DÜĞÜN SAHİPLERİ NE YAPACAĞIZ, NASIL OLACAK DİYE SORUYORLAR

Müzik sektöründeki çalışanların işlerine yaptıkları yatırımlarının pahalı olduğunu hatırlatan Kuvancı açıklamasına şöyle devam etti: “Sektörel olarak yatırım yapan arkadaşlarımız var. Ucuz bir sektör değil bu. Binlerce TL enstrümanlar ve ses sistemleri alınıyor. Ve bunların birçoğu da kredilerle alınıyor. Tamamıyla kilitlenmiş, mağdur olmuş durumdalar. Cuma, Cumartesi, Pazar günü düğünü olan düğün sahipleri ne yapacağız, nasıl olacak diye soruyorlar.” 

BİR KONTROL MEKANİZMASININ OLMASI GEREKLİYDİ

Kontrol mekanizmasının sağlıklı işlemediğini dile getiren Kuvancı, “Bununla birlikte kontrol mekanizması işlemedi düğünlerde. Düğün başlarken polis ekipleri kontrol etti. Bir belge imzalattılar düğün sahibi ve organizasyon firmalarına kurallarına uyacakları konusunda. Ben Keşan için söylüyorum, ben beklerdim düğün arasında davetlilerin arasından bir polis ekibinin çıkmasını, elinde kameralarla. Bir kontrol mekanizmasının olması gerekliydi. İnsanlar bize şununla geliyor. Halay çekmek istiyoruz ama yaklaşmayacağız birbirimize. Şimdi ben onların isteğini kırmamam için çalmam gerekiyor. Diğer tarafta da bir yönerge var. O yönergeye uymam gerekiyor. Müzisyen burada zor durumda kalıyor. Çalsan mutlu edeceksin öbür taraftan ceza yiyebilirsin. Ciddi bir cezası var. İnsanların bilinçlendirilmesi gerekiyor. Bizler düğünlerde sosyal mesafenin korunması gerektiğini ve halay tarzı müzikleri çalamayacağımızı anons ediyoruz. Yeri geldi, olumsuz tepkilerle karşılaştık, yeri geldi olumlu tepkilerle karşılaştık.” şeklinde konuştu.

BU SEKTÖRE CAN SUYU VERİLMESİ GEREKTİĞİNE İNANIYORUM

Müzik sektörünün can çekiştiğini hatırlatan Kuvancı, “Can çekişen bir sektör olduğumuzu söylemiştik. Bunu devlet büyüklerimiz unutmamalı ve bu sektöre can suyu verilmesi gerektiğine inanıyorum. Biz sezonluk çalışan insanlarız. 3 ay çalışıp 12 ay geçinme durumumuz yok. O yüzden kararları alırken bugün karar aldık yarın uygulayacağız şeklinde olmamalı. Düğün dediğiniz zaman geniş bir sektörü etkiliyor. Şu an için halimiz duman diyorum.” dedi.

EN ÇOK MAĞDURİYETİ YAŞAYAN MÜZİK SEKTÖRÜ OLDU

Pandemi döneminin ilk zamanlarında kredi çektiğini söyleyen Kuvancı, açıklamasına şöyle devam etti: “Mart ayında kredi çekmiştim. O zaman daha ödemeye başladım. Harcımızı borcumuzu kapadık ama yine aynı sıkıntı yine krediye başvuruyoruz. Yatırım yapıyorsun yatırım yapman gerekiyor. Ben genelgenin çıktığını öğrendiğimde İstanbul’daydım. Ses sistemi vb. ürünler aldım. Yoldayken haberi aldım. Geri dönüp bırakamayacağıma göre bu yüzden en çok mağduriyeti yaşayan müzik sektörü oldu diyorum.”

BİZLERİN GÖRÜŞLERİNİ ALSINLAR

Devlet büyüklerinin kendilerini hatırlamasını bekleyen Kuvancı açıklamasını şöyle bitirdi: “Devlet büyükleri bizleri unutmasınlar. Biz Keşan’da vergiye tabii 5-6 tane müzik işiyle uğraşan grup, ses sistemi kiralama, piyanist şantör olarak çalışan isim var. Vergi zamanı bizi hatırlıyorlar ama özellikle hıfzıssıhha kuruluna sesleniyorum: Bu tarz şeylerde bizleri unutmasınlar, bizlerin görüşlerini alsınlar. Daha önceki kaymakamımızdan 1 Temmuz’da düğünlerin başlamasıyla ilgili olarak 3-4 kez randevu talep etmiştik. Dönüş olmadı. Zaten can çekişiyoruz. Unutmasınlar bizleri. Vergiye tabii olarak bu işleri yapmak suçsa en büyük cezayı çekiyoruz şu an.”