AYGÜL KONAR

Açıklamasında, “Bitkisel üretimde her şeyden önce, kullanılan teknikler ile birlikte girdilerin doğru kullanılmasının yanında iklimin de etkisi önemlidir.” diyerek başlayan Açar, şunları söyledi: “Her şeyden önce gerek kanola ekilişleri olsun gerek ise, hububat ekilişleri olsun önerilen zaman dilimleri içerisinde ekilişleri yapıldığını görüyoruz. Son günlerde de düşen yağışlar ve de özellikle kar yağışı ile birlikte hava ısısının eksilerin altına düşmesi özellikle hububat ekilişleri için olumlu olduğunu söyleyebiliriz. Bu durum kanola ekilişleri içinde olumlu olmuştur. Bu vesile ile bölgemizde ekilen hububat ve de kanolalar kışlık tabir edilen özelliklerde olduğunu tekrar hatırlatmak isteriz. Yani bu bitkilerin ekilişlerine müteakip toprak yüzüne çıkışları ile birlikte fizyolojik olarak bir durgunluk devresine girerek gerekli soğuklamaları almaları gerekir. Özellikle yağan kar ile birlikte havaların soğuması bu anlamda olumlu olduğunu ifade edebiliriz. Çünkü bitkiler durgunluk devresine girmişlerdir. Tabiidir ki, mevsimin ilerleyen günlerinde bitkiler gerekli soğuklamaları da aldıktan sonrada gelişmeye başlayacaklardır. Bu devreden itibaren de tarımsal faaliyetlere başlanılmalıdır,” dedi.

“AZOT İHTİYAÇ DUYULAN ZAMANLAR İÇERİSİNDE VERİLMELİ”

Lütfü Açar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ekim öncesi hazırlık ve de ekim devresi esnasında yapılan doğrular bitkisel üretimde yüksek verim almada önemlidir. Her şeyden önce ekimle birlikte kullanılacak tohumun özelliği ile birlikte inorganik terkipli olan bitki besin elementleri olan fosfor, potas, çinko ve ihtiyacı duyulan diğer bitki besin elementlerinin hedeflenen üretime bağlı olarak verilmesi gereken miktarların tamamı torağa karıştırılarak bitki kök bölgesine verilmelidir. Organik terkipli olan azot ise bitkilerin ekimle birlikte gelişme devreleri süresi içerisinde ihtiyaç duyulan zamanlar içerisinde verilmelidir. Nitekim ekimle birlikte özellikle bitkilerin ihtiyaç duyduğu azotun bir kısmı kullanılan kompoze gübreler ile verilmektedir.”

“BAŞAKLANMA ÖNCESİNDE ÜÇÜNCÜ AZOT UYGULAMASI YAPILMALI”

Açar, sözlerini şöyle tamamladı: “Havaların soğuması ile durgunluk devresine girildiği bu devrede herhangi bir azot uygulamasından kaçınılmalıdır. Özellikle durgunluk devresini geçiren bitkilerde gelişme başlangıcı başlarında ikinci azot uygulaması yapılmaya başlanılmalıdır. Bu ikinci azot uygulaması takriben ocak ayı ortalarından itibaren olmalıdır. Akabinde sapa kalkma ve de başaklanma öncesinde üçüncü azot uygulaması yapılmalıdır. Böyle bir uygulamanın kanola ekilişleri içinde geçerli olduğunu hatırlatmak isteriz. Netice itibari ile bugünlerde düşen kar şeklindeki yağışların ve de hava ısısının eksilere düşmesi olumlu olduğunu söylememiz mümkündür."