Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Keşan İlçe Başkanı Hasan Karagöz, Gezi Parkı sonrasında tutuklananlar ve Mısır’da son dönemde yaşanan olay hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Karagöz, Gezi Parkı gösterilerinde ölen 5 kişiye başsağlığı dilemeyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Mısır’da darbe yapan Sisi ile bir farkının olmadığını ileri sürdü.

“GEZİ OLAYLARINDAN SONRA ÇİFTE STANDART UYGULANIYOR”

Gezi Parkı ekseni üzerinden başlayan halk hareketinden sonra AK Parti’nin ciddi anlamda cadı avına çıktığını belirten Hasan Karagöz, şunları söyledi: “Mühendisler, avukatlar, doktorlar, üniversite öğrencileri zorla içeri alınıyorlar. Sonucunda yaralılar, ölüler oluyor. İnsan öldürenlerin katilleri ortalıkta elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyorlar. Eyleme katılanlar iki slogan atıyor, halkı isyana teşvik ediyor gerekçesiyle içeri atılıyorlar. Geçmiş yıllara baktığımızda faşizmin hüküm sürdüğü ülkelere benzeyen bir tavır var. AKP yönetiminin tavırlarını anlıyorum. Şu an bir panik içerisindeler. Şimdiye kadar taşeronluklarını yaptıkları sermaye bunların ipini çekti. Bu yüzden bir şaşkınlık yaşıyorlar. Bu kadar adaletsizlik, bu kadar zulüm varken Trakya’daki AKP’liler, Keşan’daki AKP’liler nasıl o partide durup da siyaset yapıyorlar anlamıyorum. Ben böyle bir zalimliğin hayat bulduğu bir siyasi yapının içerisinde bulunamam. Adaletsizlik had safhada. Şu an benzin fiyatı zamla 5 liraya çıktı. Dünyanın en pahalı benzinini kullanıyoruz. Elinde palayla insan doğramaya çalışanlar varken, sadece sokağa çıkmış, eylem yapmış kişilerin tutuklanması kabul edilebilir bir şey değil. Burada çifte standart var. Artık sonun başlangıcındalar. Bundan sonra onlar için düşüş başlamıştır. Bu diktatörce eğilimlerini sürdürmelerinin temel sebebi de bu. Ülkenin hakimiyken, birden halkın maskarası olmalarını kabul edemiyorlar.”

“MISIR HALKININ GAZI ALINIYOR”

AK Parti’nin Ortadoğu politikasının boşa çıktığını dile getiren Karagöz, “AKP’nin artık ne Suriye projesi kalmıştır, ne Ortadoğu politikası kalmıştır, ne Mısır politikası kalmıştır, ne de eş başkanlık kalmıştır. Bunların tamamı dip yapmıştır. Bitmiştir artık. Daha önce Mısır’da Mübarek iktidardayken darbe yapılmamış, Mursi düşürülürken darbe yapılmış. Oysa Mübarek’i düşüren Sisi’dir. Mursi’yi düşüren de aynı komutan Sisi’dir. Ancak Mısır’da bir halk hareketi var. Şu an yapılan, o halkın gazı alınıyor. Uluslararası sermayenin Mısır’daki taleplerinin karşılığının oluşturulabilmesi için böyle bir operasyon yapılmıştır. Darbe yapılmıştır. Böyle bir baskı kabul edilemez. Darbenin her türlüsüne şiddetle karşı çıkıyoruz. Baskıcı bir yönetimin ortaya çıktığını söyleyeceksin. Mısır’da sokağa çıkanları alkışlayacaksın. Sonra kendi ülkende başkaldıranlara, isyan edenlere terörist muamelesi yapacaksın. Düşman olarak göreceksin. 5 ölü çıkacak. Hiç birinin annesini, babasını, yakınını aramayacaksın. Başsağlığı bile dilemeyeceksin. Ve benim Mursi’den farkım var diyeceksin. Darbe yapmış Sisi’den farkım var diyeceksin. Böyle adalet olmaz.” şeklinde sözlerini tamamladı.