AK Parti Keşan İlçe Başkanı Hakan Çevikel, dün yaptığı açıklama ile Erikli Sahili’nde gündeme gelen yıkımlara ilişkin olarak görüşlerini açıkladı. Daha en başından beri uyarılarını yaptıklarını ve bugünlerde gündeme gelen yıkımların kaçınılmaz bir son olduğunu ifade eden Çevikel, “Bu konuda Keşan Belediyesi’nden daha dik ve esnaftan yana bir duruş beklerdik. Oysa yaptıkları tek şey yıkımların sebebinin AK Parti olduğu dedikodusunu yaymak. Bu iftirayı atanlar müfteridir. Yeri yapan da yıkan da belediyedir.  AK Parti Keşan İlçe Başkanı olarak benim ve partimin bu yıkımlarla hiçbir ilgisi yoktur. Benim bu işe dâhilimi ispat eden olursa şu anda ilçe başkanlığı görevinden istifa ederim” diye konuştu.

ESNAF MAĞDUR EDİLMEMELİ

Konuyu basından takip ettiğini söyleyen Hakan Çevikel, esnafın mağdur edilmemesi gerektiğini belirterek; Erikli sahili ile ilgili haberleri maalesef içimiz acıyarak basından takip ediyoruz. Bu süreci de AK Parti Teşkilatı ve İlçe Başkanı olarak da bizzat ben de yakinen takip ettik.  Tabi işin başlangıcı ve devamı istenmeyen neticelere kadar vardı. Şunu öncelikle belirtmek isterim. Erikli’nin esnaflara ihtiyacı var. Misafirlerimizin esnaflarımıza, çarşımıza ihtiyacı var.  Oradaki canlılığın büyük bir kısmı, oradaki esnafların sayesinde gerçekleşiyor. Bizler öncelikle esnaflarımızın mağdur edilmemesi, ekmeğiyle oynanmaması konusunda çok samimi ve içten bir şekilde esnaflarımız yönünde tarafız” dedi.

BİZE İFTİRA ATANLAR MÜFTERİDİR

Kendilerinin bu konuyla ilgili herhangi bir ilgisinin olmadığını ve sorumlunun Keşan Belediyesi olduğunu vurgulayan Hakan Çevikel, Maalesef gündemde konuşulan ve aldığımız duyumlara göre üzülerek duyduğumuz spekülasyonlar var. Erikli’deki yıkımlarının sebebinin siyaseten AK parti olduğu şeklinde. Bu iftirayı atanların da biz müfteri olduğunu düşünüyoruz. Samimiyetle şunu belirtmemiz lazım. Yerleri esnaflara dağıtan Keşan Belediyesi. Yıkım kararını alan ve yıkılması için yazı gönderen yine Keşan Belediyesi. Burada bir sorumlu aramak gerekiyorsa, işin başından ve bugüne kadar getirilmesindeki sorumluluğun tamamen Keşan Belediyesi olduğunu söylemek çok da yanlış olmayacaktır. Tahmin ediyorum yine Keşan Belediyemiz de bu yıkımları istemeye istemeye gerçekleştirecektir. Ancak biz geçen yıl da bu konu Keşan kamuoyuna geldiğinde, farklı alternatiflerin bu konuyla ilgili düşünülmesi gerektiğini söylemiştik. Bunu ifade etmiştik. Özellikle Erikli’nin yasal sorunlarıyla ilgili, mahkemelik ve davalık olan kısmıyla ilgili mevcut yerlere bir kayyum atanması ve bu kayyum nezaretinde bu işletmelerin ticari faaliyetlerine devam etmesi gerektiğini beyan etmiştik. Ancak aldığımız duyumlara göre Keşan Belediyesi bu kayyum fikrine çok soğuk yaklaştı ve asla kabul etmediler. Haliyle de işin başlangıcında yapı izinleri ve inşaat izinlerinin verilemeyişi, yine esnaflar arasında çıkan hukuki bir itiraftan dolayı mahkemenin söz konusu durumu tespit etmesiyle beraber bu iş zincirleme reaksiyon şeklinde buralara kadar geldi. Bizler AK Parti olarak esnafımızın mağdur edilmemesi konusunda her şeye varız. Gerekirse, oradaki esnaflarımızla, belediye başkanımızla, maliye hazinemizle ortak bir toplantı gerçekleştirilmesini düşünüyoruz. Maalesef bu kanayan yaraya da bir an önce tedavi bulunmasını gönülden arzu ediyoruz.” dedi.

BELEDİYEDEN DİK VE ESNAFIMIZDAN YANA DURUŞ BEKLERDİK

Ortaya atılan bu konunun AK Parti tarafından yapıldığı yönündeki söylemlerin dedikodu olduğunu, AK Parti’nin her zaman esnafın yanında olduğunu ifade eden Çevikel;  sözlerini şöyle sürdürdü: Söz konusu sürecin hukuki itiraf ile başladığını, arkasından da Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Keşan Belediyesine bu yapılarla ilgili ruhsatların ne şekilde verildiği şeklinde bir yazı gönderildiğini, arkasında da Keşan Belediyesi’nin bu konuyla ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına bir cevap yazdığını biliyoruz. Bu sorumluluğu Keşan Belediyesi maalesef üstlenememiştir. Bunun akabinde de maalesef yıkım kararlarını esnaflarımıza tebliğ etmiştir.  Öncelikle çay bahçesi etrafındaki yıkımlardan sonra iş maalesef ki çarşı esnafımıza kadar, Erikli’deki pazaryeri esnafımıza kadar uzamıştır. Biz Keşan Belediyesi’nden daha dik ve esnafımızın yanında duruşlar beklerdik. Ama bu gerçekleştirilememiştir. Yine Keşan Belediyesi söz konusu sorunun çözümü konusunda herhangi bir girişimde dahi bulunmamıştır. Sanki bu yıkımları gerçekleştiren kendileri değilmiş gibi, esnafa farklı bir yön işaret etmişler. Bu yıkımların sebebinin Ak Parti’den kaynaklandığı yönünde dedikodular ortaya atılmış ve bunlar hızlı bir şekilde yayılmış. Biz de oradaki esnaflarımızla bire bir konuştuğumuzda, kendilerinin bu konuda çok fazla bilgi sahibi olmadığının farkına vardık. Şunu herkesin bilmesini istiyoruz. Bizim de orada partililerimiz var, arkadaşlarımız var, ekmek yiyen insanlarımız var. Asla ve asla A partili B partili diye insan ayrımı yapmadık. Her ne kadarda oraların dağıtımı partizanca yapılmış olsa da biz bu konuda çok hassasız. İş ekmek davasına döndüğünde, mutlaka ve mutlaka ekmek yiyen insanın yanında yer aldığımızı da herkesin bilmesi lazım.”

Erikli’nin mutlaka bir pazaryerine ihtiyacı olduğunu vurgulayan Hakan Çevikel, esnafın mağdur olmaması için ellerinden geleni yapmaya hazır olduğuklarını vurgulayarak; şöyle konuştu: “Erikli’nin mutlaka bir pazaryerine ihtiyacı var, çarşıya ihtiyacı var. Bunun mevcut yerinde olması mümkün değilse, şu aşamada da bunun böyle olduğunu görüyoruz. Sayın rahmetli Mehmet Gemici başkan döneminde ilk yapılan pazaryerinde prefabrik olarak geçici pazaryeri şeklinde bu yerler hazırlandı. Daha sonra da bunlar betonarmeye dönüştürüldü. Arkasında da geçici iş yeri ruhsatları dağıtıldı. Bu işlemler yasal anlamda mevzuata aykırıydı. Bunu da hem dağıtan belediye biliyordu, hem de esnaflar biliyordu. Ama Erikli çarşı esnafına çok alıştı. Gelen misafirler de çok alıştı. Erikli’nin ayrı bir parçası, Erikli’yi canlandıran bir yapı oluştu orada. Bizler de çok iyi biliyoruz, ailelerin özellikle akşamları sürekli gittiği bir yer haline geldi orası. Eğer ki yasal mevzuat uygun olursa mutlaka ve mutlaka kayyum atanmalı. Oradaki esnaf bu işgaliye bedellerini nereye, ne şekilde ödeyeceğini bilmiyor. Bir taraftan Milli Emlak’e mi yatıracak, bir taraftan Keşan Belediyesi’de Keşan adına işgaliye bedeli tahsil ediyor. Haliyle de şu anda işin sahibi, sorumlusu ve tarafı da tam olarak netleşmiş değil. Mutlaka ve mutlaka yasal sıkıntısı olmayan bir yerde bu esnafımıza yer gösterilmeli. Bu esnafımız yapmış olduğu ticari faaliyetlerini orada sürdürmeli. Ben yerlerinde kalmaları mümkün gözükmüyorsa, ikinci alternatif olarak bunu görüyorum. Bunun yapılmasıyla ilgili de AK Parti Teşkilatı olarak ve ilçe başkanı olarak ben hazırım. Sayın Belediye Başkanımız ve Belediye meclisimiz de hazırsa, biz gereken her türlü alternatifi hep beraber, ortak menfaat paydasını da göz önüne alarak bunu gerçekleştirmeye hazırız. Şunu da çok net ifade etmeliyim. Bu ruhsatı onlara veren, onlara yer gösteren Keşan Belediyesidir. Yıkım kararlarının altında da Keşan belediye başkanının bizzat imzası vardır. Haliyle de burada farklı yerlere çekmenin, farklı sorumlular aramanın yeri yoktur. Özellikle bu konuda dedikodu yapan ve iftira atanlarla ilgili olarak bu işe benim dahilimin olduğunu ispat edecek bir arkadaşımız çıkarsa, ben bugün ilçe başkanlığı görevimden ayrılacağımı net olarak ifade ediyorum. Ama ispat edemeyenler, iftira atan arkadaşlarla ilgili de gerekli yasal işlemleri bir an önce başlatacağız. Çünkü gerçekten bu iş çok büyümüş.  Bunun doğru olmadığını her platformda tartışmaya hazırım. Bu işin çözümü için de üzerimize ne düşüyorsa yapacağımıza söz veriyoruz. Yeter ki Keşan belediyesi bu konuda samimi davransın.”

BİZ UYARILARIMIZI YAPMIŞTIK

Daha önce yıkılan iş yerleri ile ilgili olarak da; uyarıyı geçtiğimiz yıl yaptıklarını belirten Çevikel,“ Biz bu konuyla ilgili uyarıyı, geçtiğimiz yıl yapmıştık. Geçtiğimiz yıl oradaki otoparkın çay bahçesine dönüştürülmesine karşıydık. Bir diktatör havasıyla ‘Bu mal benim, istediği yeri istediğim insana veririm’ tarzında bir yaklaşımda bulunan Keşan Belediye Başkanı’nı da uyardık. O çay bahçesi içine bir dönerci açıldığını da kamuoyuna açıkladık. Bunun yanlış olduğunu, özellikle partizan bir tutum içersinde eriklinin keşmekeş hale getirilmiş olduğuna karşı olduğumuzu ve buranın popüler bir turizm merkezi olduğunu ve mevcut düzenini bozacağını  söyledik. Ama bunlara da kulak asılmadı. Tahminen bu çay bahçesi işinden başlamak üzere bu iş patlak verdi ve büyüdü. Burada bir sorumlu aranması gerekiyorsa, Keşan Belediyesi’nin hoyratça, diktatörce ve ‘Bu mal benim, istediğim yeri istediğim insana veririm’ tarzındaki yaklaşımında aramak lazım” dedi.

ESNAFIN NASIL KURTULACAĞININ HESABINI YAPMALIYIZ

Son olarak Keşan Belediyesinin konuyla ilgili bir açıklama yapmamasına da değinen Çevikel, “Suskun kalmak, suçu kabul etmektir. Bugüne kadar  bu konuyla ilgili sayın belediye başkanımızdan açıklama yapmasını beklerdik. Ama kendisi suskun kalmayı tercih etmiştir. Zaten işin sorumlusu, işin başlangıcı ve neticesi de kendilerinde olduğuna göre Keşan Belediyesidir. Bundan sonra bu insan bu kurum sorumludur demekten önce buradaki esnafı bu felaketten nasıl kurtaracağımızın hesabını yapmamız gerekiyor. Keşan Belediyesi’nin buradaki esnafımızdan muvafakat aldığını duyduk. Yani bu işi Keşan Belediyesi’nden izin almadan bu inşaatları yaptık şeklinde. Bu durumda çok ince bir ayrıntıdır. Burada Keşan Belediyesi’ndeki ilgili sorumlular, bu işin hukuki boyutundan kurtulmak için böyle bir yola girişmişlerdir. Bizler de bu durumun esnaf tarafından dikkatli bir şekilde incelenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Savcılık yazı gönderiyor, savcılığın yazısından sonra Keşan Belediyesi esnafları çağırıyor ve bu şekilde söyleyeceksiniz diyor. Esnaflar da bunu kabul ediyor. Dolayısıyla da bu işten özellikle ruhsatı, izni veren, inşaatın yapılmasına müsaade eden Keşan Belediyesi’nin çalışanları hukuki sorumluluktan kurtulmak için bu yolu izliyorlar. Sürecin bu şekilde işlediğini herkesin bilmesi gerekiyor.” dedi.