SONGÜL KONAR

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı İsrail Başbakanı Netanyahu’ya benzetmenin hadsizlik olduğunu belirten Aksal, açıklamalarının ardından Rize’ye gitmesinin olayları provoke ettiğini söyledi.

2013 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ‘Cumhur İttifakı’ olarak adaylarının Recep Tayyip Erdoğan olduğunu kaydeden Aksal, muhalefetin seçimlerde HDP’ye ihtiyaç duyduğunu bu durumun İYİ Parti’nin milliyetçi kesimlerinde rahatsızlık oluşturduğunu vurguladı.

“KENDİ PARTİSİ DAHİL OLMAK ÜZERE HİÇ KİMSE SAVUNMADI”

Aksal’ın açıklamaları şöyle: “İYİ Parti Genel Başkanı grup toplantısında en basit ifadeyle büyük bir hadsizlikle çocuk katili Netanyahu’yu Sayın Cumhurbaşkanımızla kıyaslama gafletinde bulundu. Savunulacak hiçbir tarafı yoktu. Kendi partisi dahil olmak üzere hiç kimse savunmadı. Kendi sözcüleri bir yazım hatası, ifade hatası olduğu gibi bir açıklama yaptı. Gazze’de, Kudüs’te yaşananları, o bombaları, o ölen çocukları görüp insanın içinin parçalanmaması mümkün değil. Ondan sonra da Sayın Akşener kalkıp Rize’ye gidiyor. Türkiye’nin hangi iline giderseniz gidin böyle açıklama yaptıktan sonra tepki beklemeniz gerekiyor. Gittiği ilde Sayın Cumhurbaşkanımızın baba ocağı. Un ufak bir siyasi öngörüsü olan bir insan Rize’ye gittiğinde böyle tepki göreceğini beklemesi gerekiyordu. Belki önceden planlanmıştı ama ertelenebilir yeniden değerlendirilebilirdi. Hiç kimsenin vicdanına sığmayan Sayın Cumhurbaşkanımıza yapılan bu hakaretin arkasından Meral Akşener’in, Rize’yi ziyaret etmesi olayları provoke etmiştir.”

“BEŞ BENZEMEZLER BİRLİKTE SEÇİME GİTTİLER”

FETÖ’cü unsurların son günlerde benzer bir dili sosyal medyadan yaymaya başladıklarını, bu benzerliğin nasıl okunması gerektiğine dair soruyu cevaplayan Aksal: “Cumhurbaşkanlığı için bir ittifak arayışı var. ‘Cumhur İttifak’ı olarak bizim adayımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır. Karşıda kimin olduğu da çok önemli değildir. Ali Babacan’ın açıklamalarını gördük. Meral Akşener’in kendisinin aday olmak istediğini biliyoruz. Daha önce aday da olmuştu zaten. Ali Babacan’ın açıklamalarıyla Abdullah Gül’ün ismi tekrar gündeme geldi ve Gül’ün şartı bir ittifak arayışı. Meral Akşener açıklama yaparak Gül’ün adaylığına ben engel olmuştum dedi. Bu biliniyor ve tabi ki Cumhurbaşkanımızın karşısında HDP’nin desteğine ihtiyaçları var. Bunu İstanbul seçimlerinde yaptılar. Beş benzemezler birlikte seçime gittiler. İstanbul’da, Ankara’da destek aldılar. Yine 2023 Cumhurbaşkanlığı seçiminde HDP’nin desteğine ihtiyaçları var. Ama İYİ Parti’nin milliyetçi tabanında ciddi bir rahatsızlık var. Mecliste de ciddi bir rahatsızlık var. Genel Kurulda Fatma Kurtalan inanılmaz derecede hakaret ederek PKK sempatizanlarının da oyunu alan HDP’nin oylarıyla siz o koltuklarda oturuyorsunuz dedi. Yani İYİ Parti böyle ithamlarla karşı karşıya geliyor” şeklinde konuştu.

“BIRAKIN KINAMAYI BU OPERASYONLARDAN MUHALEFETİN BELLİ BİR KESİMİ BÜYÜK BİR RAHATSIZLIK DUYMAKTA”

Teröre karşı yürütülen mücadeleler ile ilgilide konuşan Fatma Aksal, sözlerini şöyle tamamladı: “PKK en çok zulmü ve zararı Kürt vatandaşlarımıza vermiştir. Gönlümüz HDP’nin terörle arasına bir mesafe koymasını ve o bölgedeki vatandaşların gerçekten temsilcileri olmasını isterdi ama böyle bir şey olmadı. Burada Diyarbakır annelerine değinmeden geçemeyeceğim. En büyük acıyı çeken anneler, HDP’den en ufak bir destek görmüyorlar. HDP, PKK uzantısı olduğu için hiçbir zaman PKK’yı kınayamamıştır. Teröre çok büyük operasyonlar yapıldı ve en üst düzey yetkililerinden bir tanesi etkisiz hale getirildi. Sayın Cumhurbaşkanımız da FETÖ’nün önemli bir elemanının yakalandığı haberini verdi. Ama maalesef bırakın kınamayı bu operasyonlardan muhalefetin belli bir kesimi büyük bir rahatsızlık duymaktalar. Meral Akşener’in açıklamaların da Sayın Cumhurbaşkanımızı Netanyahu’ya benzetmek bu yapılan operasyonlardan duyulan rahatsızlığın ifadesidir diye düşünüyorum.”