Keşan Adalet Sarayı’nda hakim arasında duruşma sırasında yaşanan “Ayağa kalkma” tartışmasıyla ilgili davalı avukatı Mustafa Tuna, dün bir açıklama yaptı.

Keşan Adalet Sarayı’nda görülen bir duruşma sırasında beyanda bulunan Avukat Mustafa Tuna, yerinde oturarak ve ayağa kalkmadan “Önceki beyanlarımızı tekrar ederiz” demesi üzerine mahkeme salonundaki hakimin, duruşmaya ara verdiği ve daha sonra ise salonda sadece davalı avukatının bulunduğu kısımdaki sandalyenin kaldırıldığı iddia edildi.

Avukat Mustafa Tuna, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bizim olayımızda ayağa kalkmam zorunlu olmadığı halde ayağa kalkmam talep edildi ve kalkmayınca da duruşmaya ara verilerek benim oturduğum kısımdaki sandalyeler kaldırıldı. Benzeri olay 2014 yılında İstanbul 4. İş Mahkemesi’nde yaşanmış.  Anladığım kadarıyla hakim bey de oradan esinlendi. Olay sonrası duruşmada karşı tarafı temsil eden meslektaşım Av. İbrahim Sertcan ve duruşmaya ara verildiği esnada duruşma salonunun dışında görüp duruşmaya tanık olarak çağırdığımız meslektaşım Av. Uygar Budak ile tutanak tutup, tutanağı Edirne Barosu'na teslim ettik.  Edirne Barosu da tutanağı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'na (HSYK) gönderdi.  Hiç tereddüt etmeden tutanağa imza atan meslektaşlarıma teşekkürlerimi sunuyorum.” dedi.

DAHA ÖNCE ÜSTLERİ ARANMAYAN AVUKATLAR ARANIYOR

Edirne Barosu Başkanı Avukat Özgür Yıldırım ve meslektaşlarından bu konuda destek aldığını ifade eden Tuna, şunları söyledi: “Ayrıca geçen hafta Edirne Barosu Başkanı Avukat Özgür Yıldırım, Edirne'de bir basın açıklaması yaparak olayı kınadı. Edirne Barosu'na da desteğinden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. Edirne Barosu Başkanı'nın Keşan Adliyesi’nde yaşanan bir sorun nedeniyle yaptığı ilk basın açıklaması değildi bu maalesef. Daha önce de yeni adliye girişinde avukatların çantalarının dedektörden  geçirilmek istenmesi nedeniyle bir kınama açıklaması yapmıştı. Eski adliye binasında senelerce aranmadan adliyeye girebilen avukatlar nedense birden aranmaya başladı (ki Kaymakamlık, tapu ve nüfus müdürlüklerinin bulunduğu bu binaya hala aranmadan herkes girebiliyor). Son bir ay içinde  Lüleburgaz, İpsala ve İzmir Adliyelerinde bulundum ve hiçbirinde aynı muameleye maruz kalmadım. Bu olayı daha ilginç kılan ise Keşan İcra Müdürlüğü, Dinçman İş Merkezi’nde kiracı olduğu müddetçe kirasının Edirne Barosu’nca ödenmiş olmasıdır. Yeni adliye binasına taşınmadan önce avukatların parasını kabul eden ve avukatları ya da diğer vatandaşları arama ihtiyacı hissetmeyen başsavcılık yeni binaya taşınınca birden avukatlara zorluk çıkartmaya başlamıştır.”

DAHA BİRÇOK SORUN VAR

Mustafa Tuna, Keşan Adalet Sarayı ve genel olarak yargı sisteminde yaşanan daha birçok sorunun olduğunu dile getirerek, “Son olarak geç başlayan duruşmalar konusuna değineceğim. Yukarda bahsi geçen olayın olduğu duruşma saat 10.25 duruşması idi ancak saat 15.00 civarlarında başladı. Bize söylenen gecikme nedeni ise Ulusal Yargı Ağı Projesi'nin (UYAP) çalışmıyor oluşuydu. Ancak aynı davanın bir önceki duruşması da bir saatten daha uzun bir süre gecikmeyle başlamıştı. Buradan şu soruyu sormak istiyorum: ‘Biz Keşan'da yaşayan vatandaşlar neden adliye koridorlarında saatlerce duruşma bekliyoruz?’ Hakim bey avukatların ayağa kalkıp kalkmaması konusuna odaklanana kadar keşke duruşmalarımı nasıl zamanında başlatırım sorusuna odaklansa da bari sulh hukuk duruşmalarını saatlerce beklemesek.” dedi.