İstekler İnşaat Hafriyat Madencilik San.Tic.Ltd.Şti.Yöneticisi Aydın İstek dün yaptığı açıklamada, Keşan’daki inşaat sektörünü değerlendirirken, Keşan’da son günlerde yaşanan olaylara da değindi.

İnşaat sektörünün Keşan’da çok hızlı bir ivme kazandığını belirten İstek, “Konut kredilerinde düşen faizlerin piyasalara yansıması çok hızlı bir şekilde olmuştu. Son 3-4 yılda inşaat sektörü çok hareketliydi. 2015’in ikinci yarısında biraz sıkıntılı zamanlar yaşadık. İnşaat sektörü biraz daha olağan seyretme noktasına geldi. 2016 yılında inşaat sektörünün kendi olağan seyrini tamamlayacağını düşünüyoruz. Burada fark yaratan projeler ön plana çıkacaktır. Önceki yıllarda Keşan’da 50’nin üzerinde müteahhit varken şu an bu sayı 20 civarlarında. Bu da Keşan’daki konut üretiminin azaldığının göstergesidir. Bu arz talep meselesidir ve ekonomik olaylarla da alakalıdır. Konut üreticilerinin kendi öz sermayeleri zayıf olduğunda küçük krizlerden etkilenebilir. Konut üretimi sermaye gerektiren bir olaydır. Dolayısıyla ekonomik açıdan güçlü olan müteahhitler ayakta kalacaktır.” dedi.

ALICILAR KONUTUN İÇİNDE HER ŞEYİ GÖRMEK İSTİYOR

Eskiden olduğu gibi projeyi temelden satma durumunun olmadığını ifade eden İstek, şu şekilde devam etti: “Daha sonra tamamlarım mantığı bitti. Bundan sonra projeler bitmiş şekilde satılacak. Alıcılar konutun içinde her şeyi görmek istiyor. Alıcılar eksiği yanlışı görmek istiyor. Alıcı bunları gördükten sonra beğendiği evi alacaktır. Bununla birlikte konut sektöründe arz talep meselesi öne çıkar. Bu arz talebin belirlenmesi de piyasa nezdinde meydana gelir. Son dönemde yaşadığımız talihsizlikler var. Rus uçağının düşürülmesi sonrasında meydana gelen terör olayları halkta bir korku yaratmıştır. Halkta bir korku imparatorluğu yaratılmak isteniyor. Çok karışık bir dönemden geçiyoruz. Ekonomi zaten direk bunların üzerinden geçiyor. Ekonomi güvene dayalı bir şeydir. Güven varsa ekonomi rahattır güven yoksa ekonomi rahatsızdır. Dolayısıyla bu durumda ne üretici konut üretme işine girer ne de tüketici o konutu almak ister. Ekonominin sarsıldığı, dalgalandığı bir ortamda yatırımcı yatırımını yaparken bir değil üç kere düşünür. Bunlar birbiriyle direkt olarak bağlantılı meselelerdir. Bir an önce bu meselelerin aşılmasını ve ekonominin düzlüğe çıkmasını istiyoruz.”

YATIRIMCILAR BU BÖLGEYİ DE TERCİH EDİYOR

Saros Körfezi, Enez, Yayla, Gökçetepe, Gülçavuş, Erikli, Mecidiye sahili bölgelerinde de konut üretiminin ciddi boyutlarda olduğunu kaydeden İstek, “Bu bölgelerimiz İstanbul’da da tanıtıldı. O yüzden yatırımcılar bu bölgeyi de tercih ediyor. Yolların yapılıp daha elverişli hale gelmesi, İstanbul-Keşan arasının daha kısa mesafeye düşmüş olması bu bölgeyi öne çıkarmaktadır. Biz pazarımızı içe değil dışa doğru açmamız gerekiyor. Saros Körfezi inşaat sektörüne bir hareketlilik sağlıyor. Son bir hafta içerinde hükümetin konut kredilerindeki faizi % 1’in altına çekme çalışmaları var. Bu durum netlik kazanırsa sektör açısından çok iyi olacaktır. Buradaki 1 puan psikolojik sınır haline geldi. Faiz oranı 0.99 olsa bile piyasalarda bir oynama yaşanacaktır. Konut kredisi faizlerinin % 1’in altına çekilmesi gerekiyor. İnşaat sektörü yaklaşık olarak 8 bin beş yüz sektöre etki ediyor. Bu sektör hareketlenirse bunun etki ettiği sektörler de hareketlenecektir. Ağır sanayi, demir sanayi, beton fabrikaları, hafriyat sektörü, yakıt sektörü v.b birçok sektör hareketlenir. Bu yüzden inşaat sektörünün hareketlenmesinde fayda vardır. Artık yurt dışına çıkış sebeplerimizden biri de inşaat sektörüdür. Yol ve konut müteahhitlerimiz de yurt dışında çeşitli faaliyetler gösteriyorlar. Bundan sonraki yıllarda daha iyi olacağını ümit ediyorum. Hala yüzde 50 tüketiciye ulaşmış değiliz. Tüketiciye uygun fiyatlar ve daha elverişli konutlarla ulaşmak gerekiyor. Konut ihtiyacı olan daha çok insan var.” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE’NİN MESELESİ PKK TERÖR ÖRGÜTÜ MESELESİDİR

 Keşan’da son günlerde meydana gelen olaylarla ilgilide konuşan Aydın İstek şunları söyledi: “Keşan’da son zamanlarda istemediğimiz olaylar yaşandı. Bunlarla ilgili de birtakım sorularla karşılaşıyoruz. Bu tür olaylar olmamalı. Türkiye genelinde olduğu gibi burada da sıkıntılı olaylar yaşandı. Bu konuyla ilgili siyasi partilerin ilçe başkanlıklarından ve STK’lardan açıklamalar geldi. Bu açıklamalara ben de katılıyorum. Yaşanan mesele ayrı bir kimlik meselesi değildir. Türkiye’nin meselesi PKK terör örgütü meselesidir. Bunun kesinlikle bilincinde olmamız lazım. Kardeşi kardeşe kırdırmak istiyorlar. Bunların önüne geçmeliyiz. Keşanlı vatandaşlar hangi siyasi görüşte olursa olsun duyarlı vatandaşlardır. Bizim vatandaşımız muhafazakârdır, Atatürkçüdür, cumhuriyetçidir. Bütün bölge insanlarıyla beraber yaşamaya alışmış bir halkımız vardır. Burada ne kadar şehit cenazesi oldu kimse kalkıp bir Kürt ailesinin camına taş atmadı. Biz burada kardeşçe yaşamayı çok önceden öğrendik. Bu durum böyle de devam edecek. Hiç kimsenin alt kimlik üst kimlik gibi ayrışmalara girmesini tasvip etmiyorum. Burada Lazı, Çerkezi, Romanı, Kürdü, Türkü, herkes bir arada güzel güzel geçinmemiz gerekiyor. Bunları yaparken de toplumsal bilincin farkında olmamız gerekiyor. Ayrışması gereken şey terör örgütleridir. Terör örgütlerini kendimizden ayrıştırmalıyız. Burada yaşanan üzücü olayların bir daha tekrarlanmaması gerektiğini belirtiyorum. Bu memleket Çanakkale ve Sarıkamış’ta omuz omuza mücadele etti. Terör oyunlarının kurbanı olmayacağız. Birlikte omuz omuza bu memleketin birer ferdi olarak vatandaşlık hukukuyla devlete ve millete bağlı neferler olarak yaşamaya devam edeceğiz.”