Başbakan Erdoğan'a "Hoşgeldin" dediler ama...

“Hoş geldin” seslenişiyle başlayan açıklamada, Erdoğan’ın, Trakya’da umduğunu bulamayacağı da ifade edildi.

Açıklama şöyle:

“Hoş geldin…

Keşan ve çevresi geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlamaktadır ki bu iktidarın bu yöreden şimdiye kadar aldığı oylarla bu sektöre yaptığı hizmet doğru orantılıdır.

Çünkü vatandaş hayvan beslemekten çekinir duruma geldi. Et ihtiyacı varken hayvan bir türlü masrafını karşılar duruma dahi getirilemedi. Üstelik dışarıdan getirilen Anguslar da bu iktidarın bu sektöre olan açık düşmanlığının kanıtıdır.

Ekim-dikim konusunda tatilcilerin yatlarına verilen mazot desteği çiftçiden esirgenmektedir. İktidara gelirken mavi mazot sözünü bir türlü tutmak bu iktidarın göze alamadığı bir hizmet örneğidir. Önlerinde vebal olarak durmaktadır.

Bu iktidar şunu diyebilir mi? “Ey Keşanlı üreticiler siz üretim ve hizmet konusunda yaptıklarımdan memnun musunuz? Ve benden hakça hizmet olarak daha ne istersiniz, her istediğinizi yerine getirmeye hazır bir iktidar var karşınızda.”

Ne zaman ve ne istemeye geldiğini soralım?

2002 yılı 2 Kasım’ından bu yana katlanmak zorunda bırakıldığımız AKP iktidarının başı Keşan’a geliyor. Muhtemel her yerde yaptığı toplu açılışları burada da yapacaktır.

Geçen on bir yıl içerisinde “Keşan’ı ihya ettik sizin artık ne sağlık, ne eğitim ve ne de geçim derdiniz kalmamıştır” diyebilir mi?

Daha dünkü gazetede Milli Eğitim Müdürü ek dersliğe ihtiyacı olan Yekta Baydar İlöğretim Okulu (ortaokula dönüştü) için hayırsever bir vatandaş aranıyor ilanı verdi. Okullar sadece Keşan’da değil 4+4+4’ün İmam Hatip sevdalısı Başbakan tarafından Türkiye’nin her yerinde sefilleri oynamakta, beklenen öğretmen atamaları yerine sürekli imamlara iş sağlama yolu açılmıştır.

Keşan’da Devlet Hastanesi’nin durumu içler acısı, eksik branşlarla verilmeye çalışılan hizmet araçlarının da eksikliği ve bakımsızlığı ayrı bir handikap.

Genelde her vatandaşın sağlığından sorumlu olan iktidar, vatandaşın bugün dişine, yarın gözüne bakmayacaksa, sağlık personelini sağlıklı çalıştırmayacaksa niye iktidar olmuştur?

Ne verdiler? Ne istiyorlar?

Geçen onbir yılda kendisinden önce hizmet vermiş tüm Cumhuriyet hükümetlerinin yaptığı hizmetlerin karşılaştırmasını bir yapalım.

AKP öncesi hükümetlerin kullandığı para 56 yılda 775 milyar dolar. AKP on yılda 1.600 milyar dolar (1.6 trilyon dolar)

Geçen 52 yılda toplam cari açığımız 44 milyar dolar. AKP döneminin toplam cari açığı 366 milyar dolar. 52 yılın açığının 8 katı 10 yılda… Hani siz sık sık dışardan kredi almadığınızı söylüyorsunuz ya biz de inanıyoruz ya.

Herkese sadaka değil, iş sağladığınızı yarın Keşanlıların önünde en yetkili ağızdan duyabilecek miyiz?

Halk acaba niye borçlanıyor ve bir türlü bu borcu niye ödeyemez? Bu sizin iktidarınızı ilgilendiriyor mu, yoksa vatandaşın sorunu mu? Sizden önceki hükümetlerin toplam süresi içinde vatandaşın bankalara olan tüketici borcu 2 milyar 200 milyon TL, sayenizde 2013 Mayıs ayı toplamı tam 97 kat artarak 218 milyar TL’ye ulaşmıştır.

Siz iktidara geldiğiniz günkü icra dairelerindeki toplam dosya sayısı on milyonken sayenizde 2011 yılı verileri ile 20 milyon 800 bin olmuştur.

2002’de Devletimizin iç borcu 95 milyar dolardı. Sayenizde iki buçuk kat artarak 233 milyar dolara ulaşmıştır.

Türkiye’nin dış borcu siz geldiğinizde 130 milyar dolardı. Yine sayenizde bunu da iki virgül yedi kat artarak 350 milyar dolara çıkarabildiniz. Bu sizin hüneriniz. Şimdi doğruları söyleyip biz bu işi beceremiyoruz demeniz gerekirken, ihtimal yarın halkı kandırma yoluna gideceksiniz, boşuna nefes tüketmeyin. Trakya’da umduğunuzu bulamayacaksınız. Darısı Anadolu kentlerinin başına… Güle güle…”