AYGÜL KONAR

Yapılacak tesis hakkında ufkun geniş olması gerektiğini belirten Kalfalar’ın dün saat: 12.00’de makamında basına yaptığı açıklama şöyle; “Sizin de bildiğiniz üzere hazineye ait olan bir yerden, o günkü Bakanımız Sayın Fatma Şahin, 256 ada 1 parsel olarak, Yukarı Zaferiye Mahallesi kayıtlarında bulunan 100 dönümlük yerin 40 dönüm tahsisini engelsiz yaşam merkezi, rehabilitasyon merkezi, huzur evi merkezi yapılması amacıyla bize tahsis etti. O günkü şartlarda 18. madde uygulaması için bize söz verilmişti. Yerel genel tartışmaları neticesinde bu proje gerçekleşmedi. Ben tekrar buradan hatırlatmak istiyorum. Bütün sivil inisiyatif, demokratik kitle örgütleri, muhtarlarımız aynı fikirdeyiz. Elimizde böyle bir 40 dönümlük yer varken, engelsiz yaşam merkezi, rehabilitasyon merkezi, huzur evi, sosyal hizmetler müdürlüğü, İŞ-KUR, sosyal yardımlaşma, bunların hepsi aynı bakanlığa aitken, yapılacak tesis entegre olarak düşünülmez mi? Ne olursunuz ufkumuzu biraz geniş tutalım. Orasını mı yapalım? , burasını mı yapalım? Tartışmalarından ziyade, devletimize bir proje hazırlayıp, zaten devletimizce bize tahsis edilen 40 dönümlük yerde entegre bir tesis mi yakışır? Yoksa bölük-pörçük bir tesis mi Keşan’a yakışır?  Benim bu işin başında bulunan arkadaşlardan ricam, sivil insiyatifin tek vücut olarak, bir proje üzerinde anlaşıp bunun üzerinde çalışmasıdır. Gerekirse Ankara’ya gidelim hep birlikte. Ama şu an buna gerek yok. Sayın Başkanımız Mustafa Helvacıoğlu ile de bu hususta geçen günlerde bir diyaloğumuz oldu. Başkanımız da 18.madde uygulamasının uygulanmasını, tesislerin oradaki yerde yapılması taraftarı olduğunu söyledi. Tüm bunların sonucunda ne olur ne biter bilemem ama elimizde böyle bir yerimiz varken, hâlâ biz yıllardır mayıslarda ne zaman yapacağız? Nasıl yapacağız? Olacak mı? Olmayacak mı? Tartışmalarını bırakalım artık. Bunun için bu projeyi bir entegre olarak düşünelim. Biz bu tartışmalarla vakit öldürürken komşumuz İpsala ve diğerleri aldı başını gitti. Onlara tahsis edilen yer bile yokken bugün bizden öndeler. Bu işte bizzat bende o gün ki şartlarda çalıştım. Bir tesadüf eseri Gaziantep’te Bakanımız Sayın Fatma Şahin’e teşekkür etme imkânı buldum. Teşekkürüm esnasında kendisin bana söylediği şudur; “ne olursunuz muhtarım bu işi takip edin”.  Tekrardan ifade etmem gerekirse; bütün demokratik kitle örgütleri, ilgili görevliler, bunu; entegre bir proje olarak düşünelim. Elimizde hazır yerimiz var. Bu işi yapamamak bana göre topu birbirine atmaktır. Kimin üzerine ne görev düşüyorsa burada yapmakla mükelleftir. Gerekirse bu işin ilgilileri toplanıp Ankara’ya gidelim. Bizim böyle bir yerimiz var, bu projeyi yaptık, yardımlarınızı istiyoruz diyelim” dedi.