tek başına Keşan’a getiremeyeceğini tekrarladı
Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan, dün yaptığı açıklamada, doğalgazın Keşan'a getirilmesinin gecikmesi durumunda, Keşan'da tüketilen kömür vasfının mutlaka değiştirilmesi gerektiğinin altını çizdi. 2004 yılında Keşan’da başlayan kanalizasyon çalışmalarıyla birlikte doğalgazla ilgili Keşan'ın
talepleri ve mücadelesinin halen sürdüğünü belirten Özcan, “Ancak bu güne kadar somut bir sonuç elde edemedik. Bu süreci hep birlikte yaşıyoruz. Bu arada hava kirliliği sorunumuz da artarak devam ediyor.” dedi.
BEYANLAR KARIN DOYURMUYOR
Doğalgaz konusunda zaman zaman Keşan Belediyesi'ne yönelik yapılan eleştirilerle bazı kişilerin günü kurtarma peşinde olduğunu vurgulayan Mehmet Özcan, şöyle devam etti: “Ama Keşanlılar Keşan'da yaşıyor ve bu havayı bizler de soluyoruz. Beyanatlar karın doyurmuyor artık. Buradaki sade vatandaştan, milletvekiline kadar olan herkes bu sorunu, öncelikli sorunların başına alıp bir an önce çaresinin bulunması gerekir. Soluduğumuz havanın siyaseti yok. Nereden gelecekse gelsin. Eğer bu nun gelmesi gecikecekse de Keşan'da tüketilen kömürün vasfının değişmesi gerekir. Edirne ilindeki satılabilir vasıftaki kömürün niteliğinden çok uzakta kalıyor şu anda yaktığımız kömür. Ama maalesef biz kontrollerimizi yaparken o belgeyi alanları içeriye sokmak zorunda kalıyoruz. Sonuçta yaşlımızdan bebelerimize kadar hepimiz zehirleniyoruz.”
KEŞAN’DA KULLANILAN KÖMÜRÜN VASFI DEĞİŞTİRİLMELİ
“Tek başıma elimde bir şey olsa, yarın başlayacağım bir şeyler yapmaya. Ama maalesef Çorlu'dan gelecek olan bir iş bu. Bir sürü kazılar olacak, az buz bir yatırım değil.” diyen Özcan, sözlerini şöyle noktaladı: “Belediye sınırları içerisinde bir kaynak olsaydı da getirmeseydim Allah belamı versin o zaman benim. Ama boyumuzu aşan bir proje. Devletle işbirliği yapmamız gereken bir şey bu. Bu işin teknik alt yapısını hazırladık. Karar verilip döşeme işi yapılacak burada. Herkes şikayetlerinde sonuna kadar haklı. Kısa vadeli en iyi çözüm Keşan’da satılan kömürün vasfının değiştirilmesi. İsteyen istediği gibi anlasın ama bu kirli havayı da biz soluyoruz!”
