AYŞİN SEÇİL GEZER

Ailenin toplumun temel taşı olduğunu belirten Boyalık, “Bütün annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyorum. Anne demek aile demektir. Yuvayı kuran annelerimizdir. Her birey doğduğunda annesini görür. Her anne de evladının mutlu bir toplumda yaşamasını ister. Özellikle belli bir yaşı geçtikten sonra gençlerin enerjilerini atması için spora, koşmaya ve oynamaya ihtiyacı vardır.” dedi.

YEREL YÖNETİM OLARAK GENÇLERİMİZE SAHİP ÇIKAMIYORUZ

Çocukların semt sahalarına ve mahallelerde oynayabileceği yerlere ihtiyacı olduğunu dile getiren Hüseyin Boyalık sözlerini şöyle sürdürdü: “Maalesef Keşan’ımızda son zamanlarda aile ve gençlerimize verilen değer git gide azalmaya başladı. Parklarımız bakımsız. Sokaklarımız, kaldırımlarımız bakımsız. Betonlaşma had safhaya ulaşmış. Hatta buna bir örnek de vereceğim. Çamlıkent Camii’nin kenarında geniş bir alan vardı. Keşan Belediyesi, oraya bir iş yeri koymaya kalktı. Zaten bizim çarşımız var, olan çarşıya sahip çıkın. O cadde üzerinde her evin altında bir iş yeri var zaten. Çocukların oynayabileceği o meydanı ne diye bozmaya kalkarsın? Mevzu bahis olan aslında o yer değil. Bunu bir örnek olarak gösterdim. Asıl Özgün Yapı’nın arkasında Cennet Parkı’nın yanında çocukların futbol oynadığı bir semt sahası vardı. Semt sahalarının ortalık bir yerde olması lazım. Kenara köşeye yakın olmaması lazım. Hem semt sahası olarak kullanılmalı, hem düğün yapılmalı. Bizler şanslı bir nesiliz. Bizim zamanımızda bu kadar trafik, bu kadar araç yoğunluğu yoktu. Uyuşturucu olayları falan bu kadar yaygın değildi. Uyuşturucu ve bonzai bu kadar almış başını giderken yerel yönetim olarak gençlerimize sahip çıkamıyoruz.” 

GENÇLERİMİZE DAHA FAZLA EMEK HARCAMALI

Boyalık çocukların spora yönlendirilmesi için herkesin elinden geleni yapması gerektiğini ifade ederek sözlerini şöyle sonlandırdı: “Özgün Yapını arkasındaki o semt sahası bakımsız, atıl durumda. Niye Keşan Belediyesi bunları değerlendirmiyor? Daha sonra da uyuşturucuyla nasıl başa çıkarız diye beyanat veriyorlar. Bunun en kolay yolu gençlerin sosyal aktivitelerini arttırmasıyla olur. Bunu yapmak için üstün bir zekâya sahip olmak gerekmiyor. Gençlerimize daha fazla emek harcamalı, daha fazla imkân vermeliyiz. Özellikle sporun gelişmesiyle, sosyal aktivitelerin gelişmesiyle mutluluğu uyuşturucuda aramayan, alkolde ve sigarada aramayan bir nesil yetiştirebiliriz. Örf ve adetlerimize sahip çıkmalıyız. Türk Milletinin gelenek ver göreneklerine uygun bir genç nesil yetiştirmek için mutlaka yerel yönetimler olarak bir proje yapmalıyız. Ben Keşan Belediyesi’nde bu zihniyeti görmüyorum. Tiyatro Salonumuz var, hiçbir şey yok. Sinema Salonları hala açılmadı. Gençler bunlardan ücretsiz faydalanmalı. Mustafa Kemal Atatürk’ün gençlere ne kadar önem verdiğini biliyoruz. En önemlisi de Atatürk’ün Gençliğe Hitabesidir. Keşan Belediyesi Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini sağlam bir şekilde okusun, bu gençliğe ne kadar kıymet verilmesi gerektiğini anlasın. Bizler de iktidar partisinin Keşan’daki yöneticileri olarak elimizden gelen desteği yapalım. Bu semt sahalarının, parkların bir güvenlik içerisinde olması lazım. Keşan Belediyesi’nin zabıtalarının orada geziyor olması lazım. Oraların kontrol altında olması lazım. Bir parkla ilgili çok söylenti duyduk. Uyuşturucu madde satılıyor, kötü işler yapılıyor diye. Nerede bizim zabıtamız? Çocuklardan kıymetli bir şeyimiz yok. Onlar bizim geleceğimiz. Çocuklara ve gençlere ne kadar yatırım yaparsak, ne kadar eğitimli bir nesil yetiştirirsek o kadar müreffeh ve Atatürk’ün gösterdiği muasır medeniyet seviyesine ulaşırız.”