8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü Keşan’daki çeşitli parti ve kurumlarca etkinlikler düzenlendi. Hatta eğlence yerleri de bu önemli ve değerli gün için program düzenleyerek unutmadılar (!) Acı dolu bir olay ardından onların anısına dünyadaki emekçi kadınların günü olarak belirlenen günü eğlenceye çevirmeyi hala anlamış değilim. Maalesef bu eğlenceler belediyeler tarafından da yapıldı. 

Benim işleyeceğim konu bu değil ama yeri gelmişken değinmek istedim.

***

Öncelikle 8 Mart etkinlikleri haberlerinden biriyle ile ilgili gazete olarak işlediğimiz bir hatayla başlıyorum yazıma. CHP Keşan İlçe Kadın Kollarının düzenlediği 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü haberimizde protokol ile yaptığımız bir hatayı haberin yayınlandığı gün (dün) CHP Keşan İlçe Başkanı Erdoğan Gümülcineli’nin uyarısıyla öğrendik. Diyebilirsiniz kardeşim bu haberleri okumuyor musunuz? Evet, okuyoruz. Ama dün ben okumadım açıkçası. İnsanın her günü bir olmuyor zaten olmasın da. Tamamen benden kaynaklı bir nedenle haber böyle çıktı. Burada CHP Keşan İlçe Başkanı Erdoğan Gümülcineli’den temsil ettiği kurumdan ve kendisinden binlerce kez özür dilerim.

Özür dilemek insani bir olgudur ve ben yanlış yaptığımda insanlardan özür dilerim bunu tüm yöneticilere de tavsiye ederim. Korkmayın sizden bir şey eksiltmez. Bir konumuz buydu.

***

Gelelim 2. konumuza… Geçen günlerde Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan’ın seçimlere bir yıl kala neler yapması ve neler yapmaması konusunda bir yazı kaleme almıştım. Bununla ilgili çok olumlu tepkiler aldım hatta bunlardan biri sevgili büyüğüm Sayın Ulaş Demiray’ın yazımla ilgili düşüncelerini köşe yazısı olarak Keşan’ın yerel gazetelerine yolması ve onların da gazetelerinde yer vermesi beni mutlu etti. Siz de okumuşsunuzdur. Gezdiğim esnaf ziyaretlerinde olsun sosyal medyada paylaştığım yazıma yorumlardan olsun yazımla ilgili düşünceler olumluydu. Olumsuz düşünce yok muydu her halde vardır ve bunun bana ulaşması uzun da sürmedi. Aslında yazı ile ilgili her hangi bir düşünce yok yani şurası yanlış burası doğrudur diye bir düşünce duymadım olumsuz düşünenlerden. “Bu ince zekalılar” bazıları bunlara “sivri zekalılar” da diyorlar bu yazıyı Mustafa Bezbaş’ın bana yazdırdıklarını düşünüyorlar. Zaten yazıyla ilgili başka bir düşünceleri de yok. Daha önce bir yazı daha yazmıştım bazı ince zekalılar da Bezbaş’ın yazdırdığını piyasada yaymıştı. O “ince zekalı”lara da buradan çok selamlar. Kendileri gibi beni de “sivri zekalı” pardon “ince zekalı”zannediyorlar. Şimdi aklıma geldi “ince zekalı” olmak iyidir bu arada direkt “ince zekalı”demek istemediğim için kullandım bu tabiri.

ŞİMDİ ŞU SİVRİ ZEKALILARA SESLENMEK İSTİYORUM: BEN KİMSENİN TALİMATIYLA HAREKET ETMEM. İSTESEM DE EDEMİYORUM. 

Biraz bağırarak yazdım ama akılları alsın diye büyük harflerle yazdım.

***

Gelelim son konumuza… Bugün 10 Mart huysuz ihtiyarın ölüm yıldönümü. Huysuz ihtiyar da kim diyeceksiniz. Kısaca hatırlatayım. 

Cumhuriyet’in yetiştirdiği bir mühendisti o.

İstanbul Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Fakültesi’nden mezun oldu. Su ve Baraj, Yüksek İnşaat Mühendisiydi, Karayolları Van Bölgesi Mühendisi, DSİ (Devlet Su İşleri) Genel Müdürlüğü Edirne Teşkilatı Sulama ve Barajlar Başmühendisi, DSİ Trabzon, Rize ve Gümüşhane Başmühendisliği yaptı.

DSİ Trabzon, Rize ve Gümüşhane Başmühendisliği yaparken 1977 yılında CHP’nin 213 milletvekilinden biri olur. 3 yıl milletvekilliği sırasında 22 kez söz alır. Bunun 2’si yazılı soru önergesi olur ve bir tanesini dönemin başbakanı cevapladı. Kim mi?

SÜLEYMAN SABRİ ÖZNAL.

Bundan 7 ay önce onunla ilgili bir köşe yazısı yazmıştım ve onun hatırasına da Keşan Belediye Meclisinden bir istekte bulunmuştum. Geçen Perşembe de dahil olmak üzere yazımın üzerinden Eylül-Ekim-Kasım-Aralık 2017; Ocak-Şubat-Mart 2018 tarihlerinde toplanılan 7 belediye meclis toplantısı geçti. Son toplantıda bir sokak ismi değişikliği önerisi oldu. O da geç kalınmış bir isim içindi. Koca Başkan Mehmet Gemici. Neyse en azından düşünülmüş. 

Sevgili huysuz ihtiyar senin bu memlekete verdiğin ne ki? Bekle biraz daha sıranı. Bu sene belki zor ama seneye kim öle kim kala. Bu meclis yapmazsa başka meclisler yapar o günler de çok yakın. Hatıran önünde saygıyla eğiliyorum.

Vefasızları bu halk hiç unutmaz.

(Mustafa buraları yazma demişti ama ben dayanamadım yazdım.)

Var ya bu son cümleme de inanır bu sivri zekalılar.

Akıl sağlığımızı korumak üzere başka bir yazıda görüşmek dileğiyle…