AYŞİN SEÇİL GEZER

Moderatörlüğünü Cavit Deniz’in yaptığı ve saat 13.45’te başlayan programın konuğu gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Bülent Saylam oldu. Programda, dinleyicilerin ve siyasilerin de görüşlerine yer verildi.

Programda ilk olarak konuşan Deniz, ertelenen oda ve borsa seçimleri ile ilgili yereldeki çalışmaları ele alacaklarını söyleyerek, “Bugün bu programda Bülent Saylam ile beraber ertelenen Oda ve Borsalar seçimleri ile yerelde seçimlere yönelik çalışmaları bir kez daha ele alacağız. Bu çalışmaları yakın olarak izleyen bir basın mensubu olarak sizi konuk ediyoruz. Odalar Borsalar birliğinin bugünkü oda sayısı 364, bu 364 odadan 25 tanesinin başvurusu ile yapılması gereken seçimler erteleniyor. Bizim asıl üzerinde durmamız gereken konu bu ertelemedir.” dedi.

İLK DEFA ERTELENMİYOR

2012’de ilk olarak oda ve borsa seçimlerinin ertelendiğini ifade eden Saylam konu ile ilgili şu görüşlerde bulundu: “Aslında bu seçim ilk ertelenmiyor. Daha önce de ertelenmiş. 2012 yılında bir erteleme söz konusu, oradaki sebep de NACE diye bir kodlama sisteminin yürürlüğe girmesi. Avrupa'ya entegre olma sebebi ile bir erteleme söz konusu. Avrupa Topluluğunda Ekonomik Faaliyetlerin İstatistiki Sınıflaması (NACE); Avrupa’da ekonomik faaliyetlerle ilgili istatistiklerin üretilmesi ve yayılması amacına yönelik bir başvuru kaynağı. Şu anda yaşadığımız erteleme, daha önce yaşanan artçı deprem olan ertelemenin, ana depremini getiriyor. Yaptığım küçük bir araştırmada Sözcü Gazetesi'nde 11 Mart 2016 yani hain darbe girişiminden 4 ay önce bir haber var. Burada şöyle diyor: 'TOBB'da seçim karmaşası yaşanıyor.' Haberde; 365 oda ve borsa yönetimi seçim belirsizliğine düştüğünden bahsediliyor. İş dünyasının çatı örgütü olan TOBB'a bağlı oda ve borsalarda normalde yeni yönetimlerin belirlendiği seçimler 4 yılda bir Ekim ve Kasım aylarında belirleniyordu. Bu olağan olan 5174 sayılı kanunda TOBB'da yapılan seçimlerin normal olan kısmını söylüyor. Ancak bu düzen 2012 seçimlerinde bozuldu. 2012'nin Ekim-Kasım döneminde yapılması gereken seçimler Bakanlar Kurulu Kararı'yla (BKK) 2013'ün Mayıs ayına ertelendi. Sebebi de az önce bahsettiğimiz NACE kod sistemi. Tüm odaların uyum sağlanması isteniyor. Uyum sağlama süreci 6 ay sürüyor. 6 ay sonra seçimler yapılıyor. Baktığımız zaman önce oda seçimleri yapılıyor sonra TOBB'daki birlik seçim yapılıyor. Oda 2013'ün Ağustos ayında yapılıyor. Yani Rıfat Hisarcıklıoğlu'nun yeniden seçildiği tarih 2013 yılının Ağustos ayı. Şimdi burada ertelendi.”

BİR ÜLKEDE SERMAYE SİYASETİ YÖNLENDİRİR

6 aylık bir erteleme süreci geldiğini belirten Deniz şunları söyledi: “Hükümetin talebi olumlu bulması ile 6 aylık bir erteleme geliyor. Bana göre KHK ile ertelemenin ilk işaret fişeği seçme ve seçilmede, oy kullanma sürelerinin değiştirilmesi ile verildi. Ağustos ayında bununla ilgili bir KHK var. Seçimlere katılabilmek için, seçimlerde oy kullanabilmek için en az 2 yıl Ticaret Odası'na üye olmanız gerekiyor. Bu da 25 Ağustos 2017'de KHK ile belirlenmiş bir sistem. O müdahaleden sonra yapılan açıklamada bazı odalar diyorlar ki; 2000 civarında üyemiz oy kullanamayacak. Burada siyaset sermayeye mi müdahale ediyor, aslında bir ülkede sermaye siyaseti yönlendirir. Siyaset sermayeyi mi dizayn ediyor.”  

Geçmişte yapılmış olan ertelemeler ile ilgili daha detaylı bilgi veren Saylam, “2016 yılında şöyle bir tartışma yapılıyor. Bazı yazarların bu konuda yazıları var. Bir haberde Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile 365 ticaret, sanayi, ticaret ve sanayi, deniz ticaret odaları ve borsalarda ortaya çıkan ‘seçim’ düğümünü Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, yasa değişikliğiyle çözmeye hazırlanıyor diyor. Bu haber 18 Mart 2016'da Hürriyet'te çıkmış. Bakanlık, TOBB Yasasındaki ‘Ekim-Kasım’ ve ‘Mayıs’ ifadelerinin çıkarılması için değişiklik taslağı hazırladı. Bakan Tüfenkci, yasa değişikliğine ilişkin düzenlemeyi en kısa sürede Meclise getireceklerini deniyor haberde. 5174 Sayılı TOBB ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nda, oda ve borsa | | | | seçimlerinin 4 yılda bir Ekim ayında başlanıp, en geç Kasım ayında bitirilmesi hükmü bulunuyor. TOBB seçiminin de oda ve borsa seçimlerini takip eden Mayıs ayı içinde yapılması düzenleniyor. Ancak 2012 yılının Ekim-Kasım döneminde yapılması gereken seçimler, NACE sistemine uyum gerekçesiyle 2013 yılının Mayıs ayına ertelendi. Erteleme nedeniyle TOBB seçimi de 2013 yılının Ağustos ayında yapılabildi. Bu tarih değişikliği, bazı illerde oda ve borsa başkanlıklarına aday olmayı planlayan isimlerin ‘seçimler 2012 yılında yapılmış gibi hesaplanmalı ve 2016 yılı Ekiminde yeni seçim süreci başlamalı’ iddiasına neden oldu. Bu durumda mevcut yönetimler 4 yıl yerine 3.5 yıl görev yapmış olurken, “Seçilmişlerin görev süresi kısaltılamaz” teziyle hareket edenler ise seçimlerin 2017 yılı Ekim'de başlaması gerektiğini ileri sürdüler, şeklinde açıklamalar yer alıyor. Bu dönemde Bakan Tüfenkçi'nin de bir açıklaması var şöyle: 'Seçimlerin 4 yılda bir yapılacağı, hükmünü koruyacağız. Bazılarının dediği gibi 2016 yılı Ekim’inde seçimler başlarsa mevcut yönetimler 3.5 yıl görevde kalmış olurlar ki; hukuken seçilmiş insanların görev süresi kısaltılamaz. Uzatılabilir ama kısaltılamaz. Uzatmayı da istemedik çünkü bu da seçilmek isteyen, yönetimlere aday olacak insanların önünü kesmek olur. Bunun için arkadaşlar Ekim-Kasım şartını kaldırmaya yönelik yasa değişikliği için çalışıyorlar' deniliyor, 2016 yılının Mart ayında bu açıklama yapılıyor.” dedi.

SİYASAL İKTİDAR BENCE BİR YOL AYRIMINDA

Seçimlerin ertelenmesi ile TOBB’un üst yönetimine bir darbe yapıldığını dile getiren Deniz, “Anımsadığım kadarı ile Sayın Cumhurbaşkanı TOBB'un bir toplantısında, patronlar OHAL kaldırılsın diye bir öneride bulunduklarında, Cumhurbaşkanımız OHAL sizin işinize yarar dedi. Yani OHAL'in bu konu ile ilgili KHK'sı şu anda bana göre TOBB'un üst yönetimine bir darbe yaptı. Siyasal iktidar bence bir yol ayrımında. Ben Anadolu sermayesi ile mi devam edeceğim, İstanbul'daki Türk burjuvazisinin sermayesi ile mi devam edeceğim yol ayrımına geldi diye düşünüyorum. Sıra Hisarcıklıoğlu'nun başkanlığındaki TOBB'a mı geldi diye sormak gerekiyor gibi geliyor. Ancak bu konuda asıl konuşması gerekenlerden konuşan yok. Keşan'da Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sayın Mustafa Helvacıoğlu, sosyal medya hesabından paylaştığı bir açıklama var. Sayın Helvacıoğlu, sarı liste grubu ile bir toplantı yaptı ve düşüncesi şu; ben koşullar ne olursa olsun Nisan ayında yapılacak seçimlere gireceğim, kaybedersem onurumla kaybedeceğim ve gelen arkadaşlara bayrağı teslim edeceğim gibi bir yaklaşımı var. Cuma günü(bugün), Helvacıoğlu, Gümrük Bakanı ve TOBB başkanı ile bir görüşme yapacak, benim kulislerden öğrendiğim kadarıyla. Helvacıoğlu, temposunu ve enerjisini aynen koruyor ve şöyle diyor; önümüzdeki 6 ay içerisinde gönülden çalışmalara devam edeceğini ve destek vereceğini söylüyor. 150 kişilik bir çalışma ekibi ile proje üreteceğine dikkat çekiyor. Açıklamalardan anladığımız kadarıyla Keşan'da hareketli bir süreç yaşayacağız.” dedi.

SİYASET AYRI BİR KURUMDUR, TİCARET ODASI VE BORSASI AYRI BİR KURUMDUR

Ertelenen oda ve borsa seimleri ile ilgili Keşan AK Parti İlçe Başkanı Hüseyin Boyalık’ın görüşleri şu şekilde: “Ertelenen Oda ve Borsa seçimleri, biz siyasiler bu tür sivil toplum kuruluşlarının seçimlerine katılma ve müdahale durumumuz asla olamaz. Her türlü fikir zeminine açık olan bu sivil toplum kuruluşları toplumun değerlerini taşıyan insanlardan seçilen bir topluluk oluyor. Ertelenmesinde hükümetimizin mutlaka bir inisiyatifi vardır, bir değerlendirmesi vardır ki bunlar ertelendi. Kısa bir döngü içerisinde olmuştu zaten, daha uzun bir süre verilebilirdi. Hayırlısı olsun. Keşan'da da farklı fikirler sahaya çıktı. Siyaset ayrı bir kurumdur, Ticaret Odası ve Borsası ayrı bir kurumdur. Birbirinden bağımsızdırlar. Bölgemize ve bütün ülkemize hayırlı olsun.”

TÜKÜRDÜĞÜMÜ YALARIM DEMİŞTİ

Boyalık’ın görüşleri üzerinden değerlendirmede bulunan Saylam, şöyle devam etti: “Siyaset, Oda ve Borsa içinde olmamalıdır. Zaten kanun da açıkça bunu söylüyor. Yönetim kurulu üyeleri hiçbir siyasi oluşumun içinde bulunamazlar. Gönlü olabilir, gönlü ayrı bir konu ama birebir siyaset şansı yok. Baktığımız zaman bir gönderme var. Keşan'da bu konu ile ilgili olan herkes biliyor. Helvacıoğlu'nun da çeşitli zamanlarda yaptığı açıklamaları var. 2016 yılında basın mensuplarına verdiği bir kahvaltıda siyasete yönelik söylemlerini internete girdiğinizde rahatlıkla okuyabilirsiniz.  25 Kasım 2016'da Sayın Helvacıoğlu, bazı nedenler söyledi, eğer bu nedenler olmazsa yeniden adaylığımı açıklarım dedi. Biz gazetelerde ara başlık yapmıştık; ben tükürdüğümü yalarım demişti.”

Ticaret ve Sanayi Odası'nın çalışmaları ile ilgili üyelerden görüşler alınıp değerlendirildi ve programın ilk bölüm bu şekilde sona erdi.

ETKİNLİKLERİN DUYURULMASI KONUSUNDA BİR EKSİKLİK OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM

“Bunu konuşalım” programının ikinci kısmında ise ilk olarak sözü Bülent Saylam aldı ve Keşan TSO’nun yaptığı etkinliklerin duyurulmamasından rahatsız olan dinleyicilere yanıt verdi: “Ticaret ve Sanayi odası her etkinlik ve kurstan önce yerel gazetelere reklam veriyor, aynı zamanda kendi sosyal medya hesaplarından da bunları paylaşıyor. Etkinlik ve kursların duyurulması konusunda bir eksiklik olduğunu ben düşünmüyorum. Her oda kendi üyelerine hizmet verir ve Esnaf ve Sanatkarlar odası ayrı bir odadır, kendi üyelerine hizmet verir. Esnaf ve Sanatkarlar Odası da Ticaret Odası gibi bir insan kaynakları birimi oluşturmalı, böyle bir ihtiyaç mevcut.”

KEŞAN KONUŞUR, HİZMETİ BAŞKASI ALIR

Gıda Organize Sanayi Bölgesi konusu ile devam eden programda Cavit Deniz şöyle konuştu: “Keşan Ticaret ve Sanayi Odası'nın ve Keşan siyasilerinin gündeme getirdiği bir konu var; Gıda Organize Sanayi Bölgesi. Gıda Organize Sanayi Bölgesi, uygulamasının neresindeyiz bir mesafe alabildik mi? Bununla ilgili çeşitli girişimler oldu. Keşan konuşur, hizmeti başkası alır şeklinde bir görüşüm var benim. Hakikaten Gıda Organize Sanayi Bölgesi çok konuşuldu. Ben Gıda Organize Sanayi Bölgesi konusunda herhangi bir mesafe alınmadığını düşünenlerdenim.”

Gıda Organize Sanayi Bölgesi ile ilgili Hüseyin Boyalık da şu ifadeleri kullandı: “Keşan’da Tarım İhtisas OSB’yi kuracak tek bir kurum vardır, o da AK Parti hükümetidir. Bu konuda, başka kimsenin konuşacak bir şeyi yoktur. OSB konusu şu anda Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığındadır. Bakanımızın değişmesi nedeniyle, OSB konusunu da biraz ötelenmiş oldu. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımızdan konu hakkında randevu talebimiz oldu ve önümüzdeki günlerde ziyarette bulunacağız. Hatta Orman ve Su İşleri Bakanımız Veysel Eroğlu, Gümrük Bakanımız, Bilim ve Sanayi Bakanımız bölgemize geldiğinde OSB konusu kendilerine ilettik. Kısacası, Ankara’nın Keşan Tarım İhtisas OSB konusunda tam bilgisi bulunuyor. Bölgemize gelen herkese bilgi veriyoruz ve yardımcı olmalarını istiyoruz. Edirne milletvekilimizin, il başkanımızın ve ilçe başkanı olarak benim OSB konusunda gerekli hassasiyeti bulunmaktadır. OSB konusunda, yalan yanlış çok fazla beyanatlar verildi. Biz bunların hepsine cevap verme gibi bir durumumuz olamaz. Tarım İhtisas OSB konusunda konuşan herkese, ‘Bu böyle değil; doğrusu şöyledir.’ şeklinde deme gibi bir şansımız yok. O zaman tüm gün gazetelerde ve radyolarda olmamız lazım. Bu da abesle iştigaldir. Ama OSB konusunun sürekli olarak ısıtılıp, gündeme taşınması sadece kamuoyunu bilgi kirliliğine iter. OSB için belirlenen yer, mera statüsündedir. Bunun mera statüsünden çıkartılması gerekiyor. 2 bin dönümlük bir alanın mera statüsünden çıkartılması zor bir durum ama bu konuda Ankara’da gerekli çalışmalarımızı yapıyoruz. Ben umut ediyorum ki, önümüzdeki günlerde mera statüsünden bu alan çıkacaktır. Böylece OSB’de çalışmalar başlayacaktır. Bu heyet, Vali başkanlığında kurulacak. Heyette; Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası, İl Genel Meclisi’nden temsilcilerde yer alacaktır. Heyetin kurulmasıyla birlikte OSB’yle ilgili çalışmalar start alacaktır. Ama bu aşamaya kadar hükümet desteği olmadan bu işler olmaz. AK Parti hükümetinin bölgeye iş, aş anlamında katacağı en önemli yatırımlardan biridir. Keşke bu yer mera değil de hazine arazisi olmuş olsaydı çoktan bitmiş olurdu. Türkiye’de her yerde 2 bin dönümlük mera alanları buna benzer işler işin istenmiş olursa ülkedeki tüm meraların yok olacağının iyi düşünülmesi gerekiyor. Bakanlığımız elbette ki meralar konusunda hassasiyet gösterecektir. Biz vasfını yitirdiğini anlattık. Yetkililerde gelip gerekli incelemeleri yaptılar ve yakın zaman içerisinde sonuç alacağımızı düşünüyorum.”

İKİ DÖNEM KURALININ VİCDANLARDA GETİRİLMESİNİ UMUT EDİYORUM

Programın sonunda Saylam şunları kaydetti: “Çeşitli konunun uzmanlarından duyduğum teknik bazı konular var; Gıda OSB'nin yerinin yanlış belirlenmesi ile ilgili bir görüşleri var. Seçilen yer mera ve bu konuyla ilgili herhangi bir ilerleme olmadı 2016 yılından beri. Peki neden mera olan bir yer seçildi? Gıda OSB için ve uzmanların söylediği bir şey var oraya doğal gaz gitmesi lazım. Oraya nasıl gidecek? Hazine arazisi olan bir yer seçilebilirdi. Sayın Boyalık dedi ki; ısıtıp ısıtıp bu konu getiriliyor. Sonucunda umut var, basının ve bu işle ilgili olan herkesin sonucunda umut olduğu için sormaya hakkı var. Keşan Belediyesi'nin yaptığı pazaryeri projesinin zamanında bitmediği için nasıl eleştiriliyor ise bunu da sormaya hakkı var herkesin. Hastane binasının neden hala bitmediğini sormaya hakkı var herkesin. Her şeyin bir cevabı vardır. Bakın mera, meradan dolayı bekliyor. Bir cevabı var. Keşan'da yeni bir hikaye yaratılması için iki dönem kuralının vicdanlarda getirilmesini umut ediyorum.”

Program dinleyicilerin görüşleri ve değerlendirmeler ile devam etti.

Google Play Store’dan Medya Keşan uygulamasını indirmek için BURAYA TIKLAYINIZ

Apple Store’dan Medya Keşan uygulamasını indirmek için BURAYA TIKLAYINIZ

Facebook sayfamız için BURAYA TIKLAYINIZ

Twitter için BURAYA TIKLAYINIZ

Instagram için BURAYA TIKLAYINIZ

Google plus için BURAYA TIKLAYINIZ

Youtube Kanalımız için BURAYA TIKLAYINIZ