Gezi parkına çıkma eylemleri bir anda ülke çapında kitlesel olarak benimsendi. Bu konuda Keşan da boş durmadı. Yerleşik demokrasi kültürü bir kez daha yaşandı. AKP faşizminin ülkede estirdiği baskıcı hava karşılığını buldu.

Keşan’daki Demokrasi Platformu durumdan vazife çıkardı. Bu çok yerindedir. Yapılması gereken zaman yitirilmeden yapılmıştır. Bu konuda Keşan belli bir deneyim, birikim ve uygulamaya sahiptir. Baskıya, keyfiyete dur deme adına demokratik haklar kullanılmıştır. Konunun değişik safhalarında da buna devam edilmesini beklemek mantıklı bir yaklaşımdır.

Herhangi bir taşkınlığa ve tartışmaya meydan vermeden konunun ciddiyetine yaraşır bir ciddiyet içinde eylemlerin yapılmış olması toplum tarafından takdir edilmektedir. Keşan’da yüksek katılımın altında yatan en önemli faktör insanların yollara ve alanlara inmelerinin amacını biliyor olmalarıdır.

Yollar ve alanlar doluyor. Böylesi bilinçli bir tepki koyan Keşanlı neye hayır dediğini biliyor. Ne istediğini de biliyor.

Bu insanların ülke genellemesinde ifadesinin ötesinde değerlendirilmesi gerekir. Başbakan bu eylemlere katılan ve sloganla taleplerini haykıranlara çapulcu dedi.

Ben eylemler sırasında Keşan’da yollara ve alanlara sığmayan insanlar arasında “çapulcu” göremedim. Kendinden olmayan, kendi gibi düşünmeyen, kendi uygulamalarına karşı duranlara çapulcu diyen başka bir başbakan var mıdır?

Esnaf, serbest çalışan, çiftçi, emekli, kamu çalışanı, toplumun iş yaşamının her kesitinden insanlar Keşan’da yollar ve alanı doldurdular. Bu insanların “çapulcu” sözcüğünü hak edecek neyi var başbakan?

Keşanlı kendinden olan alanlarda demokratik haklarını kullananlara çapulcu denmesinin hesabını soracaktır. Bunu da yerel seçimde yapmaya bilenmiştir. Biletinizi kesmek adına “çapulcu” sözcüğünü bir yer yere not etmiştir.