Çamlıkent sakinlerinden emekli öğretmen Cavit Deniz, 3 Mart 2016 Perşembe günü gazetemizde çıkan Özcan, Cavit Deniz’in eleştirilerine cevap verdi başlıklı haberde kendisine yöneltilen “Dünyada bir tane dikili ağacın var mı senin?” şeklindeki soruya ilişkin bir açıklama yaparak, kendisinin bu yaşına kadar Keşanlı vatandaşların dertlerine tercüman olduğunu belirtti.

BU KENTTE 20 YIL SİYASETTE AKTİFLİĞİM VAR

Deniz, önceki açıklamasında, Çamlıkent’in koşullarının iyileştirilmesi; özellikle itfaiyeye giden yolun yarattığı tozdan dolayı ortaya çıkan olumsuzluklara dikkat çektiğini ve Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan’dan iyileştirme talep ettiğini söyleyerek, “Başkanımız bu talebe epey içerlemiş olsa gerek, ben, duyarlılığımdan ötürü teşekkür beklerken tam tersi bir durumla karşılaştım. Azarlama ve şahsımı refüze eden bir soru ile karşı karşıya kaldım. Sayın başkan bana ‘Dünyada bir dikili ağacın var mı?” sorusunu sordu. Bu soruyu yorumlaması için bunu Keşan halkına tevdi ediyorum. Bu kentte 20 yıl siyasette aktifliğim var. Buna Keşan halkı karar versin.” dedi.

YOLDAKİ ÇUKURLARDAN BİRİNE AĞAÇ DİKMEME İZİN VERİR MİSİNİZ?

Şehir içi yollardaki çukurların hepsine fidan değil ağaç dikilebileceğini savunan Deniz, “Otogarın karşısında Çamlıkent istikametinden sanayi kapısına gelen yoldaki çukurlardan birine ağaç dikmeme izni verir misiniz? Bu dünyada bir dikili ağacım olur. Çukur, nasıl olsa belediyeden. Ben bu ağacı o çukurlardan birine dikmek istiyorum. ‘Dünyada bir dikili ağacın var mı?’ sorusunun içeriğini merak ediyorum. Bu konuda da açıklamada bulunurlarsa benim gibi merak eden insanlar da aydınlanır.” şeklinde konuştu.

ÖZCAN’IN BOYUNDAN BÜYÜK BİR AĞAÇ OLUR

Keşan’da 17 yıl yerel gazetede köşe yazarlığı, 20 yıl aktif siyaset yaptığını ifade eden Cavit Deniz şöyle devam etti:  “Yazdığım köşe yazıları ve yaptığım radyo programlarında Keşan’ın genel ve yerel sorunlarına değindim. Yaptığım programların kayıtlarını üst üste koysam Mehmet Özcan’ın boyundan büyük bir ağaç olur. İşte benim dikili ağacım bu. Bu dikili ağacımın dalına bir kuş kondu diyor ki ‘yağmur yağdıktan sonra Yukarı Zaferiye Mahallesi’nin bir bölümünü seller götürüyor.’ Ben sokak adamıyım. Sokaktaki insanın sorunlarını dinler ve dertlerine tercüman olurum. Bunları seslendirdiğim zaman tahrik, tahkir, itibarsızlaştırma ve refüze iklimli sorunuzu hak etmediğimi düşünüyorum. Otogarla ilgili iyileştirilsin diye bir açıklama yapıldı, ben de Çamlıkent iyileştirilsin istemiştim. Her iki açıklamada ortak payda iyileştirilmedir. Neden bana bu hiddet. Siyasi bir kimliğim yok, bir kuruma da bağlı değilim. Ben bireyim. Benim yaşadığım yere karşı sorumluluklarım var. Bunları yerine getiriyorum. Başkan açıklamasında ‘satmadım, heba etmedim’ diyor. Ben zaten böyle bir şey söylemedim. Ancak sattıklarınız da günün birinde sorulur. Günün birinde sattıklarınızın da kattıklarınızın da listesini dökerim. Günlük gazetelerde çıkan haberlerde Çamlıkent’e AVM yapılacağı ifade ediliyor. Sizin bu haberleri okuyup eksik ve yanlışları dile getiren bir kurumunuz var belediyede. Ben de sorarım, bu durum sizin önünüze kondu mu diye. Sayın başkanım sizin konuşurken sözcüklerle fotoğraf çekilmeniz gerekir. Günlük gazeteleri okumanız gerekir.”

BU AÇIKLAMA SİZİ AÇIĞA DÜŞÜRÜYOR

Çamlıkent’in şu an olduğu yere 1989’da taşındığını kaydeden Deniz, “Ben, halkla görüşülsün dedim. Başkan bana 1984 yılında oradaki halkla görüşüldü diyor. Çamlıkent 1989’dan sonra taşındı. Arada 5 yıl var. Özgün Yapı 1992’de taşındı, arada 8 yıl var. Bu açıklama sizi açığa düşürüyor. Bu durum beni üzdü. Tekrar söylüyorum itfaiye yolunun tozunu daha ne kadar çekeceğiz. Başkan açıklamasında ‘Ben orayı düzenleyeceğim’ diyor. İnşaat yapmakla bir yerin güzelleştiği nerede görülmüş. AVM konusunda benim muhalefetim yok. Ben bu muhalefeti ifade etmedim. Ben ‘AVM yerine emekli evi yapılamaz mıydı’ önerisini getirdim. İzin verin de doğada başka çiçekler de açsın. Bu hiddet size yakışmıyor. Kaldı ki partinizde size karşı olan bazı kişiler onlara karşı benim sizi desteklediğimden şikâyetçi olurlar. Ben her koşulda kendi yorumumu katarım. Ben beynimi kiraya vermedim. Ben toplumsal konulara kendi ölçeğimde yorum yaparım. ‘Bana bu dünyada bir dikili ağacın var mı?’ diye sorarak ne demek istiyorsunuz lütfen bunu açıklayın. Ben diktiğim ağaçları söyledim. Bu dünyada kibrit kutusu kadar mülkiyetim yok. Bana Erikli’den de bir çukur gösterin de oraya da ağaç dikeyim. Gölgesine kim isterse otursun. Bütün bunların temelinde umarım verdiğim yanıtlarda sizi tahrik ve refüze eden ifade ikliminde uzak kalmışımdır. Bu benim doğam gereğidir.” ifadelerini kullandı.

BENİM YAŞIM BU KENTTE KÖYLÜLÜĞÜ AŞAMAMIŞ KASABA BURJUVAZİSİ KİŞİLERLE TARTIŞMAKLA GEÇTİ

Cavit Deniz, sözlerini şöyle bitirdi: “Sizi tenzih ediyorum, benim yaşım bu kentte köylülüğü aşamamış kasaba burjuvazisi kişilerle tartışmakla geçti. Bundan sonra da kimseyi incitmeden birey olarak yaşadığım yere karşı sorumluluklarımı yerine getirmeye devam edeceğimi sayın başkanımıza arz ederim.”