AYGÜL KONAR

Saat 15.00 sıralarında başlayan toplantıya; CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan, CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı, İlçe Başkanı Heves Yıldız, Millet İttifakı CHP Keşan Belediye Başkan Adayı Şenol Yalı ve partililer katıldı.

Toplantıda ilk olarak söz alan Yıldız, şöyle dedi: “Genel Başkan Yardımcımıza verdiği destekten dolayı teşekkür ediyoruz. Yerel seçimlere az bir zaman kala heyecanımıza ortak oldu.”

“HER YERDE GERİDEYMİŞİZ GİBİ ÇALIŞMALARIMIZA DEVAM EDİYORUZ”

Seçim sürecini bir nezaket çerçevesinde götürmeye çalıştıklarını kaydeden Salıcı: “Keşan’da seçimi kazanmakla ilgili bir sıkıntımız yok. Hem değerli başkanımızın vermiş olduğu hizmetlerden dolayı hem partili arkadaşlarımızın partilerine sahip çıkıyor olmasından dolayı hem de İYİ Parti’yle bir iş birliği süreci yaşadık. Bu seçim sürecini bir nezaket çerçevesinde götürmeye çalışıyoruz. 31 Mart’a az bir zaman kaldı. Biz bu son süreçte her yerde gerideymişiz gibi çalışmalarımıza devam ediyoruz. CHP’de olan 6 büyük şehir belediyesini tekrar kazanacağız. CHP’nin yönettiği 8 tane ilimiz var, onları da alacağız. Bunun üzerine ilaveler olacak. Ankara’yı alacağız, İstanbul’u alacağız. İstanbul ve Ankara Türkiye’nin göz bebeği. 1994 yılından beri sosyal demokrat belediyecilikle tanışmamış gençlere sosyal demokrat belediyeciliğin ne demek olduğunu anlatacağız. Türkiye’yi rutin belediye hizmetleri dışında iş ve aş üreten, ekonomiyi büyüten, yerelde o illeri marka şehir haline getirecek bir belediye anlayışıyla tanıştıracağız.” dedi.

“ÜZÜLEREK SÖYLÜYORUM Kİ İKTİDAR ÇOK AĞIR BİR DİL KULLANIYOR”

Seçim sürecinin bazı olumsuzluklara sahne olduğunu ifade eden Salıcı: “Seçim süreci bazı olumsuzluklara sahne oluyor. Seçime gidiyoruz, savaşa değil. Ama üzülerek söylüyorum ki iktidar çok ağır bir dil kullanıyor. Türkiye’yi tekrardan kutuplaştırmaya çalışan bir ortam var. Vatandaşımızı inancına göre, siyasi görüşüne göre, etnik kimliğine göre ayıracak bir durumda değiliz, bizim böyle bir anlayışımız yok. Biz baktığımız zaman insan görüyoruz, kimseyi ayırmıyoruz. Herkesi kucaklamanın rahatsız olacak bir şeyi yok. Bu ülke çok güçlü siyasetçiler gördü, güçlü siyasi partiler gördü. Ama bir gün geldi seçime gidildi. Vatandaşımızın tercihi başka bir şekilde tecelli etti. O partiler almış oldukları oylarla ya seçimi kaybettikleri için ayrıldılar ya da doğal sürelerini tamamladıkları için siyasetten ayrıldılar. Ama Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti yoluna aynen devam etti.” dedi.

BEKA PROBLEMİ 24 HAZİRAN SEÇİMLERİNDEN SONRA DİLLENDİRİLMEYE BAŞLANDI

Türkiye’nin bir beka problemi olmadığının altını çizen Oğuz Kaan Salıcı sözlerini şöyle tamamladı: “Bir beka tartışmasıdır gidiyor. Keşan’ın bir mahallesinde var olan muhtarı değil de başka bir muhtar adayını seçtiniz diye bu ülke beka problemi yaşar mı? Bunu başkasına anlatsınlar, bu ülkenin beka problemi falan yok. Bunu söyleyenler bu ülkenin devlet geleneğini küçümseyenlerdir. AK Parti 2002 yılından iktidara geldiğinde bir beka probleminden bahsetmiyordu. Bu beka problemi 24 Haziran seçimlerinden sonra dillendirilmeye başlandı. Artık ülkeyi yönetemiyorlar. Yerel seçimi; bir genel seçim havasına sokmaya çalışıyorlar. Şu anda Türkiye’nin genel problemi çarşıda, pazarda yükselen fiyatlar. Domates 7 lira, patlıcan 10 lira. Türkiye’nin problemi bu. Pazarcı etiket koymaya utanıyor. Bunları konuşturmamak için başka problemler yaratmaya çalışıyorlar. Son bir yıl içinde elektriğe gelen zam konuşulmuyor, doğalgaza gelen yüzde 37 zam konuşulmaz, mutfaktaki yangın konuşulmaz varsa yoksa iktidarın talimatını verdiği şeyler konuşulur. Türkiye sosyal demokrat belediyecilikle tanışacak. Onlar bizi kavganın içine çekmek isteyebilirler ama bizim kavganın içine girmeye niyetimiz yok. Biz 82 milyon kardeşimiz derken rol gereği söylemiyoruz. Biz gerçekten inanarak söylüyoruz. Bizden yana bir kavga dili duyamayacaklar.”