Ufuk Kanışkan: “Birlikte yöneten bir belediye olacağız”

CHP Keşan Belediye Başkan Aday Adayı Ufuk Kanışkan, dün, Keşan FM’de yayımlanan “Gündemde Öne Çıkanlar”  programına konuk oldu.

Yılmaz Özkaya ve Mustafa Kabakçılı’nın hazırlayıp sunduğu program saat 14.15’te başladı. Kanışkan kendisine ayrılan 45 dakikalık süre içerisinde Keşan Belediye Başkanlığı konusundaki görüşleri ve yapmak istediklerini açıkladı. Programda ilk olarak kendisi ve geçmişi hakkında bilgi veren Ufuk Kanışkan, üniversite ve askerlikte geçen süre dışındaki yıllarını Keşan’da geçirdiğini belirterek şunları söyledi: “1991 yılından beri Keşan’da serbest avukatlık yapıyorum. Evliyim ve 2 kızım var. 3 dönem Edirne Barosu Yönetim Kurulu Üyeliği yaptım. ADD’de kurucu üyelik ve uzun süre yönetim kurulu üyeliği yaptım. Kızılay’ın Keşan’da kurucu başkanlığını yaparak yeniden derneği ilçeye kazandırdım. Keşan Engelliler Derneği kurucu üyeliği, Keşan Satranç Briç Derneği kurucu üyeliği, İlçe Tüketici Hakem Heyeti temsilciliği görevlerinde bulundum ve daha sonra CHP Keşan İlçe Başkanlığı’na aday oldum ve genel kurulda seçildim.”



“MEHMET GEMİCİ’DEN ÇOK ŞEY ÖĞRENDİM”

Daha sonra yaptığı hizmetleri ve aldığı görevleri sıralayan Kanışkan şöyle dedi:

“Kolektif yönetim için bu görevlerin önemli olduğuna inanıyorum. 1991 yılında SHP (Sosyal Demokrat Halkçı Parti)’ye üye oldum. Çünkü 12 Eylül cuntası CHP’yi kapatmıştı. 1992’de CHP yeniden açıldıktan sonra Keşan’da CHP kurucu üyeliğine getirildim. Parti içinde de aktif çalışmaya başladım. Yönetim kurulu üyeliği ve belediye meclisi üyeliklerinde bulundum. Mehmet Gemici’den çok şey öğrendim. Birlikte siyaset yapma onuruna eriştim. Sizi partiniz yeterli bulursa, bir göreve sürüklenirsiniz. Siz isterseniz bir yere talip olursunuz ama sizi istemeleri de çok önemli. 2012 yılı nisan ayında CHP Keşan İlçe Başkanlığı seçiminde görev bana verildi. Parti içi bir yarış ve bir antrenman maçıydı. Ardından da parti üyelerimle birarada olmaya gayret gösterdim. Geçen 15 Temmuz’da genel merkezimiz yerel seçimlerde aday adayı olacakların istifa etmelerini isteyince ben de yeni bir göreve talip olmak için istifa edip aday adayı oldum.”

“PARTİMİN HİZMETİNDEN AYRILMIŞ DEĞİLİM”

Özkaya’nın, “Kanışkan, Keşan Belediye Başkanı Aday Adayı olabilmek için CHP Keşan İlçe Başkanlığı’nı bir basamak olarak kullandı”  şeklinde eleştiriler yapıldığını hatırlatması üzerine, Ufuk Kanışkan, şu cevabı verdi: “Yasal süreç çok ileri bir tarihte başlamıyor. Genel merkez bu yöntemi uygun buldu. Ben de böyle düşünüyorum. Yani seçim takvimi önceki seçimlerdeki gibi işleseydi ben zaten görev süremin önemli bölümünü tamamlayacaktım. Ayrıca ben ilçe başkanlığı görevine talip olduğumda aklımın bir köşesinden belediye başkanlığı adaylığı geçmiyordu. Ancak göreve talip olmak istersiniz bu önemlidir ama siz parti içi çalışmalarla bu yöne doğru sürükleniyorsunuz. Ben partimin hizmetinden ayrılmış değilim. Ben aday olamazsam, kim aday olursa onun arkasında ilçe başkanıymış gibi çalışacağım. Bunun sözünü ve taahhüdünü veriyorum.”

“ÖNCEKİ BELEDiYE BAŞKANLARI ÇOK ÖNEMLİ ŞEYLER YAPTILAR”

Mustafa Kabakçılı’nın “Parti içi eleştiriyi pek sevmiyorsunuz. İlk çıkışınızda şeklinde bir kanaat oluşturdunuz. Aday adaylığınız da bundan mı kaynaklandı?” şeklindeki sorusunu da yanıtlayan Kanışkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Adaylık süreci ve öncesinde, bizim geliştirmeyi planladığımız prensibini çok sık dile getidim. Burada isimler çok önemli değil. Çünkü biz çok büyük bir partiden, CHP’den  bahsediyoruz. Bizimki isimden çok bir anlayış değişikliğiydi. Bunun altını çizeyim. Ben olaya belediyenin başarısız bulunup bulunmadığı yönünden bakmıyorum. Bundan önceki belediye başkanlarımız Keşan için çok önemli işler yaptılar. CHP Keşan’da iktidarını sürdürdü. Yani bir başka deyişle halk CHP’yi başarılı buldu. Sadece oy verirken değil, anlayışını da başarılı buldu. Çünkü genel seçimlerde de aynı oy oranını korudu. Ancak şimdi aday olan arkadaşlar bu görevi daha iyi yapmak için aday oluyorlar. Ben de değişimi daha iyi bir noktaya taşımak için adayım. Daha iyisi için aday oldum.

“DAHA DEMOKRATİK KOŞULLARDA YARIŞMA ORTAMI BULUYORUZ”

“CHP’den aday adayı çokluğunu nelere bağlıyorsunuz? Şimdiki belediye başkanında; hizmet, kadrolaşma, ideolojik veya belediyecilik yönünden bir eksiklik mi var?” şeklinde soruya temkinli yaklaşan Ufuk Kanışkan, şöyle dedi: “Arkadaşlar aday olma cesareti gösterdiler. Ben bizim partinin aday adayı sayısında öne çıkmasının nedenini daha erken ve daha demokratik koşullarda yarışma ortamı sunuyor olmamıza bağlıyorum. Birçok şey iyi ve olumlu yapıldı. Daha iyisi için daha çok aday adayı var. Bizim demokratik bir yapımız var. Belki biraz da fazla demokrasi var bizde. CHP’de bazı kaideler var. Ben Keşan’da 33 yaşında genç bir avukatken, önseçimde seçildim. Yani siyaseten söyleyeceğiniz her şeyin arkasında bir güç oluyor. Bu nedenle önseçim olmalı. Yani üyelerin katılımıyla olmalı. Aday olurken hepimiz, tüzüğümüzde belirlenen bütün yöntemleri kabul ettik. Bunun aksini söylemek ve tercih yapmak yersizdir. Ben her koşulda genel merkezin belirleyeceği karara uyacağım. Bunun da demokratik zenginlik olduğunu düşünüyorum. Ben belediye meclisi ve kent konseyinin, belediye çalışmalarına katkı sunması gerektiğine inanıyorum.”

“BİRLİKTE YÖNETEN BİR BELEDİYE OLACAĞIZ”

Keşan’da kent Konseyi’nin çok aktif olmadığı konusundaki görüşlere katılan Kanışkan, “Kent Konseyi’nden yararlanacağız. Mevzuata ve ekonomik kaynaklara baktığımızda çeşitli sorunlar var. Bunun sağlanabilirliği var. Öncelikle ben bu anlamda önemli işler yapacağım konusunda heyecana sahibim.” dedi. Ufuk Kanışkan, belediye başkanı seçilirse neler yapacağını da şöyle açıkladı: “Birlikte yöneten bir belediye olacağız. Sadece belediye meclisiyle değil, Kent Konseyi ve bütün demokratik unsurlarıyla, bireyin belediyesi olacağız. Kolektif, katılımcı, demokratik, eşitlikçi bir belediyecilik anlayışımız olacak. Genel hatlarıyla rantı değil, nitelikli ve eşit hizmeti düşünen bir belediye olacağız. Kentsel değerlerin ve kentsel dokuya yapılan saldırıların, kente karşı işlenmiş bir suç olarak kabul edileceği, çevreye duyarlı bir belediye olacağız. Taksim Gezi Parkı olayları çok keyfi bir dayatmanın sonucunda başlamıştır. Kent insanı, merkeze yapılacak dayatmaları kabul etmiyor. Belediyecilik sadece yapı demek değil. TOKİ denilen zihniyet bizim zihniyetimiz değil. Bunu biz getirmedik. Biz daha çok yeşilden yanayız. Örneğin Saros Körfezi’nde yaz ve kış nüfusları farklı nüfuslara sahip. İller Bankası’ndan illerin nüfuslarına göre gelen para vicdan sahibi herkesi düşündürüyor. Kıt kaynaklarıyla Keşan Belediyesi buna yetmeye çalışıyor. Ben günübirlikçilerin de buralardan istifade etmesinden yanayım. Belediyenin kıt kaynaklarıyla Saros’a önem vermesi gerekiyor.”



Aladdin Öztürk: “Mevcudun devamı olmak istemiyorum”

 

CHP Keşan Belediye Başkan Aday Adayı Aladdin Öztürk, dün, Keşan FM’de yayımlanan “Gündemde Öne Çıkanlar”  programına konuk oldu.

Yılmaz Özkaya ve Mustafa Kabakçılı’nın hazırlayıp sunduğu program saat 14.45’te başladı. Öztürk, kendisine ayrılan 45 dakikalık süre içerisinde Keşan Belediye Başkanlığı konusundaki görüşlerini ve yapmak istediklerini açıkladı. Programda ilk olarak kendisi ve geçmişi hakkında bilgi veren Aladdin Öztürk, kendi özgeçmişinin siyasetin dışında olmadığını belirterek şunları söyledi: “1992 yılında Keşan Belediyesi’nde işçi olarak çalışmaya başladım. Öncesinde 8 yıl kadar otobüs işletmeciliği yaptım. Uzun yıllar Keşan’da, Trakya’nın her yerinde ve ülke genelinde emek mücadelesi verdim. Bu süreç sendika işyeri temsilcisi seçilmemle devam etti. Sonrasında Genel İş Genel Yönetim Kurulu’na seçildim ve Toplu Sözleşmeler Daire Başkanı oldum. Aday adaylığına başvurmamla birlikte bu görevimden ayrılarak Anakara’dan Keşan’a döndüm. CHP’de aktif görev almadım. Sendikacılık ağır bastı. Sendikacılıkla siyaseti birarada yürütmeye çalıştım.”



“HER SEÇİM, ZORLUKLARI BERABERİNDE GETİRİR”

“Belediye Başkanlığı aday adaylığı sürecinde zorlu rakipleri olduğu ve bunlar arasından nasıl sıyrılmayı düşündüğü”  yolundaki bir soruyu cevaplandırarak sözlerine devam eden Öztürk, “Her seçim belirli zorlukları beraberinde getirir. Bu süreç benim için ne kadar zorsa, diğer adaylar için de o kadar zordur. Burada doğru strateji ve yöntem belirleyen ve üyeler bazında da doğru algılanan kişinin seçileceğine inanıyorum.” dedi.

“SEÇİM, DELEGE DEĞİL, ÜYE BAZINDA OLMALI”

“CHP’de aday belirleme yöntemi konusunda ne düşündüğü” sorulan Aladdin Öztürk, şunları söyledi: “Ben aslında sandıktan çıkacak olan iradeye saygı duyulması gerektiğine inanıyorum. Dolayısıyla, delege bazında bir önseçim ise doğru bir yol değil. Üye bazında bir seçim olmalı. Bizim üyelerimizden korkmamamız gerekir. Bunun daha sağlıklı ve daha doğru bir yöntem olacağını düşünüyorum. Belediye Meclisi de böyle belirlenmeli. Daha doğrusu her kim nereye aday olacaksa önseçimle gelmeli. Belediye başkanının 3 kontenjanı var. Hepimiz bu partinin üyesiyiz. Başkan da onlarla çalışmalı. Beni bağlayıcı olan işin bu yönüdür.”

“MEVCUDUN DEVAMI OLMAK İSTEMİYORUM!”

“Aladdin Öztürk, bugünkü belediye yönetimini biraz fazlaca sert eleştiriyor. Mehmet Özcan neden değişsin?” şeklinde iddialar bulunduğunu hatırlatan Özkaya’yı yanıtlayan Öztürk, sözlerine şöyle devam etti: “Partimin eleştirilmesini bir kenara bırakıyorum. Ben mevcudun devamı olmak istemiyorum. anlayışını doğru bulmuyorum. Adaylar ortaya çıkarken, neden aday olduğunu işin başında açıklamalı. Mehmet Özcan, meselelere daha liberal bakıyor. Artık, neo liberal politikaların bize bir şey sunmayacağına inanıyorum. Çünkü bu politikalar sonucunda, belediyelerde her türlü hizmet parayla alınıp satılır hale geldi. Parasını yatırmazsanız, size hizmet sunulmaz. Keşan halkının toplumcu ve sosyal devlet anlamındaki belediyecilikle tanıştırılması gerektiğine inanıyorum. Bu politikalar Türkiye’nin birçok yerindeki sosyaldemokrat belediyelerde başarıyla uygulanıyor. Bunları Ege Bölgesi’nde çok net görebiliyoruz. Bunları Keşan halkına sunmak ve paylaşmaktan daha doğal ne olabilir? Ben yurt içi ve yurt dışında belediyecilikle ilgili birçok çalışmayı yerinde görme imkanı buldum. Tabii bunların ekonomik boyutu da var ama doğru planlamayla bunların Keşan’da başarıyla uygulanabileceğini sanıyorum.”

Yerel seçimlerde Mehmet Özcan’ın %54 oy aldığı hatırlatılınca söz alan Aladdin Öztürk, “Biz bu oy oranına Mehmet Özcan sayesinde gelmedik. Sosyaldemokrat yapının oluşturulması çok daha eskilere dayanır. Bu geçmişten bugüne ulaşan bir gelenek. Eski belediye başkanları öyle düzgün işler yapmışlar ki isteseniz de bunu bozamazsınız. Bizden hangi aday adayı çıkarsa çıksın, Keşan’da belediye başkanlığını alır.” dedi.

“ÖZCAN’IN NEO LİBERAL POLİTİKALARINA KATILMIYORUM”

Sözlerinin devamında Mehmet Özcan’a çeşitli eleştirilerde bulunan Öztürk, şunları söyledi: Mehmet Özcan göreve geldiği andan bugüne kadar 16 milyon liralık gayrımenkul satmış. Benim kendisinin doğru proje ve politikalarına itirazım yok. Satılanlardan, yatırımlara aktarılan bir şey yok. Yatırımlar için borçlar alınmış. Hal Binası yapmış bu doğru. Oto Galericiler Sitesi 20 yıllık kira bedelleri karşılığında yapıldı. Pazaryeri projesi çok ciddi bir yatırım. 32 milyonluk bu projeye bütçeden aktarılan bir para yok. Tamamı İller Bankası’ndan borçlanılmış. Kanalizasyon altyapı projesi de aynı şekilde borçlanılmış. Yağmursuyu projesinde de aynı yöntem izlenmiş. Sırada bir mezbaha yenileme projesi ve meydan projesi var. Biz mezbahayı işletmiyoruz. Burası özelleştirilmiş. Keşan halkının parasını böyle rahat harcamamalı. Bence burayı işleten kurum yenilemeyi ya da kapasite artırımı yapmalı. Ben bu politikaları eleştiriyorum. Bunlar AKP’yle özdeşleşen projeler.

 

“ADAY SEÇİLEMEZSEM, MECLİSE ADAY OLMAM”

Belediye başkan adayı seçilemezse belediye meclisinden listeye girmeyeceğinin altını çizen Aladdin Öztürk, şu görüşlerine yer verdi: “Bunun yanlış olduğu denendi ve doğru olmadığı ortaya çıktı. Diğer aday adayları da aynı şeyleri düşünüyor. Belediye başkanı seçilirsem ki zaten 22 yıldır bu kurumun içerisinde çalışıyorum ve hangi işçinin nerede çalıştığını biliyorum, önce çalışanların kendi içinde disipline edilmesini sağlarım. Bunun dışında planlama, koordinasyon ve yönetilir hale getirme konularında hızlı adımlar atarım. Siyaset ya da ikili ilişkilerden ziyade personelin yeterli olup olmadığına bakmak lazım. Ben daire amirlerinden 6 ayda bir mal beyanında bulunmasını isteyeceğim. İşe göre adam tahsis etmek gerekir.”