Korona virüsten korunma sürecinde maske, sosyal mesafe ve temizlik kurallarının ilk ve en önemli adımı oluşturduğunu biliyoruz. Doğru ve dengeli beslenerek bağışıklık sistemimizi de güçlendirip virüse karşı ikincil bir önlem alabiliriz. Vücudumuzun bağışıklık sistemi ve sindirim sistemi bir tahterevalli dengesinde çalışır. Sindirim sistemine ne kadar enerji harcatırsak bağışıklık sistemi kendini onaracak enerji ihtiyacını karşılayamaz ve direncimiz düşebilir. Günde 2 yada3 ana öğün; sabah, öğle ve akşam beslenerek geriye kalan vakitlerde sindirime ihtiyaç duyulmayan su, bitki çayı, çay, kahve gibi sıvı gıdaları tüketerek bağışıklık sisteminin enerji ihtiyacını karşılamasına yardımcı olabiliriz. Son yıllarda yapılan çalışmalarda bağışıklık sisteminin % 80-85 gibi büyük bir çoğunluğunun bağırsak sisteminde yer aldığını öğrendik. Bu da ne kadar güçlü bağırsak bariyeri o kadar sağlıklı vücut anlamına geliyor. Çevreden gelen bakteri, toksin, ilaç kalıntısı, virüs gibi materyallerin kana geçişini önlemek için bağırsak bariyerimizi güçlendirmeliyiz. Bariyerin bütünlüğünü bozan katkı maddeli bütün paketli ve işlenmiş gıdalardan uzak durmalıyız. Bağırsak bariyerimizi güçlendirmek için soğuk sıkım zeytinyağı ve 4-5 saat süre ile kaynatılarak hazırlanmış doğal kemik suyu ve kemik suyundan yapılmış çorbaları tüketebiliriz. Çorbalarımızave yemeklerimize çok güzel sarı renk veren zerdeçalı ekleyerek bariyerimizi güçlendirebiliriz.

Ev yapımı yararlı bakterilerden zengin mayalanmış yoğurt, doğal antibiyotik etki gösteren sarımsak ve antioksidan kapasitesi yüksek baharatlardan kekik, pul biber ve nane kullanarak vücut direncini artırıcı cacık, ve yoğurtlu salatalar hazırlayabiliriz.

Vücudumuzda oluşan ve hücrelerimize zarar veren yapılar ile savaşmak için antioksidanlara ihtiyacımız vardır. Günlük antioksidan ihtiyacımızı karşılamaya yardımcı 1 tatlı kaşığı sumak ve soğuk sıkım zeytinyağını mevsiminde sebzeler, roka, maydanoz, tere, kuzukulağı gibi bol yeşillikler ile hazırladığımız rengarenksalatalarımıza ekleyebiliriz. C vitamininden zengin koyu yeşilbiber, koyu yeşil yapraklı sebzeler, kivi, limon, kuşburnu ve kırmızı mor meyveleri yiyebiliriz. Bağışıklık sisteminin en önemli yardımcıları olan çinko, demir, selenyum, D vitamini gibi mineral ve vitaminlerin vücudumuzdaki optimum düzeylerini kontrol ettirip eksikleri yerine koymalıyız. Çinko ve magnezyumdan zengin ceviz, badem ve fındık gibi yağlı tohumlara kahvaltı sofralarımızda yer verelim. Vücut kas ve iskelet sisteminin protein ihtiyacını karşılamak için her sabah 1 adet doğal olarak beslenen, gezen tavuk yumurtası yiyelim.

Beslenme sürecini destekleyici olarak güneş ışığından yararlanalım ve hareketli bir yaşam sürelim.

Saat 11.00-15.00 arasında güneş ışınlarının dik geldiği vakitlerde hiçbir koruyucu madde kullanmadan 20-25 dakika el, yüz, ayak bölgelerimizin direkt güneş ışığı ile temas etmesini sağlayarak D vitamini sentezleyebiliriz. Emilimin sağlanması için güneşlenmenin ardından 24 saat içinde duş alırken sabun kullanmamaya ve derimizi fazla çitilememeyedikkat edelim.

Hareketli bir yaşam, sağlığın vazgeçilmez bir parçası olduğu için evde sürekli hareket halinde olup, kısa yürüyüş ve spor videolarından yararlanarak metabolizmamızı canlı tutalım.

Hepinize pandemisiz ve sağlıklı günler dilerim…