Şimdi daha iyi anlıyorum. Neden kazanamıyoruz?

Kazanmaktan kastım iktidar olmak değil, “insanları kazanamamak”.

Cumhuriyet Halk Partisi.

Her seferinde daha güçlü, daha güvenilir, yaşam haklarımızı koruduğuna ve bunların teminatı olduğuna daha fazla inandığımız parti. Umutla, her seçimde…

Ama şimdi anlıyorum, neden insanları kazanamadığımızı, neden bir anda ortaya çıkan partiler yıllarca iktidarda iken bizim hep “bir kenarda” bırakıldığımızı.

Aday adaylığı süreci, tüm gerçekleri ortaya koydu.

Türkiye.

Ülkedeki durum içler acısı.

Yıllarca koltukta oturan ve artık “yaşlanmış” belediye başkanlarının halen adaylık ısrarı…

“Aday gösterilmezsem istifa ederim” havalarındaki adaylar, ki edenler…

İktidarın bize göre yanlış, hatalı, baskıcı, totaliter kanunlarını önlemek üzere seçip Meclis’e gönderdiğimiz milletvekillerinin, bu görevlerini bir anda unutup tekrar karşımıza belediye başkan adayı olarak çıkıp oy istemesi…

Atamalar, zamanında yetiştirilemeyen listeler, seçime katılamayacak ilçeler…

Bunlar genel merkez hataları.

Peki bu hatalar tek başına mı yapılıyor? Genel merkez “dediğim dedik” mi?

Ya örgütler, onların hiç duruşu, tavrı, ilkesi olmaz mı?

Genel merkezin bu yanlışlarında örgütlerin hiç payı yok mu?

Keşan.

En üzüldüğüm tabi ki Keşan’ın, Keşanlı CHP’lilerin yaşadıkları.

Biz hep örnek olmuştuk; demokrasi, birliktelik, parti önceliği konularında.

Ne oldu bu seçimde bize?

5 aday adayı.

Belediye imkânlarını aday adaylığı sürecinde kullanmaktan çekinmeyen mevcut başkan. (Bunu kendi seçim propagandalarında kullanan AKP adaylarına kızıyoruz)

Bana göre Keşan’ı yıllardır sosyal demokrat çizginin dışında yönetti.

Eleştirilmedi. Karşısına aday olundu.

“Üyeler tarafından” ilçe başkanı “seçilen” ama üye bazlı ön seçime “mesafeli duran”adaylar…

Anket denilen ve hiç alışık olmadığımız bir sistemi desteklerken,“demokrasi bunu gerektirir” deyip de aday gösterilmeyince “sandık konmalıydı” beyanatı veren adaylar.

Son gün, kararlaştırılan belediye meclisi listesinde oynama yaptığı iddia edilen ve şehrin ortasında saldırıya uğrayan ilçe başkanı.

Kim aday gösterilirse gösterilsin “meclise girerimci” idealist olamayan meclis adayları…

Bunlar sadece Keşan’da yaşananlar.

Bir de ülkenin kalanını düşünün…

Şimdi anlıyorum, neden kazanamıyoruz.

Neden en çok boş oyu kullanan ya da hiç oy kullanmayanların, ilk kez oy kullanma çağına gelmiş gençler 

olduğunu…

CHP’den hep uzak durduklarını, güvenemediklerini…

Neden “Aslında bu genel başkan olmasa CHP’ye oy veririm” efsanesinin gerçekleşemediğini…

Neden iş adamlarının rahatça “Cumhuriyet Halk Partiliyim” diyemediğini. Daha iyi anlıyorum…

Her seçim arifesinde tekrarlanan; “bu seçimler çok kritik, aman bölünmeyelim, parçalanmayalım, birbirimize destek olalım” sözlerini, yine her seçim arifesinde aynı kişilerin söyleyip de bu paramparça durumu yaratmaları.

“Sizin bildiğiniz gibi değil”, “öyle değil”,“öyle olmaz” tavırlarının hiç bitmemesi.

Gençleri, gönüllüleri, karar veremeyenleri, sahipsiz kaldığını düşünleri, umutsuzları, mutsuzları böyle mi sahipleneceğiz?

Liderimiz Atatürk’ün “Aslında cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir.” sözünü ve Cumhuriyet Halk Partisi’ni bu inançla kurduğunu unuttuk mu?

Gezi Parkı’nı unuttuk mu? Orda verilen mesajın hâlâ sadece iktidara mı olduğunu sanıyoruz?

 

Hiç kendimize bir pay çıkaramayacak mıyız?

Umarım yanılırım, ama bu seçimden korkuyorum.

Bunları söylemek zorundayım. Çünkü Cumhuriyet Halk Partiliyim.

Mehmet AYTAÇ

(Mehmet Aytaç’ın kişisel Facebook sayfasından alınmıştır.)