Cumhuriyet Gazetesinin köklü bir kuruluş olduğuna dikkat çeken Değirmendereli, “Cumhuriyet Gazetesi sadece Türkiye’nin değil Dünyanın köklü basın kuruluşlarındandır. Cumhuriyet Gazetesinin ruhu; cumhuriyet değerlerine, çağdaşlığa, demokrasiye, laikliğe ve uygarlığa sahip çıkmaktır. Bu politikalar doğrultusunda insanlara yıllarca yayın yapmış bir kurumdur. Bugün gelinen noktayı özellikle FETÖ terör örgütü ile ilişkilendirilmesi Cumhuriyet Gazetesine kurulmuş olan bir kumpas olarak değerlendiriyorum. Bugüne kadar FETÖ terör örgütüne hizmet eden gazetelerin hiçbir şekilde gündeme getirmediği eleştirileri Cumhuriyet Gazetesi getirmiştir. Özellikle Hikmet Çetinkaya… FETÖ terör örgütünün odaklandığı İzmir Yamanlar Kolejindeki gelişmeleri ve buranın önümüzdeki yıllarda ülkenin başına ne gibi sıkıntılar açacağını 25 senedir yazan bir yazardır. Bugün Cumhuriyet Gazetesi mücadele ettiği konu ile suçlanıyor. Nitekim bu soruşturmayı yöneten savcı FETÖ’den yargılanıyor. Bu durumdaki birinin böyle bir soruşturmayı yürütmesi ne hukuka ne de siyasi dürüstlüğe yakışır bir durum değil. Bildiğiniz üzere bugün soruşturmaya 3 savcı daha atadılar.” dedi.
TÜRKİYE’NİN DÜNYADAKİ İTİBARI SARSILDI
Yaşanan sürecin Türkiye’nin siyasi ve ekonomik itibarını sarstığını belirten Kemal Değirmendereli, sözlerini şöyle tamamladı:
“Şu çok önemli Türkiye’nin dünyadaki itibarını sarsıyor. Bu itibar sadece siyasi itibar değil. Aynı zamanda ekonomik itibardır. Bir ülkede yatırımcıların aradığı huzur, adalet, hukukun geçerli olmasıdır. Bu nedenden dolayı suda tirit nitelikteki davalar ve müdahaleler bizi ekonomik anlamda da sıkıntıya sokacaktır. Avrupa’daki birçok irade sahibi insanlar bu konuda Türkiye’ye uyarılarda bulunuyorlar. Bu ve buna benzer yaşanacak 15 Temmuzla ilişkisi olmayan kesimlere yönelik özellikle cumhuriyetçi kesimlere yönelik olaylara bundan sonra daha dikkat etmeliyiz. Bu konularda hassasiyet göstermek ülkeyi sayan herkesin en başta iktidarın sorumluluğudur.”
