Son zamanlarda yazdığım köşe yazılarımın konularıyla alakalı, bazı vatandaşlarımız benim AK Parti’ye çalıştığımı iddia etmiş... İyi halt yemiş!.. AK Parti’yi metheden hangi cümleme rastlamış da böyle bir kanaate varmış... Yanlışı, kusuru, olumsuzlukları görüp dile getirmekle bir partinin arkasında ya da karşısında durmak manası çıkaran zihniyete de geçmiş olsun!.. Benim herhangi bir partinin arkasında durduğum yok ama senin verdiğin demokrasi, hak ve özgürlük mesajlarının sahte olduğu kesin!.. Haa, bu arada... Dost acı söylermiş... Bunu da sakın aklınızdan çıkarmayın...

Zırrr... Köşe yazımı yazarken, yine CHP’li olduğunu belirten bir hemşehrimiz aradı... Ses tonundan üzgün olduğunu anladım... Sanki, CHP’li olduğunu ifade ederken biraz sıkıldı, utandı... Bana, Anafartalar Caddesi’nde Halk Bankası karşısında yani Kundurucular Caddesi girişindeki çöp konteynerlerinden bahsetti... ‘Fotoğrafını çekip, e-mailinize gönderdik’ dedi... Yolcu durağında minibüs beklediğini ve gördüğü manzara ve durakta bekleyen insanların tepkisinden rahatsızlık duyduğunu belirten bu hemşehrimiz, ‘Oylarımızın karşılığı bu mu? İlla ki Keşan’ı AK Partililere mi temizletmemizi bekliyorlar! Kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz ve Keşan halkı olarak bunu mu hak ediyoruz?’ diye dert yandı... Daha önce de birçok vatandaşımız aynı görüntüden duyduğu rahatsızlığı dile getirmiş ve şikayette bulunmuştu...

Evet, CHP’li yöneticiler... Beni hiç AK Partililer arayıp, ‘Keşan’ın bu rezilliği ne?’ diye dert yanmadı... Çünkü onlar, bu hale geleceğini bildikleri ve oylarını size vermedikleri için gönülleri bir nebze olsun rahattı... Rahatsızlık duyanlar ise; size oy verenler, partilileriniz ve verdikleri oyun arkasında duran ve hakkını isteyen hemşehrilerinizdir... Aynı benim gibi!.. Saygılarımla...