Edirne Baro Başkanı Av. Özgür Yıldırım basın açıklaması yaparak,yeterince Türkçe bilmeyen kişiler için hukuk mevzuatında mevcut bir düzenleme varken son dönemlerde kamuoyunu meşgul eden yeni bir düzenleme daha yapılmış olmasının önümüzdeki günlerde yargısal anlamda bazı temel sorunlara yol açabileceğini söyledi.

Yıldırım, konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yaptı:

“Öncelikle bilinmelidir ki; savunma, yerel mahkemede hakim huzurunda verilen ifadeyle başlamaz ve bitmez. Savunma, şüpheli sıfatıyla hazırlık aşamasında (polis veya jandarma) başlar ve temyiz aşamasında karar kesinleşinceye kadar devam eder. Savunma kademeli bir süreçtir.

Örneğin, hazırlık aşamasında, poliste veya jandarmada ifade verecek olan bir vatandaşımız ‘ben polis veya jandarma karakolundaki savunmamı ... dilde yapmak istiyorum ve ifademi de ... dilde vermek istiyorum’ talebinde bulunursa, veya başka bir vatandaşımız, ‘ben de ne ile suçlandığımı tam olarak ve daha iyi anlayabilmek için suçlandığım iddianamenin daha iyi anladığım ... dilinde yazılarak tarafıma tebliğ edilmesini isterim’ derse, ya da ‘savunmamı hazırlayabilmem için dosyadaki tüm belgelerin kendimi daha iyi ifade edebildiğim ... diline çevrilmesini de isterim’ derse, daha sonra aynı gerekçelerle Mahkemenin gerekçeli kararının da ... dilinde yazılmasını ve kendisine tebliğ edilmesini talep ederse, en sonunda da yine aynı gerekçelerle Yargıtayca incelenecek olan temyiz dilekçesini de ... dilinde yazmak isterse ne olacaktır?

Hukuksal anlamda bir kaos oluşacaktır. Hukuk dilinde ‘ve’ ya da ‘veya’ gibi bağlaçların, ‘nokta’ ‘virgül’ gibi noktalama işaretlerinin bile anlam açısından hayati önemi vardır. Türkçe dışında hukuk eğitimi almamış, Türkçe dışında yargılama yapmamış olan yargı organlarımız da muhtemelen işin içinden çıkamayacak hale gelecek, hukuk düzeni ve yargı büyük sıkıntılar yaşayacaktır. Böyle bir durumda ise kamu düzeninin sarsılacağı açıktır.

Vatandaşlar, sağduyulu hareket etmeli, haklarını kötüye kullanmamalıdırlar. Aksi takdirde yargı tıkanma noktasına gelir ki böyle bir durum ülkemiz için felaketlerin en büyüğü olur.”