Saat 14.30’da, Keşan Adalet Sarayı’nda başlayan açıklamaya, Edirne Barosu Başkanı Özgür Yıldırım, Yönetim Kurulu üyeleri ile Keşan’da görev yapan baroya bağlı avukatlar katıldı.
Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 8 Eylül 2011 tarihli İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na hitaben gönderilen yazısı ile herkesin adliyelere girişte duyarlı kapıdan geçmesi ve çantalarının da duyarlı kapıdan geçirilmesi gerektiğinin belirtilmiş olduğunu dile getiren Yıldırım, “Bu yazı, geçtiğimiz hafta hizmete giren Keşan Adliyesi’nin girişindeki camda asılı durmaktadır. Ancak, o camda, bu yazının yanında Keşan Cumhuriyet Başsavcısı’nın imzası bulunan ve hangi tarihte imzalandığı anlaşılamayan bir güvenlik talimatı da asılı durmaktadır. O talimatın 10. maddesine göre ‘hakimlerin ve savcıların protokol kapısından geçişlerinin sağlanması’ yine o talimatın 13. maddesine göre de ‘personelin kendilerine verilen kart ile turnikelerden geçişlerinin sağlanması’ yönünde uygulama başlatılmıştır. Fakat ne protokol kapısında ne de turnikenin olduğu bölümde duyarlı kapı ve x-ray cihazı bulunmamaktadır. Dolayısı ile Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 08.09.2011 tarihli yazısına aykırı bir uygulama söz konusudur. Güvenlik tedbirleri sadece avukatlara ve vatandaşlara uygulanmaktadır. Bu uygulama aynı zamanda Anayasamızın eşitlik ilkesine de aykırıdır. Keşan Cumhuriyet Başsavcısı’nın 06.05.2015 tarihli yerel gazetelerde yer alan demecinde ‘hakim ve savcıların da x-ray cihazından geçtiği, bu uygulamadan taviz verilmeyeceği’ vurgulanmıştır. Tarihsiz güvenlik talimatıyla ve fiili uygulama ile taviz verildiği açıkça ortadadır. Bu durum karşısında adliyeye girişte adaletsizlik yaşanmaya başlamıştır. Yıllardır huzurun bozulmadığı Keşan Adliyesi’nde eşitlik ilkesine aykırı bu uygulama sonucunda huzur bozulmuştur. Bizim tepkimiz güvenlik taramasına değildir. Bizim tepkimiz eşitsizliğedir. Bu uygulama ile avukatlar negatif ayrımcılığa maruz kalmıştır. Eşitliğe aykırı bu uygulama meslek itibarımızı ve meslek onurumuzu zedeler nitelikte olduğundan kabul edilemez.” dedi.
TEK SİLAHIMIZ KANUNLAR
Özgür Yıldırım, çantalarındaki tek silahın haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı teminatları olan kanunlar olduğunun altını çizerek, “Ayrıca, yasa gereği adliyeye girişte avukatın çantası aranamaz. Çünkü, o çantada hakkını savunduğu müvekkillerinin sırları bulunmaktadır. Yasa koyucu, hakkı savunulan müvekkilin sırlarının açığa çıkmaması için bu hükmü getirmiştir. Asıl korunmak istenen hakkı aranan veya hakkı savunulan müvekkildir. Avukatın çantası güvenlik taramasında sinyal verirse, avukat tarafından sinyal vermeyecek hale getirilir. Aranamaz! Avukat, sadece ağır cezalık suçüstü hallerinde aranabilir. O aramanın da usulü kanunla düzenlenmiştir. Fakat geçtiğimiz hafta içerisinde bir meslektaşımızın çantası aranmak istenmiştir. Bu olayla ilgili olarak, meslektaşlarımız tarafından tanzim edilmiş bir tutanak mevcuttur. Yaşanan bu olay, avukatlar arasında infiale yol açmıştır. Yaşanan bu olayla ilgili olarak gereğini yapacağız. Uygulamadaki eşitsizliğin ve hukuka aykırılığın iptal edilmesi amacıyla hukuki süreci başlatacağız. Ayrıca şikayet hakkımızı da kullanacağız.” diye konuştu.
AVUKATLAR, YARGININ KURUCU UNSURUDUR
Avukatların yargının kurucu unsuru olduğuna işaret eden Yıldırım, şunları kaydetti:“Önceden Hükümet Konağı’nda bulunan Keşan İcra Müdürlüğü, fiziksel koşulların yetersizliği sebebiyle özel bir ofise taşınmıştı. Taşındığı günden beri yani iki yılı aşkın bir süre boyunca kirasını Edirne Barosu ödedi. Bu hususla ilgili olarak Adalet Bakanlığı’nın ‘olur’ yazısı bulunmaktadır. Tefrişat ve güvenlik giderlerini de Edirne Barosu karşıladı. Yeni adliye binasına taşınılana kadar yani iki yılı aşkın bir süre boyunca Keşan İcra Müdürlüğü’nde güvenlik tedbirlerinin neden uygulanmadığını da merak etmekteyiz! Ayrıca, Keşan Adliyesi, bir hafta öncesine kadar Keşan Hükümet Konağı’nın binası içerisinde hizmet vermekteydi. Keşan Hükümet Konağı’nın girişinde de duyarlı kapı mevcuttu ve herkes o kapıdan geçmekteydi. Avukatlar da o duyarlı kapıdan geçmekteydi. En ufak bir sıkıntı da yaşanmıyordu. Ne olduysa, yeni adliye binasına taşınıldıktan sonra oldu. Yaşanan eşitsizlik karşısında huzur bozuldu. Avukatlar, güvenlik taramasından rahatsız değildir. Avukatlar, eşitsizlikten rahatsızdır. Güvenlik tedbiri uygulanacaksa herkese eşit şekilde uygulanmalı, uygulanmayacaksa da hiç kimseye uygulanmamalıdır. Biz, uygulamada eşitlik istiyoruz.”
BU UYGULAMAYI FİİLEN ORTADAN KALDIRALIM
Özgür Yıldırım, en büyük sıkıntıların yaşandığı İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde bile İstanbul Başsavcılığı ile İstanbul Barosu arasında mutabakat sağlanarak, bir protokol düzenlendiğini hatırlattı. Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı: “Bugün, yaklaşık 35 bin avukatın görev yaptığı İstanbul Çağlayan Adliyesi’nde huzur varken, Edirne Barosu’na kayıtlı yaklaşık 70 avukatın görev yaptığı Keşan Adliyesi’nde huzur yoksa bunun sorumlusu biz değiliz. Ayrıca, yurt genelindeki adliyelerin neredeyse tamamında huzur ortamı hakimdir. Biz, eşitsizliğin ortadan kalkmasını istiyoruz. Huzur içerisinde görev yapmak istiyoruz. Haklı davamızdan geri adım atmayacağız. Eşitsizlik ve negatif ayrımcılığın karşısında olacağız. Bu vesile ile ‘hukukçu’ meslektaşlarımız olan Hakimlerimize ve Cumhuriyet Savcılarımıza çağrıda bulunuyoruz. Siz de bizimle beraber duyarlı kapıdan geçin, çantalarınızı x-ray cihazından geçirin. Eşitliğe aykırı mevcut uygulama hukuken iptal edilmeden önce, bu uygulamayı fiilen ortadan kaldıralım.”
