Enez’e bağlı Büyükevren Köyü’nde bir işletmeye ait eklentisinin imar yasasına aykırı olması nedeniyle Edirne İl Genel İdaresi tarafından 11 Mayıs 2016 tarihinde yıkılmasından sonra daha önce Büyükevren ile Abdürrahim Köyü’ndeki yıkımları da gündeme getirerek tartışma yarattı. 3194 sayılı İmar Kanunun “Ruhsata Tabi Olmayan Yapılar ve Uyacakları Esaslar” göre yapılan yıkım sonrası yıkılan ev sahipleri Hakkı Can ve Hasan Çetinkaya ile Edirne Enez İl Genel Meclisi’nin CHP’li üyeleri Şenol Kılıç ve Erol Açık konu ile ilgili açıklamalarda bulundu. Can ile Çetinkaya yaşadıkları yıkım olayından sonra kendi evlerinin durumunda çevrede birçok evin olduğunu ve sadece kendi evlerinin yıkıldığını, imar konusunda bir düzenlemeye gidilerek adaletsizliği giderilmesini istediler. Kılıç ve Açık CHP olarak yıkımlara karşı olduklarını bu imar kanunun değişmesini ve mağduriyetlerin giderilmesini iktidardan beklediklerini söylediler.

İMAR KANUNU KÖYLÜLERE İYİ ANLATILMADI

Büyükevren Köyü’nde ikamet eden Hakkı Can, şikâyet üzerine 2015 Aralık ayında evinin 3. Katının yıkıldığını ve mağduriyet yaşadığını ifade ettikten sonra şunları söyledi: “Birileri bizi şikâyet etmiş. Biz bu yapıyı neye istinaden yaptık. Köylerde ruhsat aranmadığı için yaptık. Bu kural köylülere doğru düzgün anlatılmadı. Biz de binayı yaparken etrafımızda 30 adet 3 katlı bina var. Belki de 50 adet var. O da var bu da var diyerekten biz de yaptık. Sonra bizim bina bittikten sonra tutanak tuttular.”

TORBA KANUNDAN FAYDALANIRIZ DİYEREK OYALANDIK

Ruhsat almak için girişimlerde bulunduklarını söyleyen Can, kendilerine 3. katlara ruhsat verilmediği cevabını aldıklarını kaydetti. Can, şöyle konuştu: “Altı tarımsal amaçlı depo olursa üstüne 2 kat veririz 9,5 m yüksekliği geçmezse. Bizim var dedik altı tarımsal amaçlı depo. Gittik bununla ilgili planları verdiğimiz halde ruhsatlandıramadık. Ondan sonra ‘yıkacağız’ dediler. Biz de duvarlarını yıktık. Ertelendi. Yeni çıkacak torba kanundan faydalanırız diyerek oyalandık. Fakat bir türlü ne kanun çıktı ne de memurlar yardımcı oldu.”

ADALET İSTİYORUZ!

Kendilerinin suçlu olduğunu itiraf eden Can “Bu köyde yıkılacak 50 adet bina var. Niye bizimle sürekli oynuyorsunuz. Burada 3 kişi var. Biz, başkaların binaları yıkılsın istemiyoruz. Zaten bunu isteseydik durmadan basına çıkardık, şikâyetçi olurduk. Benim valim, benim il genel meclisi üyelerim bu sorunu Ankara’ya gidip 3 katın köylerde ihtiyaç olduğunu bu sorunun çözülmesi için girişimlerde bulunmasını istiyoruz. Bu bina yıkıldı da ne oldu yazık milli sermaye bu da. Yıkacaklarına bize para cezası kessinler devletimiz de kazansın. Amaç burada yıkmak değil yapmak olsun. Adalet istiyoruz.

2 YAŞINDAKİ KIZIMA CEVAP VEREMEDİM

Aralık ayında evinin yıkılması sonrası kızına cevap veremediğini söyleyen Hakkı Can, “Aralık’ın 3’ünde evimi yıktılar 2 yaşındaki kızım bana soruyor. ‘Amcamın evinde ne işimiz var? Ağabeyler bizim evimizi niye yıktı?’ Ve ben buna cevap veremiyorum. 2 yaşındaki kızıma cevap veremedim. Bu ülkenin tek şerefsizi benim diyemedim.Biz her zaman devletine milletine saygılı insanlarız. Her gelen memura iyi davrandık onlara hoş geldiniz dedik. Top tüfek almadık. Köyü ayaklandırmadık. Çözüm bu değil ki bunu anlatmaya çalışıyoruz. Başka bir talebimiz yok.”


BU ADALETSE HERKESİNKİNİ YIKIN VEYA YAPTIRMAYIN

Abdürrahim Köyü’nde ikamet eden Hasan Çetinkaya yıkım ile ilgili yetkilileri aradığını ve kendi binası yıkılırken aynı durumda yeni yapıların yapıldığı bilgisini verdikten sonra şöyle konuştu: “Dün özel idare müdürünün yanındaydım oradan da genel sekreterin yanına da gittim dedim ki: ‘şu anda siz benimkini yıkıyorsunuz. Aynı anda benim komşum 3. Katı çıkıyor. Ben bunu aileme anlatamıyorum.’ Bu adaletse herkesinkini yıkın veya yaptırmayın. Biz de ailemize anlatalım bak durum böyle biz yapmışız bu yüzden yıkmışlar. Ama bu kanun 3 kişiye işlemesin. Her yerde herkese uygulansın.”

O ZAMAN GEL YIK HEPSİNİ!

Komşularının da 3. katı çıktığı için kendilerine de bir şey yapılmayacağını düşündüğü için 3. katı çıktığını söyleyen Çetinkaya, “Komşumuz yaptığı için bize de bir şeyler demezler diye bu binaları yaptık. Olay bu. Özel idare müdürünün dediği bana sizin köyün üstünden girip altından çıkmam lazım yani hepsini yıkmam lazım. O zaman gel yık hepsini!”

ANAYASADA EŞİTLİK İLKESİ VAR

Çetinkaya, kendisine işlem yapıldıktan sonra 11. Ayın 26’sında dilekçe verdiğini söyledikten sonra şunları aktardı: “Madem bana işlem yapıyorsunuz. Hepsi kayıt altında. Dedim ki diğer binalara da gelin işlem yapın. Yasal süre 2 ay olmasına rağmen aradan geçti 6 ay hiç kimseye bir işlem yapılmadı. Dün bunu sordum. Neden işlem yapmadınız? Bizim yeterli elemanımız yok.Sen benim kapıma yüz kere geldin. Bana yüz tane tutanak tuttun. Ona zamanın yetti, ama öbürkülerine zamanın yetmedi. Benim ne komşumla ne bir başkasının binası yıkılsın diye de bir derdim yok. Ben sadece adalet istiyorum. Bu konu da çözülmeyecekse de kanun neyse herkese uygulanacak. Anayasada eşitlik ilkesi var. Memur var vatandaşımın işini yapmaya çalışan, memur var vatandaşımın işini ben nasıl yapmayım diye çalışan. Bize bunlar mı geldi ben anlamadım. Biz çözüm üretmeye uğraştıkça önümüze engel kondu.”


YIKIMLARA KARŞIYIZ

Edirne Enez İl Genel Meclisi’nin CHP’li üyeler Şenol Kılıç ile Erol Açık yıkımlar hakkında konuşurken CHP olarak yıkımlara şiddetle karşı olduklarını söylediler. Kılıç ve Açık şunları söyledi: “Neden karşıyız? Tamam, bu yasal prosedürü yerine getirmişler. Bütün illerde kaçak yapılar var. Edirne Valiliği kalkıp gözü Enez’e mi dikti? Abdürrahim’de de bir yıkım var. Diğer illerde de böyle bir sorun var. Edirne’nin bu kadar üstüne gelinmesine anlamak mümkün değil. İstanbul’da veya başka şehirlerde kaçak yapılanma varken boğazda yalılar dururken onlar yıkılmıyor, Edirne’de durmadan yıkım var. Edirne cezalandırılıyor. İktidar partisi yetkilileri iyi şeyleri kendilerine pay çıkartıyorlar ama gel gelelim yıkımlar konusunda gerekli girişimleri yapmıyorlar. Edirne Valilik Encümeni eskiden 5 kişiden oluşuyordu encümeni yeni dönemde 3 kişiye düşürdüler.  Bunun karşısında Vali dâhil 4 bürokrat var. Yani oradaki CHP’li İl Genel Meclisi Üyeleri yıkımlara ret verdikleri halde bürokrasinin oyu fazla olduğu için bu kararlar alınıyor. Burada kalkıp Enez AKP ilçe başkanı Nedim Uzun ve Keşan il genel meclisi üyesi Adnan Vural, ‘CHP bunları yıktırıyor’ diye köylerde propaganda yapıyorlarmış. Gitsinler Encümen Kararlarının altına baksınlar. CHP İl Genel Meclisi üyelerinin yıkımlara karşı olduğunu ve aleyhte oy verdiklerini görecekler. Devlet tabiî ki de gereğini yapacaktır ama imar affının önümüzdeki günlerde geleceği konuşuluyor. Tüm yurt çapında kanayan bir yar bu. Yasaya göre 1975 yılından bu yana yapılan projesiz ruhsatlandırılmamış tüm yapılar kaçak. Bu yasa tam uygulansın köylerde ev kalmaz. Acilen bir imar affına ihtiyaç var. Zaten bu da torba yasada gelebileceği konuşuluyor. Durum bu iken vatandaşın bu kadar üzerine gidilmez.”