3 Aralık Dünya Engelliler Günü nedeniyle Keşan’da faaliyet gösteren engelli dernekleri, Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı’na çelenk sunarak, sorunlarıyla ilgili açıklama yaptı.

Saat 10.00’da, Atatürk Anıtı önünde başlayan törene, Keşan Ortopedik Engelliler Derneği, Keşan Engellileri Koruma Derneği ve Keşan Zihinsel Engelliler Derneği yönetici ve üyeleri katıldı.

Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasının ardından saygı duruşundan bulunularak, İstiklal Marşı söylendi.

Keşan Zihinsel Engelliler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emine Sönmez, törende yaptığı konuşmada, 1992 yılında Birleşmiş Milletler aldığı bir kararla 3 Aralık gününü “Uluslar arası Engelliler Günü” olarak ilan edildiğini belirterek, “Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Kamuoyu 5 Mart 1993 tarih ve 1993/29 sayılı bildirisi ile üye ülkelerce 3 Aralık gününün ‘Engellilerin topluma kazandırılması ve insan haklarının tam ve eşit ölçüde sağlanması’ amacıyla tanınmasını istemiş ve o günden beri 3 Aralık Engelliler günü olarak kabul edilmiştir. Bugün tüm dünyada, toplumun engelliler konusunda dikkatini çekebilmek ve daha duyarlı olmalarını sağlamak için etkinlikler düzenleniyor, engelliler ve aileleri bu toplumun bir parçası olduklarının kabullenilmesini, sosyal çevreden herkes gibi faydalanabilmeyi, şartların kabullenilmesini, sosyal çevreden herkes gibi faydalanabilmeyi, şartların kendileri düşünülerek düzeltilmesini, eğitim haklarını ve çocuklarını güvenle bırakabilecekleri bir yaşam merkezini istiyorlar.” dedi.


ENGELLİLERE BAKIŞ AÇISI OLUMLU YÖNDE DEĞİŞTİ

Son yıllarda engelliler ile ilgili yapılan çalışmaların, engellilerin topluma karışmaya başlamaları, farkındalığı arttırarak engelliye bakış açısını değiştirmeye devam ettirdiğini ifade ederek, şunları söyledi: “Toplum engelliye ve onunla yaşamaya, onları kendileri gibi görmeye zaman içinde alışacaktır. Engelli sorunlarının çözüleceği konusunda inancımız sonsuzdur. Yeter ki engelli hakları suiistimal edilmesin ve gerçek engelliler haklarına sahip çıkabilsin. Zihinsel engellilerin çözüm bekleyen, her zaman dile getirdiğimiz 2 sorunu var.1-Eğitim, 2-Ailelerini kaybettikten sonra yaşayabilecekleri bir merkez. 1-İlçemizde eğitim konusunda çok güzel gelişmeler yaşandı. Öğretilebilir engelli sayısının çokluğu göz önüne alınırsa, onların eğitimlerini alabilecekleri, derneğimizin de katkılarıyla gerçekleştirilen bir ‘Eğitim-Uygulama ve İş Eğitim Merkezi’ okulumuz var. Bundan 15 sene önce bizler çocuklarımızı 1 veya 2 gün eğitim aldırabilmek için Edirne’ye giderken, bugün zihinsel engelli çocuklar, ilçelerindeki okula her gün devlet tarafından tahsis edilen araçlarla gidebilmekte ve okulda verilen eğitimle ki burada okul müdürü Yusuf Meriç ve değerli öğretmenlerimizin katkılarıyla kendileri için en uygun eğitimi alabilmektedirler.”

ENGELSİZ YAŞAM MERKEZİNİN BİR HAYAL OLMAKTAN ÇIKIP, GERÇEĞE DÖNÜŞECEĞİ GÜNLER YAKIN

Emine Sönmez, ailelerden istekleri olduğunu kaydederek, “Aileler, çocuklarının yaşamları boyunca yanlarında olamayacaklarını düşünerek, özgüvenlerinin gelişmesi ve tek başlarına ayakta durabilecekleri konuma gelebilmeleri için, öğretmenlerine güvenmeleri ve çocuklarını onlara emanet edebilmeleridir. Çocuklarımızın gelişme göstereceğine inanın sevgili aileler, öğretmenlerinize ve çocuklarınıza güvenmeyi öğrenin. Evet, okuldaki eğitimin kalitesine inanıyoruz ve dernek olarak ihtiyaçları olduğunda destekliyoruz. Ancak artık okulun sınıf olarak yetersiz kaldığını görebiliyoruz. Öğretilebilir engelli sayısı artıyor, aileler çocuklarına eğitim aldırmak için çocuklarını ortaya çıkarıyor (bu ailelerdeki değişimi gösteriyor). Okulun gerçekte 4 katlı olan projesi, uygulamada 2 katlıya düşürülmüş ve engelliler ortaya çıktıkça okulumuz yetersiz kalmaya başlamıştır. Bu konuya yetkililerin dikkatini çekmek istiyoruz. 2-Derneğimiz, ‘Engelsiz Yaşam Merkezi’ adı altında, ailelerin kendilerinden sonra çocuklarının devlet korumasında, emanet edebilecekleri merkez çalışmalarını dikkatle takip ediyor. Keşan Kent Konseyi’nin de gündeminde olan bu merkez için imar planı çalışmalarının sonlanmasını bekliyoruz. Artık engelsiz yaşam merkezinin bir hayal olmaktan çıkıp, gerçeğe dönüşeceği günlerin yakın olduğunu düşünüyoruz. Bunun için derneğimiz her koşulda üzerine düşeni yapacak ve sorumluluk alacaktır. Engelliler konusunda destek olan herkese sonsuz teşekkürler. Engelden arınmış bir toplumda yaşamak, mevcut engellilerin çözüm bekleyen sorunlarına çözümler bulmak için, duyarlı insanları Sivil Toplum Kuruluşları’na üye olmaya, hak arama mücadelesinde birlik olmaya davet ediyor, gelecek yılların sorunların çözüm yılları ve engellilerin insan onuruna yakışır, mutlu bireyler olarak toplum içinde layık oldukları yerleri alacağı yıllar olmasını ediyoruz.” şeklinde konuştu.


 AYDEMİR: ENGELLİLİK KUTLANACAK BİR OLAY DEĞİL

Keşan Engellileri Koruma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Sedat Aydemir ise engelliliğin kutlanacak veya tercih edilecek bir olay olmadığını belirterek, şöyle dedi: “Sistemden kaynaklı engellilik olgusuyla karşı karşıya bırakılmış insanlarımızın sorunlarının, taleplerinin iletildiği bir gündür. Böyle düşünülmeli, böyle algılanmalıdır. Yıllardır alanlara çıkılır, parlak nutuklar atılır ertesi yıl gelir yine aynı ortada bir şey yok. Dolayısıyla bu günü geçiştirilecek bir gün olmaktan çıkarmamız gerekiyor. Biz de dernek olarak bu günü bir kutlama olarak görmüyoruz. Yığınlarca sorunumuz var. Nüfusumuzun %13’lere varan engelli sayımız ile daha da artıyor sorunlarımız. Bugün buradan sesleniyoruz. Hükümet sesimizi artık duy. Genel olarak sayfaları almayacak sorunlarımızı buradan sıralamanın imkanı yok. Ancak buradan siyasi erke, hükümete sesleniyoruz.”  

AYDEMİR, ENGELLİLERİN SORUNLARINI SIRALADI

Konuşmasının devamında engellilerin sıkça karşılaştığı sorunları aktaran Aydemir, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: Engelli Yasası, bizleri ifade edecek şekilde düzenlenmeli, demokratik ve hukuksal çerçevede Anayasadaki 10. maddede adı geçen ‘pozitif ayrımcılık’ 4857 sayılı iş kanununun 37 maddesindeki gibi toplumdan tecrit edilmiş bir engelli statüsü istemiyoruz. Genelgelerle, kararnamelerle, tüzüklerle hayatımızı sınırlayan 3. sınıf vatandaş konumunda görmek istemiyoruz. Demokratik ve insan haklarına dayalı bir yasa istiyoruz. Bu yasa acilen çıkartılmalıdır. Biz engellileri ifade edecek engelleri kaldırma bakanlığı kurulsun istiyoruz. En düşük engelli maaşı 1800 TL olmalıdır diyoruz. Engellilerden hastane katkı payı ve ilaç katkı payı alınmasını istiyoruz. Çalışan engelliden prim kesilmesin diyoruz. Engellilere toplu taşıma yurdun her yerinde ücretsiz olsun diyoruz. Yaşlı ve engelli bakım merkezleri ve iyileştirme merkezleri kurulsun istiyoruz. Yaşlı ve engellilere bakım aylığı bağlanması için gerekir şartı aranmamalı, evde bakım ücretleri arttırılmalıdır. Engelliye medikal model ve sosyal model ayrımı yapılmadan birlikte uygulanmalı, bu konuyla ilgili düzenlemeler yapılarak ilgili yasa acilen çıkartılmalıdır. Her engelliye ayda 10 metreküp bedava su ve 180KW/S elektrik verilmelidir. 2022 sayılı ve 2828 sayılı yasalar anti demokratiktir ve yeniden yorumlanmalıdır. İstihdam sorunun çözülmeli. Boş olan kadrolar ve özel sektördeki çalışma zorunluluğu yaptırım gücü altına alınmalı milyonlarca işsiz engelliye iş imkanı sağlanmalıdır. Engelli aile sigortası uygulanmalı, sosyal yardımlar arttırılmalıdır. İşyerleri korumalı işyerleri güvencesinde uygulanmalıdır. Engellilere engelli aylığından ayrı olarak ayrıca yaşam aylığı bağlanmalıdır. Engellilerin tıbbi malzeme ve ihtiyaçları ücretsiz karşılanmalı, eğitim parasız eğitim olmalıdır. Engellilerin rapor alma, hastane çilesine son verilmeli, araçla ulaşımı sağlanmalı ve raporu insan haklarına uygun biçimde verilmelidir. Zihinsel engellilerin erken tanı ve tedavi eğitimi için ilgili özel yasalar ve projeler uygulanmalı çıkartılmalıdır. Engellilerin spor tesislerinden yararlanmaları ve bu tesislerin kullanılabilir hale getirilmeleri sağlanmalıdır. Evde bakım maaşı alan engellilere ve onlara bakanlara ödenen bakım paraları sosyal destek kapsamında değerlendirilmekte sözde bir istihdam olarak gerçek amacından sapmaktadır. Bakan bakıcıların sigortalı olarak değerlendirilmesi ve bunlarla ilgili yasa çıkartılması acilen gerekmektedir. Engelli çocuklardan yaşlanmış insanların çocuğun ben öldüğüm de ne olacak endişesi yaşadıklarından engellilerin kayıt altına alınarak devlet güvencesi sağlanıp ayrı bir yasa ivedilikle çıkartılmalıdır. Sonsöz olarak; Bir kez daha altını kalın çizgilerle çizerek siyasal erk, hükümet adın ne olursa olsun sesimizi duy artık diyoruz. İnsan onuruna, insan haklarına, yaraşır toplumun içinde üretici bir güç olarak, ötekileştirilmeden yaşamaya çalışan engelli insanlarız. Bu memleketin bireyleriyiz. Bu dünyada bizde varız, sesimizi duyun ve artık gün kutlama değil işe yarar bir şeyler yapınız.”  

Konuşmaların ardından tören sona erdi.