AYGÜL KONAR

Karabağ’ın işgalden kurtarılmasının ardından Cumhuriyet Kadınları Derneği Keşan Şube Başkanı Avukat Nilüfer Erk Oğuz da tebrik ve destek mesajı yayınladı. 

Oğuz Ermenistan’ın yenilgisinin emperyalizmin yenilgisi olduğunu söyledi. 

Azerbaycan halkının kadını erkeği, askeri sivili ile bir bütün millet olarak verdiği bu haklı savaşında, işgalci Ermenistan’a günlerle ifade edilecek kısa zamanda tam bir teslimiyet yaşattığını söyleyen Erk Oğuz sözlerine şöyle devam etti: “Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’da yaklaşık 30 yıldır Hocalı Katliamı başta olmak üzere Ermenistan eliyle yaşadığı büyük acı ve zulümlerin gerçek müsebbibi, emperyalizmdir. Emperyalizmin maşası olmuş Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’daki teslimiyeti, iki devletimiz de bilmektedir ki emperyalizmin teslimiyetidir. 10 Kasım 2020 günü, tarihin müstesna günlerinden birini daha yaşadık. Tekmili milletçe tarihin emperyalizme karşı savaşta en büyük önderi Mustafa Kemal Atatürk’ün varlığını bütün kuvvetiyle duyumsayarak uyandığımız günde, O’nu kardeş Azerbaycan Halkının zaferinde yeniden görmenin sevincini yaşadık.”İşte bugün, Atatürk’ün o sözlerindeki Azerbaycan’ın sevinci, bizim sevincimizdir’ günlerinin başladığı gündür. Bu sevinç, yalnız Türk milletinin değil, tüm dünya mazlum milletlerinin de sevincidir. Tıpkı O’nun zamanının ötesindeki ufku gören o sözlerindeki gibi:  ‘Şimdi günün ağardığını nasıl görüyorsam; uzaktan, bütün doğu milletlerinin uyanışlarını öyle görüyorum. Bu milletler bütün güçlüklere ve bütün engellere rağmen muzaffer olacaklar ve kendilerini bekleyen geleceğe ulaşacaklardır. Sömürgecilik ve emperyalizm yeryüzünden yok olacak ve yerine milletler arasında hiçbir renk, din ve ırk farkı gözetmeyen, yeni bir uyum ve işbirliği çağı hâkim olacaktır. Bizler, Cumhuriyet Kadınları olarak, Atatürk’ün aziz hatırası önünde eğilirken; ne mutlu bize ki Azerbaycan halkına, kahraman askerlerine ve yürekli liderleri Devlet Başkanı İlham Aliyev’e de selam duruyoruz. Unutmasınlar ki Atatürk’ün ebedi eseri Türkiye Cumhuriyeti, dün olduğu gibi bugün de yalnız kendi vatandaşlarının değil; sınırlarımız dışındaki soydaşlarımızın da en büyük teminatıdır. Ne mutlu Türküm diyene”