SONGÜL KONAR

Erkin, yerel ve genel siyasetçilerin ve milletvekillerinin su konusunda daha çok çalışmaları gerektiğini vurguladı.

Son yıllarda yaşanan kuraklık nedeniyle yeraltı sularının iyi beslenemediğini dolayısıyla su sıkıntılarının meydana geldiğini dile getiren Erkin, “2019 kış sezonu kurak geçti. Hatta son birkaç yılın kış ayları kurak geçtiğinden yeraltı suları çok beslenemedi. Bu yıl ilkbahar ve yaz aylarında yağışlar da yeterli değildi, dolayısıyla su sıkıntıları oluyor. Bu kışa kadar da devam edecek gibi. Vatandaşlarımız su kullanıma dikkat etmeli, önlemlerini almalı” diye konuştu.  

“DEBİLER GİDEREK DÜŞMEYE BAŞLADI”

Tarımsal alanda sulamanın büyük sıkıntıları olduğunu vurgulayan Erkin, sözlerini şöyle sürdürdü: “Meriç Nehrinde de su sıkıntısı mevcut. Bulgarların barajlarında yeterli su olmadığından onlarda su bırakamıyorlar. Debiler giderek düşmeye başladı. Bulgaristan ve Yunanistan’ın zamanla yaptıkları bir anlaşma var. Ara ara Arda Nehri’nden su bırakıyorlar. Verilen suların bir kısmı bize de geliyordu. Şimdilik idare etmeye çalışılıyor ama bu ne kadar sürer bilemiyoruz. Tarımsal alanda sulama şu an büyük sıkıntı. Özellikle Meriç Nehri’nden pompalar ile su alan çeltikçiler, Bulgaristan’ın Arda Nehri üzerinden Yunanistan’a verdiği sudan yararlanmaya çalışıyorlar. Bize gelen su bir nebze temmuz ayını rahatlattı, ağustos ayı içerisinde bu devam ederse Uzunköprü ve Edirne arasında büyük bir sıkıntı olacağını sanmıyoruz. Uzunköprü’den aşağıya İpsala’ya doğru su sıkıntısı yine olabilir. Vatandaşlar önlemlerini bir şekilde almaya çalışıyor, almaları da lazım. Suyu çok daha idareli, kısıtlı kullanmak zorunda kalacaklar. Bu içme suyu için çok daha önemli.”

“KURAK MEVSİMLERDE KULLANILACAK SULARIN DEPOLANMASI LAZIM”

Siyasi parti temsilcilerinin ve milletvekillerinin su konusunda çalışmalarının daha fazla olması gerektiğine vurgu yapan Erkin, sözlerini şöyle sonlandırdı:“Kış aylarının kurak geçmesinden dolayı sıkıntılı bir sezon geçiyor. Arda Nehri’nden gelen su olmasaydı daha çok sıkıntı yaşanacaktı. Bu sene bir şekilde geçiyor umarım daha kötüsü olmaz. Ben kendi aday adaylığı döneminde de sulamaların üzerinde çok durdum. Barajların mutlaka bitirilip işler hale getirilmesinin üzerinde durdum. Hamzadere Barajının, Çakmak Barajının bitirilmesi lazım. Barajlar kısmen bitirildi gibi ama sulamaları tam devreye girmedi. Bunların yanında Korucu Köy barajı da mevcut. Edirne’de de Çömlek Köy Barajı da kısmen bitti gibi. Kurak mevsimlerde kullanılacak suların depolanması lazım. Bunların üzerinde durulması lazım. Yerel ve genel siyasi parti temsilcilerinin, vekillerin bu konuda daha fazla çalışması lazım. Hamzadere’nin 20 yıldır %60’ı oldu, Çakmak Barajının şu anda sulaması hiç yok. Bunlar çok yavaş gidiyor. Biz bu projeleri yaptığımızda sadece çeltik için değil, Keşan’a doğru yamaç köylerde arazilerin de sulanması için yaptık. Hamzadere Barajını sadece çeltik için planlamadık. Bunların yapılması lazım, bunlara kafa yoran yok. Devlet çeltikçilere yatırım yapmasa bile çeltikçiler kendi imkanlarıyla su pompalıyor. Bunun üzerine çok fazla durulması gerekiyor. Sulamalarda 20-25 yıl kaybedildi. Su çok önemli bir konu. Elimizde imkanlar varken bunu kullanamıyoruz. Bu yüzden panik olmuş oluyor. 6-7 milyar metre küp su Meriç Nehri’nden Saros Körfezine bir yıl boyunca akıyor. Sulamada bunun ancak 6 da 1’ini kullanıyoruz. Halbuki bunları depolasak Edirne’nin 4 milyon dekar arazisini hepsini sulayabiliriz.”