AYGÜL KONAR

İPSALA ÖNEMLİ BİR DOĞALGAZ DAĞITIM MERKEZİ HALİNE GELECEK”

Açıklamasına, “2007 yılında Azeri gazının Keşan ilçe sınırlarından geçerek, İpsala toplama merkezi üzerinden Avrupa’ya taşınması başlangıç oldu.” diyerek, başlayan Erkin, şunları söyledi: “2017 yılında aynı hatta paralel ikinci bir boru hattı daha yapılarak doğalgaz kapasitesi iki katına çıkarılmıştır.  Şimdide Rus gazı Karadeniz altından Kıyıköy’de karadan Lüleburgaz-Pehlivanköy-Uzunköprü ilçelerinden geçerek İpsala toplama merkezine bağlanan doğalgaz hattı ile İpsala önemli bir doğalgaz dağıtım merkezi haline gelecektir. Ayrıca, başta ABD doğalgazının (kayagazı üretimi)  Avrupa’ya taşınması Saros Körfezi üzerinden planlanmaktadır. Dolayısıyla, LNG (sıvı doğalgaz) halinde doğalgaz deniz yoluyla taşınarak Avrupa’ya verilecektir.”

“SAZLIDERE LNG TERMİNALİ GELİBOLU KIYILARINA YAPILMASI DAHA UYGUN OLABİLİRDİ”

Hüseyin Erkin sözlerine şöyle devam etti: “ABD ve Rusya’nın doğalgaz pazarlama mücadelesinde Türkiye’de payına düşeni alma gayretindedir. Bu konuda da, doğru bir strateji uygulanmaya çalışılmaktadır. Bunun başlangıcı olarak, Sazlıdere FSRU LNG terminali yatırımı ile gündeme gelmiştir. Benzer projeler Yunanistan bölgesinde de oluşacaktır. Haklı olarak, Saros Sahili’nden yararlanan ve çevreye duyarlı insanlarımız Sazlıdere FSRU LNG terminali yatırımından tedirgin olmaktadırlar. Her ne kadar tedbir ve önlemleri alınsa da, ilk etapta sahilin bio ve ekolojik sisteminde bir dengesizlik oluşacaktır ama bu korkulacak boyutta değildir. Birçok ülkede bu terminaller işletilmektedir. Sazlıdere LNG terminali Gelibolu kıyılarına yapılması daha uygun olabilirdi. Ayrıca, LNG gemi terminali açıkta tutularak, LNG deniz altından kıyıya taşınacak sistemle gazlaştırılabilir uygulamaları mevcuttur. Sonuç itibarıyla, milli ekonomimiz açısından değerlendirildiğinde getirisi olan bir yatırımdır.”

“PROJELER ÜRETİP, DOĞALGAZI DAHA UCUZA KULLANABİLME ŞANSINI YARATMALIYIZ”

Erkin sözlerini şöyle tamamladı: “Bölgemizden geçen bu doğalgaz hatlarından mutlaka yararlanacak projeler üretip doğalgazı daha ucuza kullanabilme şansını yaratmamız gerekiyor. Daha önce birçok kez gündeme getirdiğim Hamzadere Sulaması’nda ihtiyaç olan 50 MW elektrik enerjisini ve kullanacağımız elektriği daha ucuza getirmek için kuracağımız doğalgaz santralarıyla sağlamamız önemli avantajımız olacaktır. Özellikle doğalgaz dağıtım merkezi olacak İpsala ilçemizin bundan çok faydalanma imkânı vardır. Doğalgaz konusu yanında Saros Körfezi’nde 400 MW off-shore RES kurulumu için başvuru süresi 23 Kasım 2018’de sona erdi. Önümüzdeki günlerde bu RES’lerin ihalesi de yapılacaktır. Bunun esas kıyı ve deniz eko sistemi açısından tartışılması ve önlemlerinin alınması gerektiği kanaatindeyim. Elbette rüzgâr santrallerini de kullanacağız ama bunun da Saros’dan yararlanmakta olan insanlarımızın keyfini rahatını kaçıracak engellerinde bertaraf edilmesi gerekmektedir. Kısacası, enerji koridoru olarak stratejik önem kazanan Saros bölgemizde oluşan bu enerji denklemlerinin çözümünde yöremiz insanının da katkısı olacak şekilde projeler üreterek bu pastadan pay almaya bakarak oluşacak riskleri bertaraf etme becerisi göstermeliyiz.”