Tecrübe, yediğimiz kazıkların bir anlamda toplamıdır. Akraba, dost veya arkadaştan, sevgili veya eşten ve son olarak iş yaptığınız kişilerden olmak üzere çeşitli tipleri vardır. Ne kadar kazık yersek daha da olgunlaşırız bazı insanlar kendi hatalarından da ders alarak tecrübe ederler. Bazıları da başkalarının hatalarından ya da okuduklarından ders alırlar. Mesela her şeyden umudu kesmişseniz ben artık eleğimi astım diyerek hareket ederseniz kazık yemeniz daha da kolaylaşır. Kazık yeme sayısı da artar. Bazen aynı hataya beş defa bile düşebiliriz. O, o anki psikolojik duruma göre de değişebilir. Bunun için gerekli olan zamanda tecrübenin kazanılmasında önemli rol oynar. Balıkesir bölgesinde bir balık türü var. Bilmeyen için ayrıca tanıtmak ta istiyorum. Eşkina balığı. Bu balık yerli bir balık türüdür. Tuzlu su balığıdır. Levrek büyüklüğünde olabiliyor. Bu balığın özelliği oltanızı attığınızda zokayı almasına müteakip tuttuğunuzu zannedersiniz ama tam kıyıya çekecekken ağzındaki zokayı bırakarak tekrar özgürlüğüne kavuşur. Acayip akıllıdır. Zokayı ağzında gezdirir almaz. Tutmak günlerinizi dahi alabilir. Tekniğini bilmeyen tutamaz, tekniğini bile bildiğini zannedenler tutamıyor. Örnek verdiğim Eşkina balığı gibi olalım. Bizi kazıklamak isteyen kişilere karşı bize sunulan zokayı hemen yutmayalım. Son ana kadar ağzımızda bize layık görülen o zokayı gezdirelim ve en ufak bir hile hissetmemizin ardından hemen ağzımızdan çıkaralım. Kısacası Eşkina balığı gibi zoka yutmama huyumuz olsun. Hemen zokayı yutmayalım. Zokayı iyi inceleyelim. Ağzımızda gezdirdikten sonra yutalım. Mide ağrısı yapmasın. Eşkina balığı da demişken bu balığın kafasında olan taşlar da ayrıca çok yararlıymış. Böbrek taşlarını ve safra kesesi taşlarını eritiyormuş. Yakınlarınızda rahatsızlığı olan varsa onlara söyleyin. Ben biliyorum ama sizde araştırın derim…