BÜLENT SAYLAM

Gaytancıoğlu “Bütün hükümetler enerjiyi ucuza getirmenin peşindedir. Ama doğaya zarar vermemek, doğayla beraber hareket eden enerjileri bulmak hükümetlerin asli görevleridir. Türkiye’nin de çok ciddi bir güneş kaynağı var. Güneş, aslında tüm enerjiyi sağlayabilecek potansiyeldeyken şu an Rusya’ya bağımlı durumdayız. Doğalgazın yüzde 55’ini Rusya’dan elde ediyoruz. Onun dışında barajlarımızı kullanamıyoruz, hidroelektrik santrallerimizi kullanamıyoruz. Rüzgâr enerjisi gibi temiz enerji santrallerimizi kullanamıyoruz. Doğaya zarar veren termik santralleri kullanmaya çalışıyoruz.” dedi.

“SAROS FSRU PROJESİNİN SAZLIDERE’DEN GEÇMESİ DEMEK SAROS’U KATLETMEKTİR”

Dünyanın termik santral ve nükleer santrallerden vazgeçtiğini vurgulayan Okan Gaytancıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz de nükleer santralleri, termik santralleri kullanmaya çalışıyoruz. Özellikle doğalgazı başka ülkeden gelmesine rağmen kullanıyoruz. Bunu yaparken de AK Parti doğa katliamları yapıyor. Bunun en basit örneğini Eskişehir Alpu Ovası’nda gördük. Oldukça verimli bir tarım arazisine herhangi bir araştırmaya gerek duymadan termik santral kurmaya çalıştılar. Halkın tepkisiyle karşılaşınca biraz ertelendi, fakat yine Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle bunu yapmaya çalışıyorlar.  Aynı durum Sazlıdere için geçerli.  Saros FSRU projesinin Sazlıdere’den geçmesi demek Saros’u katletmektir. 3 ay önce sevgili Erdin Bircan’la oraya gelerek buraya yapılmaması gerektiğini savunmuştuk. Ancak, AK Parti Genel Başkanı çıkardığı bir kararnameyle bu projenin olabilirliğini gündeme getirerek 2 Ekim’de bir ÇED toplantısı yapılacağını duyurdular. Tabii kalkınmak zorunda olan bir ülkeyiz. Ama doğayı koruyarak yapmalıyız, doğayı katlederek değil.  Saros kendi kendini temizleyen bir deniz. Orada bir sürü canlı var. Enerji lazım diye böyle bir yatırımın yapılması son derece yanlış. Evet, enerji bize lazım. Niye güneş enerjisini kullanmayalım? Niye bir ülkeye bağımlı olarak hareket ediyoruz?”

“ENERJİMİZİ GÜNEŞTEN KULLANMALIYIZ”

CHP’nin doğayı kirleten termik santrallere karşı olduğunu ifade eden Gaytancıoğlu, “Etrafında tarım dışı arazi olan, orman olmayan yerlerde tabi ki termik santral yapılabilir. Türkiye’nin alabileceği en iyi karar güneş enerjisine geçmektir. Enerjimizi güneşten kullanmalıyız. O yüzden Sazlıdere’ye dikkat çektim.”

“YEREL BASIN YAŞAMALI”

Yerel basının sorunlarına da değinen Gaytancıoğlu, şunları söyledi: “Yerel basınla ilgili hükümetin aldığı bazı kararlar var. Sayfa sayısının sınırlandırılması, Basın İlan Kurumu’nun aldığı ciddi ilan ücretleri yerel basının yaşamasına engel oluyor. Yerel basın yaşamalı, yerel basın ciddi anlamda desteklenmelidir. Kâğıt fiyatlarının son derece arttığı bir ortamda siz yerel basına bazı avantajlar sağlamazsanız, yerel basın nasıl yaşayacak? Bunun takipçisi olacağım.”