AYGÜL KONAR

Hibelerin ağıl ve ahır yapımı için verildiğini belirten Gaytancıoğlu, asıl sorunun yem fiyatları olduğunu söyledi.

Destek yapılacaksa kaynağın doğru yere aktarılması gerektiğini kaydeden Gaytancıoğlu, boşuna verilecek olan bir hibe olduğunu belirtti.

Desteklerden yararlanacak olan üreteciler için üç kriter olduğunu kaydeden Gaytancıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Bu yardımlardan öncelikle bir yıl hayvancılık yapanlar yararlanabilecek. Kötü amaçlı kişilerin sektöre girmesi engellendiği için bu açıdan olumlu bakabiliriz ama bunlar bir şekilde yine girerler. Asıl sorun daha güzel projeler yapılması gerektiği için buna lüzumsuz bir proje diyebiliriz. Arkadaşlarım Denizli’den bir görüntü gönderdiler. Buğday başaklarında 11 adet tane vardı. Normalde 60-65 tane olması gerekir. Ben Güneydoğu’daydım. Oradakilerde hiç yok. Arpada çok önemli bir kaynağı ve bizim ikinci ürün desteklerine ihtiyacımız var.”

“FİYATLAR BİRAZ YÜKSELDİ AMA GİRDİ FİYATLARI DAHA ÇOK YÜKSELDİ

Gaytancıoğlu, Cumhurbaşkanlığı kararnamesine göre en az bir yıl hayvancılıkla uğraşanlar ile en az 10 tane büyükbaş ve en az 100 tane küçükbaş hayvanı olanlara ahır ve ağır yapımı için destek verileceğini belirterek: “Yine müteahhitlik hizmeti. Devlet bir kaynak arıyor ama birinci olarak müteahhitlik yaparsanız destek alırsınız diyor. Çiftçilerde %50 kaynak ayıracaklar. Küçük çiftçilerde zaten para yok. Yani boşuna yapılan bir hibe. Küçük işletmeci şu anda yanıyor. Süt fiyatı bir yıldan beri 2,30 TL idi. 6 aydır 2,80 TL’ye çıktı ama yem fiyatları arttı. Hibe desteği verilecekse küçük üreticinin ayağa kalkması, biraz para kazanması ve ekonomiye destek olabilmesi için yem desteği verilmesi gerekiyor. Bu inşaatlar yapılacak. Bitene kadar hayvancılıkta birçok işletme zaten tasfiye olacak. İkinci kriter olarak açık besicilik yapanlara çadır desteği sağlanacak. Bu, hayvanların güneşten korunması için uygundur. Üçüncü olarak makine ve ekipman desteği verilecek. Bunlara baktığımda olumsuz demiyorum ama önceliğimiz daha başka. Şu an ciddi bir yem sorunu var ve arpa yok. Cumhurbaşkanı geçtiğimiz günler buğday, arpa, mercimek ve nohut fiyatlarını açıkladı. Fiyatlar biraz yükseldi ama girdi fiyatları daha çok yükseldi. Hayvancılıkta maliyetin %70’i yemdir. Burada yem ile ilgili bir hibe yok. Kaldı ki üretici bir kaynak ayıracak ve hayvan alımı yok. Bir hayvanın 10-15 bin TL olduğunu düşünürseniz işletme hayvan sayısını nasıl büyütecek? Türkiye’deki büyük hayvancılık işletmelerinin çoğunda 3-5 tane hayvan var. Destekte 10 tane hayvandan bahsediliyor. Bunu büyütmek için kredi verilebilir ama hayvan alımı kredisi, hibesi, desteği yok. Devlet madem buna bir kaynak ayırmış bunu kısa vadede çözüm alınacak amaçlara yöneltebilirlerdi” dedi.

“HAYVANCILIK ŞU AN ÇÖKÜŞ İÇERİSİNDE”

Sulanabilecek arazilerde su fiyatlarının yüksek olduğunu kaydeden Gaytancıoğlu, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bir de kuraklık var. Ben Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal ile birlikte Şanlıurfa, Mardin ve Diyarbakır’daydım. İnanın toprak susuzluktan kırılıyor. Ürünler çok kötü ve yer altı sulamaları çok pahalı. Üretici sulayabilecek olanağı da olsa elektrik parasının yüksek olmasından dolayı sulayamıyor. Madem hibe verilecek en azından elektriğe hibe verildi. Kısa vadede yem sorunu çözülürdü. Bu sene saman fiyatları çok artacak çünkü biçilen buğday ve arpalar küçük olduğu için saman çıkmıyor. Genç çiftçilere projeler verilebilirdi. Bu destekler biraz daha büyük işletmelere gidecek. 10 tane hayvanı olan biraz daha iyi durumdadır. Bir çuval yem %100 artarak 140 TL’lere çıktı. Üreticinin yapısal sorunu ahır ve çadır kurma değildir. Hayvancılık şu an çöküş içerisinde. İşletmeler bir kilo süt satarak bir kilo yem alamaz duruma geldiler. Ayrılan kaynağın doğru yere gitmesi gerekiyor. İşi bilmeyen liyakatten yoksun kadrolar Türkiye tarımına yön veriyorlar. Çözümü sürekli ithalatta arıyorlar. Şimdi arpada, mısırda, buğdayda baklagillerde gümrük vergilerini sıfıra indirecekleler. Türkiye yeniden ithal ürünler cenneti olacak. Hükümet ne ekonomiyi, ne tarımı yönetebiliyor. Bizim öncelikle meraları korumaya ve genç çiftçileri sektöre çekmeye ihtiyacımız var.”