SONGÜL KONAR

“BU KONU HALKIN GÜNDEMİNDEN KAÇIRILDI”

Halkın karşı çıkmasına rağmen, çevre katliamı işlendiğini söyleyen Gaytancıoğlu, “Sadece çevreci gruplar değil, Keşan’da veya Saros etrafında bulunan tüm halkımız FSRU Gemi İskelesi projesine karşı çıktılar. Rahmetli Erdin Bircan’la bunu olmaması gerektiğini belirterek, halkımızı bilinçlendirmeye çalıştık. Zaten bilinçli bir halk kitlesi vardı. Bu konu halkın gündeminden kaçırıldı. Halkın gündeminden kaçırılarak kapalı kapılar ardında Çevre Bakanlığı’nda toplantı düzenlendi. Keşan Kent Konseyi bu toplantıya katılmak istedi. Bizler de müracaatta bulunduk, fakat bir türlü toplantıya katılamadık. Toplantının kurumlar arasında yapılacağı söylendi. Konuyla ilgili yasal süreç devam ediyor.” dedi.

“BİZ YATIRIMLARA KARŞI OLAN İNSANLAR DEĞİLİZ”

Halkın istemediği bir yatırımın yapılmasını istemediklerini vurgulayan Okan Gaytancıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz yatırımlara karşı olan insanlar değiliz, tabii Türkiye’ye enerji lazım, tabii Türkiye’nin enerjide dışa bağımlılığını azaltmak lazım. Ama bu dışarıdan gelecek bir enerji kaynağı. Maalesef ciddi anlamda Rusya’ya bağımlıyız. Rusya’dan doğal gaz ithal ediyoruz. Rusya’yla aramızda sorun olduğunda doğal gaz vanaları kesilmedi ama ciddi tavizler verildi. Kendi kömürümüz, kendi yer altı madenlerimiz dururken ithalatçı bir ülke olmamız istenmez. Bir de böyle doğaya zarar verecek, sürdürülebilir kalkınmayı etkileyecek bir yatırımın ileride kendi kendini temizleyen Saros Körfezi’ni bir çevre felaketiyle karşı karşıya getireceği aşikârdır. Yatırım yapılsın, ama daha uygun yerler vardı. Bunu bizler de beyan ettik, çevreci örgütlerde beyan etti. Doğaya zarar vermeyecek şekilde yapılması gerektiğini anlattık. Burada firmaların avantajları, yabancı şirketlerin karları gözetiliyor. Halkımız ne istiyorsa onu yapmaya gayret göstereceğiz. Bizler bu dünyada gelip geçiciyiz. Burada bizden sonra da insanlar yaşayacak, çevre katliamı olmasın. Türkiye’nin birçok yerinde çevre katliamı oldu, sonuçta o bölge insanları zarar gördü. DSİ (Devlet Su İşleri)’nin, Çevre Bakanlığının daha önceden yapmış olduğu çalışmada bölgenin korunması gerektiği ve doğal canlı yaşamı açısından dünyada sayılı bölgelerden biri olduğu görüşü varken, yabancı şirketler istiyor diye Türkiye’nin en nadide yeri olan Saros Körfezi’nin bu şekilde çevre katliamıyla anılmasına elimizden geldiğince izin vermeyeceğiz.”