AYGÜL KONAR

Vatandaşların ekonomik olarak zor günler geçirdiğini belirten Gaytancıoğlu, pandemiyle birlikte gıdanın öneminin arttığını fakat tarıma gerekli olan desteğin verilmediğini söyledi.

İktidarın halktan koptuğunu vurgulayan Okan Gaytancıoğu, ülkede yeni yoksulların oluştuğunu söyledi. Vatandaşların iktidara güvenmediğinin altını çizen Gaytancıoğlu, yapılan sosyal yardımların da hak sahiplerine ulaşmadığını kayedetti.

“İNSANLAR ARTIK AŞIYI DÜŞÜNEMEZ HALE GELDİ”

Tarıma gereken desteğin verilmediğini kaydeden Gaytancıoğlu: “Şu an da bir hastalık söz konusu ama ekonomi insanları daha çok hasta ediyor. İnsanlar artık akşam ne yiyeceklerini, çocuklarını nasıl besleyeceklerini düşünüyor. Gıdaya ulaşmada büyük sıkıntılar var. Ciddi sulama yatırımları yapılmadı. Girdi maliyetleri artı. Örneğin gübreye % 100, tarım ilcalarına %40, akaryakıta % 30 zam geldi. Bunlar üretimin ham maddeleri. Buna bağlı olarak ulaştırma zamlı. Tarım ve tarıma dayalı sanayi, imalat sektörü, ihracat yapan sektörler ciddi bir sıkıntı içerisinde. Bunun da nedeni hükümetin uygulamış olduğu yanlış ekonomi politikaları. Hükümet bu süreci hiç yönetemedi. İnsanlar artık aşıyı düşünemez hale geldi. Yani aşı olsam ne olur olmasam ne olur mantığıyla hareket ediyorlar. Çünkü insanlar neredeyse artık açlık ile boğuşuyorlar. Kredilerini zaten ödeyemiyorlar. Artık evlerine nasıl ekmek götürebilirim derdindeler” dedi.

“ESNAFIN BU ZOR GÜNLERİNİ GEÇİRMELERİ İÇİN CİDDİ VERGİ ERTELEMELERİ, BORÇ VE FAİZ SİLMELERİ YAPILABİLİRDİ”

Sosyal yardımların hak sahiplerine ulaşamadığını vurgulayan Okan Gaytancıoğlu: “Bu süreçte yeni yoksullar oluştu. Hükümet bunları görmezden geliyor. KOSGEB üzerinden 5 milyar TL veriliyor. İyi para ama bunu alabilecek ticarethane sayısı neredeyse bir elin parmakları kadar. Maalesef bunlar yine yandaşlara gidecek. Türkiye’nin pandemiyi fırsata çevirecek sektörlere destek vermesi lazım. Onunda başında tarım geliyor. İktidar bu bir yıl içerisinde tarımsal destekleri ciddi anlamda arttırıp üreticiye güven veren, üreticiyle barışan politikaları sergilemiş olsaydı şu anda biz ciddi üretici bir ülke konumuna gelmiş olurduk. Bu coğrafyaya ve diğer ülkelere mal satardık. Bırak mal satmayı sadece kendi ihtiyacımızı karşılasak 10 milyar dolar kazanmış olurduk. Bu da bütçe açıklarımızı kapatmamamıza yardımcı olurdu. Dünyada gıda fiyatları artıyor. Bu dönemde en azında tasarruf etme amaçlı tarımsal destekler yapılabilirdi. Yapılmadı. Esnafın bu zor günlerini geçirmeleri için ciddi vergi ertelemeleri, borç ve faiz silmeleri yapılabilirdi. Ertelendi ama kısa vadeli ertelendi. Bayramdan sonra ne olacak? Bu kapanmayı tam kapanma olarak yapamadılar. Turizm sektörü biraz canlansın mantığıyla yaptılar ama yöntem bu değil. Bunun yöntemi herkesi bu süre içinde tam kapatırsın ve aşılamaya geçersin. İnsanlar gerçekten zor durumda. İşyerlerini kapatan insanlar yoksullar sınıfına girdi. Türkiye’de huzursuzlukların artacağı bir döneme giriyoruz. İktidar bu süreci zor yönetecek çünkü halktan kopmuş. Halkın durumunu görmezden geliyor. Görse çözümler üretir. Olağanüstü gayretler içerisine girip öncelikle insanlara güven vermesi lazım. Kimse hükümete güvenmiyor, işçi, emekli, esnaf nasıl güvensin? Herkes bir kredi peşinde ama krediye ulaşmakta çok zor. Artık Türkiye’yi yönetmeyen bir iktidar var” şeklinde konuştu.