HÜSEYİN ÜNSAL YÜCEL

24 Ocak 1993 tarihinde, otomobiline konulan bombayla katledilen Gazeteci-Yazar Uğur Mumcu, dün ölümünün 24. yılında düzenlenen etkinlikle anıldı.

“Adalet ve Demokrasi Haftası” kapsamında düzenlenen etkinlik, saat 12.00’de Uğur Mumcu Anıtı önünde başladı. Anma törenine, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile vatandaşlar katıldı. Anma, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.

Etkinlikte ilk olarak CHP Keşan Gençlik Kolları Başkanı Mehmet Güneş Yılmaz konuştu. Yılmaz“Bir Adalet ve Demokrasi Haftası daha. 24-31 Ocak arasında 1 hafta boyunca buruk hüzünlerle aydın cinayetlerini ve şehir verdiğimiz öncü canlarımızı içimiz yanarak anıyoruz. Ancak bir türlü bu 2; masum ve temel insanlık hakkına erişemiyoruz Türkiye’de. Aydınlanma yolunda ilerlerken, aydınlanmanın ışığının kitlelere ulaşması her devirde, hep engellenmek istenmiştir. Son otuz yıldır aydınlarımız, aydınlanmanın ışığını topluma aktarmak isteyen o güzel insanlar, korkakların verdikleri emirlerle baskı ve zulüm görmüşler, arkalarında dul eşler, öksüz ve yetim çocuklar, acılı ana babalar bırakarak öldürülmüşlerdir. En uzak halkalarından en yakın halkalarına kadar faili meçhul cinayetlerin acısını toplumca yoğun olarak yaşadığımız ülkemizde, dilimize yerleştirilmek istenen faili meçhul kavramına karşı bilinçli bir şekilde karşı koymak aydın olmanın bir gereğidir. Bir toplumda adalet ve demokrasi, ancak dayatmalara, baskılara, hoşgörüsüzlüğe, işkenceye, haksızlığa direnen yurttaşların çoğalmasıyla yerleşebilir. 1993 yılından bu yana düzenlenen bu hafta, demokrasi ve adaletin kurumsallaşması için el ele veren demokratik kitle örgütlerinin yerel yönetimlerin, suskun kalmayan tüm aydınların ortak başarısıdır. Uğur Mumcu’nun da dediği gibi, ‘Masum insanlar öldürülürken susulmaz! Susan da bu insanlık suçuna katılmış olur. Bu masum insanlar, Yahudi de olur, Arap da, Hıristiyan da… Ölümlerde ne ırk ayrımı yapılır ne din… Ölen insandır.’ Savaşsız, terörsüz, eşitlikçi ve barış dolu bir dünya dileğiyle hepinizi saygı ve sevgilerimle selamlıyorum.” dedi.

AV. YILDIRIM: ONUNLA ÖZDEŞLEŞMİŞ KAVRAMLARI ANLAMALI VE SAHİPLENMELİYİZ

Daha sonra söz alan Atatürkçü Düşünce Derneği Keşan Şubesi Üyesi Av. Belgin Şehirli Yıldırım yaptı. Yıldırım ise Uğur Mumcu’nun araştırmacı gazeteci, yazar, aydın ve aynı zamanda meslektaşı olmaktan gurur duyduğunu dile getirerek, “24 Ocak 1993’te bombalı saldırı sonucu öldürüldüğünde 51 yaşındaydı. Kısacık ömrüne, sanki bugün yazılmış gibi güncel 83 dev eser sığdırdı. Öldürülmesinin ardındaki gerçekler hala aydınlatılmadı. Uğur Mumcu, laik cumhuriyeti kuşatan tehlikeleri gördüğü için, Türkiye Cumhuriyeti rejimi üzerinde oynanan oyunları, kurgulanan planları araştırıp belgeleriyle açıkladığı için, bugünlere ışık tuttuğu için öldürüldü. Ülkemiz üzerine karanlık oyunlar çevirenler ve alçakça eylemlerinin ortaya çıkacağından korkanlar tarafından katledildi. Şimdi onu anarken asıl yapılması gerekense, onunla özdeşleşmiş kavramları anlamak ve sahiplenmektir. Uğur Mumcu, aydınlığa, tam bağımsızlığa ve gerçek demokrasiye giden yolu yazdıklarıyla ortaya koymuştur. Adalet ve Demokrasi için Uğur Mumcu ne diyor, sözü ona bırakalım, Katiller Demokrasisi Hırsızlar Düzeni adlı kitabında, ‘İnsanlara can güvenliği sağlayamamış bir düzende adaletten söz edilemez, böyle bir devlete hukuk devleti, böyle bir düzene demokrasi denilemez’ diyor. Tarikat - Siyaset - Ticaret adlı kitabında; Türkiye, bir İslamcı devlet değildir; laiktir, laik kalmalıdır. Ve laik kalacaktır. Bütün etkilere karşın Türkiye, kendi bağımsız siyasetini kendisi çizecek ve bu siyaseti yine kendisi uygulayacaktır. Çağın Suçu adlı eserinde ise ‘Bir kişiye yapılan haksızlık, bütün bir topluma, bütün insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur çağımızda. Susmayı bir yaşam biçimi olarak benimseyen insanlar vardır. Özgürlükleri ve silahları, konuşmamaktır. Her adaletsizlik, onların eylemsizliklerinden güç alır biraz da. Ellerini kana bulayanlarla, içlerindeki korkularla yaşayanlar, aynı adaletsizliğin ve aynı suçun ortaklarıdır hep birlikte. Gözlerin açıksa göreceksin! Kulağın sağır değilse duyacaksın! Ellerin kesik değilse uzanacaksın!’ Gündemimizde anayasa değişikliği referandumu var. Anayasalar temel hak ve özgürlükleri düzenler ve güvence altına alır. İnsan hakları ancak demokratik bir hukuk devleti düzeni içinde eşitlikçi ve adil yasalarla ve yönetimle mümkün olabilir. Ben de her Atatürkçü gibi, yeni anayasa değişikliği ile getirilmek istenen düzenin hukuk devleti ve Atatürk ilkeleri ile bağdaşmadığı ve demokratik olmadığı düşüncesindeyim. Sahip olduğumuz Cumhuriyet rejiminden ve demokrasiden vazgeçmemek dileğiyle. Atatürk’ün ilke ve devrimleri ile kalın. Laik Türkiye Cumhuriyeti içerisinde kalın. Hoşça kalın.” dedi.

Konuşmaların ardından Türkü Dostları Derneği üyeleri tarafından ‘Uğurlar olsun’ ve ‘Ankara’nın taşına bak’ adlı türküler seslendirildi. Anma programı anıtın önüne karanfil bırakılmasıyla son buldu.