AYŞİN SEÇİL GEZER

Keşan Belediyesi ve KEYİAD (Keşanlı Yönetici ve İşadamları Derneği) işbirliğinde dün “Gündeme Dair Halk Buluşması” gerçekleştirildi.

KEYİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Eler’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen halk buluşması Keşan Belediyesi Çok Amaçlı Pazaryeri Kompleksi Konferans ve Tiyatro Salonu’nda yapıldı ve saat 11.00’de başladı. Gündeme Dair Halk Buluşması’nda konuşmacı olarak; CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan, CHP Genel Başkan Başdanışmanı Doç. Dr. Okan Gaytancıoğlu, CHP Edirne Milletvekili Erdin Bircan, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak yer aldı. Düzenlenen buluşmaya katılımın az olduğu gözlendi.

ÖZTRAK: "CEBİMİZDEKİ PARA MİKTARI DÜŞÜYOR"

Panelde ilk olarak Faik Öztrak’a söz verildi. Öztrak, dünyanın çok hızlı değiştiğini, ülkede seçilmiş başkanla birlikte tek adam yönetimine geçileceğini ve yeni sistemin ekonomiye etkisi ile geçmiş dönem ekonomik durumunu belirtti. Son 3 yılda ülkedeki büyüme oranlarının küçüldüğüne dikkat çeken Faik Öztrak, vatandaşın kağıt üzerinde 10 bin Dolarlık geliri göründüğünü ancak gerçekte alım gücünün çok az olduğunu ifade ederek şunları söyledi: “Ekonomik verilere bakarsak, tek adamlığa geçiş sürecinde cebimizdeki paranın miktarı hep düşmüş. Ekonomideki keyfi müdahaleler, hukuk devleti yapısının bozulması ülkedeki ekonomik yapıyı da olumsuz etkiledi. Bu nedenle ülkede artık yatırım yapma oranı gitgide düşüyor. Yatırım yapılmadığı için gelişemiyor ve küresel güçlerle yarışamıyoruz. Haliyle işsizlik oranları da çok artıyor. Her 100 gençten 23’ü iş bulamıyor. Ülke olarak genç iş gücünü çok iyi yetiştirmeliyiz ki ülke büyüsün, gelişsin. Enflasyon oranları artıkça satın alma gücümüz de o oranda azalıyor. Yapısal veriler açısından bize benzeyen ülkelerden enflasyon oranlarımız kötü anlamda çok farklı. Dış borcumuz ona keza çok.”

ÜSTÜNLERİN HUKUKU VAR

Ülkede hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin hukuku sisteminin var olduğuna vurgu yapan Öztrak, “Ülkedeki OHAL belirsizlikleri daha da artırdı. OHAL’de yatırım da yapılmaz, tüketim de olmaz. Bunun çözümü normalleşmeden geçer. Ancak bizde son Anayasa değişiklikleri ile kriz daha da artmış durumda. Bugünkü Cumhurbaşkanını denetleyemiyorsunuz. 2019’a kadar hesap vermeyecek kendisi. Uyum yasalarının bir an önce çıkması lazım. Bunlar uyum yasalarını da uzlaşma olmadan tek başına yapmak istiyorlar. Bu kadar komplike sorunlar varken ülke düzelmez. Ancak İktidar Partisi içinde de yapılan yanlışlara karşı çok ciddi itirazlar gelmeye başladı. Şu anda ülkede parti devleti var.” şeklinde konuştu. Öztrak, ülkenin düzenlemesi için yapılması gerekenlerle ilgili de şunları dile getirdi: “Yatırım iştahı artırılmalı. OHAL kalkmalı. Seçimlere hile karışmayacağının güvencesi için çalışmalar yapılmalı. YSK’dakiler görevden alınmalı. Kamu yönetiminde liyakat esas alınmalı. Dış dünya ile ilişkiler onarılmalı. Hesap verilebilirlik getirilmeli. Kanunsuzlukların Meclis’te kanuni hale getirilmesinin önü kapanmalı.”

Öztrak konuşmasının sonunda paneli düzenleyenlere ve katılımcılara teşekkür etti.

Öztrak’ın ardından Gaytancıoğlu’na söz verildi.

GAYTANCIOĞLU: “VALİLERİMİZ DEVLETİN Mİ HÜKÜMETİN VALİSİ Mİ BELLİ DEĞİL”

Tarım ülkesi de olunsa sanayi ülkesi de olunsa önce devletin hukuk devleti olması gerektiğini bildiren Gaytancıoğlu, “Böyle hukuk tanımazlık olmaz. Hukuku çiğneyerek, Atatürk’ün mirası olan yere saray yaptılar. Terörü bitirme vaadiyle geldiler, geldiğimiz durum ortada. Ülkede reise sormadan bir şey yapılamıyor. Çiftçinin borcu 1 katrilyondan 80 katrilyona çıktı. Çiftçi ipotekli krediler kullanmaya başladı. Tarım ürünü satarken şimdi en fazla ürettiği ürünlerde açık veren ülke konumuna geldik. Ama tarımın başındaki bakan Yüksek İslam Enstitüsü mezunu biri. Yardımcılığına atadığı kişi hukukçu, müsteşarı da İŞKUR Müdürü. Bu kadroyla bu kadar oluyor. Bir ülkede güven ve istikrar yoksa o ülkede komple bir sorun var demektir. İşsizlik 2002’de %8 iken şimdi %13’e çıktı. Üniversite mezunu çocuklarımız babalarından harçlık alarak ne yazık ki yaşıyorlar. Ülkedeki her türlü veriyle de oynuyorlar. Gerçekte çiftçinin geliri 3 bin doları geçemiyor. Daha önce ülkede tarla ne olursa olsun satılmazken şimdi parayı koyan istediği tarlayı alıyor. Ülke olarak dostumuz kalmadı. Valilerimiz devletin mi hükümetin valisi mi belli değil. Eski bürokratlar kalmadı.” dedi.

TRAKYA’NIN POTANSİYELİ KULLANILMALI

Trakya’nın tarımsal anlamda ülkeye çok ciddi katkı sağlayacak bir potansiyele sahip olduğunu ancak bu potansiyeli yeterince değerlendiremediğini belirten Gaytancıoğlu, “Ancak bu kadar verimli topraklara rağmen yanlış politikalar yüzünden ayçiçeği dahi ithal geliyor. Hamzadere Barajı’yla daha çok ürün üretilecek ancak fiyat düşeceği için çifti kazanan değil kaybeden olacak. Bölge dünyanın en kaliteli pirincini üretiyor ancak dünyanın en kalitesiz pirincini ithal ediyoruz. Fiyat açısından haksız bir rekabet yaratılıyor. Ülke aşağıdoğru kontrolsüz giden bir kamyon gibi. Bu kamyonu yukarı doğru çıkarmak zorundayız. Bunun için üreten sektörlere büyük önem verilmeli. Üreten ama hakça da paylaşan bir Türkiye yaratmalıyız. Trakya potansiyelini kullanmalı. Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ bütün olmalı. Ülke olarak hedefe ithalatı mı yoksa insanı yüceltmeyi mi almalı buna karar vermeli. Türkiye iyi yönetilmiyor ve bunu hiç hak etmiyor. Ülke Atatürk’ün ‘Yurtta barış dünyada barış’ sözünden çıktığından bu yana iyi yönetilmiyor. Türkiye her geçen gün barış çizgisinden uzaklaşıyor. Farklılıklarımızın zenginliğimiz olduğunu unutmamalıyız.” dedi. Gaytancıoğlu sözlerini “Halkına yalan söyleyenler iktidar olmamalı.” cümlesiyle sonlandırdı.

ÖZCAN: “ALTYAPI YATIRIMLARIMIZ TAMAMLANACAK”

Panelde daha sonra Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan söz aldı.

Faik Öztrak’ın kompleksin yapımında çok büyük emekleri olduğunu, en büyük mimarlardan biri sayıldığını kaydeden Özcan, Keşan’da yapılan yatırımlarla ilgili konuştu.

Keşan’da doğalgaz çalışmaları yapıldığını, hava kirliliğinde tüm ülkeye kötü reklam olunduğunu bildiren Özcan, “İlçede doğal gaz döşeme işi %70 seviyesinde. 3 yıl içinde kullanım oranı da %60’a varacak. Yaptığımız denetimler ve çalışmalar sonucunda geçen kışa oranla %50 oranında bir iyileşme var. Mahalli Çevre Kurulu toplantısında geçen yıl olduğu gibi bu yılda kriterleri tutmayan kömürün dağıtımı konusunda karar alındı. Bu kış şu anki kirlilik oranın da yarısı ile karşılaşacağımızı tahmin ediyorum.” şeklinde konuştu. 2004 yılından bu yana Keşan’da yer altı yatırımları ile uğraştığını bildiren Özcan, “Doğal gazdan sonra altyapı yatırımlarımız tamamlanacak. Katı atık, vahşi depolama, atık su arıtma tesislerimiz bitti ve şu an bu tesisler faaliyette. İmar planlarımızı da revize ettik. Hazırlanan planlarla önümüzdeki 25-30 yılın geleceğine önemli dokunuşlar yaptık. Bundan sonra Keşan’da işimiz makyaj. Mantıklı eleştirilere her zaman açığım ama mantıksız olan eleştirilere kulak tıkıyorum. Eylül ayına kadar ana arterlerde asfaltı kazıyarak Keşan’a yakışan bir asfaltlama yapılacak. Biz altyapımızı bitirdik bakalım Edirne’de neler olacak.”

Özcan, konuşmasının devamında Keşan’ın asli kavşak konumundan Şarköy üzerinden yapılacak Gelibolu’ya çıkacak yolla birlikte tali kavşak konumuna düşeceğini, Keşan’ın artık geçiş güzergahındaki bir yerleşim yeri olmayacağı için bu durumdan ekonomisinin de olumsuz etkileneceğini söyledi.

ERGENE ISLAH EDİLMEDEN TOPRAKLARIMIZI SULAMAYALIM

Özcan, Ergene Nehri ile bölgede çok ciddi bir sorun yaşandığını ve önlemler alınmazsa da bu sorunların artarak devam edeceğini bildirdi ve şunları ifade etti: “Ergene Nehri’nin kirlilik oranları kabul edilebilir sınırların çok üzerinde. Hamzadere ile bölgeye Ergene’nin zehirli suyu gelecek. Bölgenin toprakları ağır metallerle yıkanacak. Bölgede Çernobil’den sonra kanser vakaları yakalıyordum. Maalesef gelişmemiş ülkelerde insan hayatı ucuz. Almanya’da da sanayi kuruluşu var. Yanında da dere var ama insanlar o derede balık tutuyorlar. Çevre konusundaki duyarlılığımızı artırmalıyız. Tüm yetkili ve ilgililere rica ediyorum Ergene ıslah edilmeden topraklarımızı sulamayalım.”

BİRCAN: Herkes Mecidiye’ye bakıyor ama görmüyor

Panelde daha sonra CHP Edirne Milletvekili Erdin Bircan konuştu.

Saros Körfezi ve Mecidiye’de yaşanan doğa katliamı ile ilgili bilgiler veren Bircan, “Mecidiye ve Saros’a sahip çıkılmalı. Herkes Mecidiye’ye bakıyor ama görmüyor. Ruhsat verilmeyecek deniyor ama ruhsatlar ve gerekli izinler veriliyor. Ruhsat tarihleri bitmesine rağmen söz konusu sahalarda faaliyetler devam ediyor. İş kolaylaştırılıyor ve ÇED gerekli değildir raporları hazırlanıyor. İnsanlar korkuyorlar protesto yapmaktan. Doğa katledilmeden önce müdahalelerde bulunulmalı. Yayla’daki Balıkçı Barınağı’nda, Keşan Enez Karayolu’nda da sorunlar var. Trakya’ya karşı özellikle kasıt var.  Bölge vatandaşı olan Yiğit Bulut 50 milyarlık kömürü çıkarma derdinde. Trakya’yı nasıl bitiririz diye özellikle düşünüyorlar. Yapılan her şey plansız ve programsız. Doğa katledildi bizim amacımız Saros’da ve Mecidiye’de bu gibi başka yerlerin de katledilmemesi için. Şimdi Edirne için termik santral duyumları geliyor. Bakalım neler olacak. Herkes şunu çok iyi bilmeli çevreden ve geleceğimiz olan çocuklardan hiçbir şey daha önemli değil.” dedi.

ALBAYRAK, BÜYÜKŞEHİRE GEÇİŞİ ANLATTI

Panelde son konuşmayı Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak yaptı.

Tekirdağ’ın Büyükşehir olmaya hazır olmadan bir gecede Büyükşehir olduğunu anlatan Albayrak, “Hizmetlerin %70’i Büyükşehir %30’u da ilçe belediyeleri tarafından yürütülüyor. Bürokrasi ne yazık ki çok yavaş ilerliyor. Şehrimde referandum sürecinde ilgili maddeler yerine vatandaşa Kadir Albayrak ve Tekirdağ Belediyesi anlatıldı. Büyükşehir olmayla birlikte yetki kargaşaları yaşanmaya başladı. Tekirdağ şu anda nüfusu en çok artan yerleşim yeri. Bu artışla birlikte belediye olarak 11 ilçeye 11 okul yaptık. Hepsinin adını da Atatürk yapacağız.” dedi.

Panel soru ve cevapla devam etti. Panel sonrası konuşmacılara Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan tarafından Keşan’ı simgeleyen yel değirmeni, Atatürk baskılı halı ve belediye faaliyetleri ile ilgili hazırlanan tanıtım kitapçıkları takdim edildi.