HABER MERKEZİ

“BİZ, SÜREKLİ SAYIN AKŞENER’İN ARKASINDA OLDUK”

Seçim sonuçlarının MHP ve İYİ Parti açısından oldukça şaşırtıcı olduğunu belirten Şimşek, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimlerindeki süreçle ilgili şunları söyledi: “Biz, Edirne'de 7 Haziran'dan sonra 1 Kasım seçimlerinde 15 bin oy kaybetmiştik. Bu bütün Türkiye'de böyle olmuştu. 1 Kasım seçimlerinde MHP, 2 milyona yakın oy kaybetmişti. Yani partide müthiş bir çöküş vardı. Bunun mutlaka hesabı sorulmalıydı. 1 Kasım'dan sonra kurultay delegeleri olarak bir talebimiz oldu. MHP'nin seçimde yaşadığı sıkıntıların değerlendirilmesi ve burada değişimin olması gerektiğine inananlar olarak bu değişim talebini başlattık. Sayın Meral Akşener'de aday olarak o günlerde çıktı ve bir genel başkan adaylık süreci geçirdi. Biz o süreçte sürekli sayın Akşener’in arkasında olduk. Eşim de Kadın Kolları İl Başkanlığı görevinden istifa ederek ve Meral Akşener’in arkasında, onun bütün seyahatlerinde yer aldı. O günlerde özellikle Akşener’in yükselişinin durdurulması adına FETÖ üzerinden saldırı varken ve kimse onu savunamazken bizler onun arkasındaydık, her yerde mücadele ediyorduk onun için”

“MERAL AKŞENER'İN KARİZMASI BAZI İNSANLARIN BAŞINI DÖNDÜRDÜ” 

İYİ Parti'nin kuruluş aşamasında Meral Akşener’in liderlik karizmasının bazı partililerin başını döndürdüğünü öne süren Gürsel Şimşek, şunları söyledi: “Meral Akşener işe başlarken Türkiye'de yüzde 30-yüzde 35'lik bir kitleyi hedef alarak işe başladı ve ilk zamanlarda bu hedef tuttu. Fakat, bu hedefe yürürken ne yazık ki, Meral Akşener'in karizması bazı insanların başını döndürdü ve bu insanlar tembele yattı. Bir tembellik hakim oldu ve herkes kendini Akşener'e bağladı. Aslında işler, 25 Ekim 2017'de parti kurulana kadar normal gidiyordu. O güne kadar ivme hep yükseliyordu. Çünkü Türkiye'de Akşener'in deyişiyle ‘işlevsiz, donmuş’ bir muhalefet anlayışı vardı. Meral Akşener bir umut ışığı olarak görünmeye başladı. Bu süreçte arkadaşlarımız o ışıktan çok fazla etkilendiler ve Akşener'i yalnız bıraktılar.”

“GÖMLEK, PARTİNİN ÜSTÜNE OTURMADI”

Şimşek sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz zaman zaman Akşener'e bunları anlattık, yalnız kaldığını söyledik. Bize ne zaman görev vereceğini sorduk. Görev vermeden de bir şey yapmamız söz konusu değildi. Çünkü Edirne'de daha çok Avukat Mehmet Tolga Akalın'la bir yürüyüş tercihi vardı. 25 Ekim 2017 tarihinde parti kurulduğunda 200 kişilik heyete, Akalın dahil edildi ve kendisi Trakya bölgesinin organizasyonuna soyunduruldu. Bence Edirne ve Trakya için atılmış ilk büyük yanlıştı. O gün düğmeler tamamen yanlış iliklendi. Gömlek ne yazık ki, partinin üstüne oturmadı.”

“TOLGA BEY, GEÇMİŞTEN GELEN KİN VE NEFRETE BU PARTİYİ KURBAN EDİYOR”

Mehmet Tolga Akalın'ın Edirne'de Şimşek ailesini dışlayarak bir parti kurma süreci gerçekleştirdiğini öne süren Gürsel Şimşek, “Mehmet Tolga Akalın ve benzeri insanlar da tüm Türkiye'de bu yanlışa imza attı. Parti yetersiz, işi bilmeyen insanlar tarafından kurdurulmaya çalışıldı. Yapılması gereken Edirne'de toplumun en kabul edilebilir insanlarının il başkanı olmasıydı. Bunun için de bir çalışma yapılması lazımdı. Bunu hem sayın Akşener'e, hem de teşkilat başkanı Koray Aydın'a anlattığımda anket yaptırdıklarını, çok iyi insanlarla yola çıkacaklarını söylediler. Ama Tolga bey, geçmişten gelen kin ve nefrete bu partiyi kurban ediyor, bizle görüşmüyor, eski arkadaşlarıyla görüşerek, burada kullanabileceği kukla insanların üzerinden kurmaya çalışıyordu.” dedi.

“İYİ PARTİ’NİN BİRİNCİ SIRA ADAYI BENDİM AMA…”

Şimşek, sözlerine şöyle devam etti: “O süreç sonucunda burada İYİ Parti doğru dürüst kurulamadı. Parti binalarında oturdular, çalışma yapmadılar. Saha çalışması yapmadılar. Bir gün hiçbir köye gidip hiçbir temsilci atamadılar. Temsilcisi olmadan bu parti seçime gitti. İş adaylık noktasına geldiğinde Edirne'den 11 milletvekili adaydı ve ben de herkes gibi aday oldum. Neticede, 21 Mayıs'ta adaylar açıklandığında hiç aday olmayan birisi Profesör Mehmet Akalın, Edirne'de birinci sıra gösterildi. Biz hiç sırada yoktuk. Halbuki işin gerçeği böyle değildi. 20 Mayıs’ta, burada birinci sırada bendim. Bütün yalanlara, iftiralara rağmen Meral Akşener, Gürsel Şimşek'i öyle ya da böyle sıraya koymuştu. Özellikle Edirne'de yapılan 3 tane büyük firmanın anketinde birinci çıkmamdan rahatsız oldular. Daha sonra ne yazık ki Marmara Üniversitesi'nde Profesör olan Mehmet Akalın denilen arkadaşımız birinci sıradan aday gösterildi. Sayın Profesör Akalın’da ya işi bilmiyor ya da gaflete düştü. Üniversitede görevli olduğu halde başvuru yapmıştı. YSK’da bunu gördü ve hemen haftasında bu kişiyi veto etti. Arkasından gelinen nokta çok üzücüydü. Bu ilimizde bulunan İYİ Parti'nin yapısı içerisinde Sayın Mete Türkay kukla başkanlık yapmıştır. Bu yapının hedefleri Orhan Çakırlar arkadaşımızı birinci sıra yapmak ve Edirne'den milletvekili seçtirmekti. Bunun için çok mücadele verdiler. Bu esnada tarihi bir rezalete imza attılar. Cumhuriyet'in yetiştirdiği bir öğretmeni ne yazık ki bu işe alet ettiler. Orhan beyin hanımını birinci sıraya yazarak, daha sonra istifasını kararlaştırıp, Orhan beyin birinci sıra gösterilmesine ve seçilecek adayın da Orhan bey olması üzerinden bir yöntem geliştirdiler.”

“OYLAR; İYİ PARTİ’NİN DEĞİL, CHP’NİN İKRAMIDIR”

İYİ Parti'nin Edirne'de aldığı oylar hakkında da, değerlendirmelerde bulunan Gürsel Şimşek, “Bu oylar, CHP’nin ikram ettiği oylardır. Dolayısıyla, CHP'nin ikram olarak dağıttığı oylarla 1 milletvekili seçildi. Asla bu oylar İYİ Parti'nin oyları değil. Bu oylar konjektürel gelişmeler sonucu burada toplanmış bir oy toplamıdır. Bu oylarla az da bir farkla milletvekili çıkarılmıştır. Ama artık, İYİ Parti için balayı dönemi bitmiştir. Akşener'in liderlik vasfıyla birlikteki o algısı Türkiye'de sıfırlanmıştır. İYİ Partililer bu harekete başlarken Meral Akşener'i Cumhurbaşkanı yapmak adına yola çıktılar ama zaman içerisinde rüzgarı ile başları döndü. Bugün İYİ Partililer meclise çıktı ama çok büyük eksiklikler olduğunu gördüler. Akşener'i yarı yolda unutmuşlardı. İYİ Partililer ömür boyu bu ayıptan kurtulamaz.” dedi.

“ALDATILDIK, KULLANILDIK, HARCANDIK”

Şimşek, sözlerini şöyle tamamladı: “Bizim bugüne kadar yaptığımız fedakarlıklar sonucunda geldiğimiz nokta sadece aldatılmışlık oldu. Bu kadar fedakarca yürüdüğümüz insanların arkasından biz kullanıldığımızı hissediyoruz. Biz bu işin içerisinde harcandık. Bunu itiraf etmek zorundayım. Bugün halen Mehmet Tolga Akalın, Ekrem Demir'in ve ekibinin görevde olduğunu görüyorum. Bu insanların olduğu bir partide bu ilde bu ile hizmet gelmez. Bu şartlar altında da bu insanların bulunduğu partide siyaset yapmak bana tamamen zul gelmektedir. Bunlarla birlikte adımın anılmasını asla istemiyorum. O nedenle bugün itibariyle İYİ Parti'yle olan bütün ilişkilerimi ben ve eşim kesiyoruz. Bu kafalar hakim olduğu sürece bundan sonra İYİ Parti ile asla birlikte olmayacağız, çalışmayacağız.”