ÖDP (Özgürlük ve Dayanışma Partisi) Keşan İlçe Başkanı Hasan Karagöz, 1 Kasım 2015 tarihinde yapılacak olan erken genel seçimler ile ilgili olarak değerlendirmelerde bulunup, son günlerde Türkiye’de yaşanan terör olaylarının seçimlere nasıl yansıyacağı konusunda görüş belirtti.

 ÇELİŞKİLİ DURUM İÇERSİNDELER

Karagöz, 1 Kasım 2015 tarihinde yapılacağı açıklanan erken genel seçimler ile ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, AK Parti’nin 2002 yılından bugüne kadar her şartta “Milli İrade” ifadesini seslendirdiğini vurgulayarak, bu sözler üzerine hayat kurduğunu, ancak 7 Haziran’da yapılan seçimlerde “Milli İrade”nin, AK Parti iktidarı olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Yapılan seçimlerde, halkın koalisyon istediğinin ortaya çıktığını dile getiren Hasan Karagöz, “Ancak MHP’nin tavrı anlaşılır değil. Siyasetsizliği siyasetini yapıyorlar desek daha doğru olur. Kendileri ile çelişkili durum içerisindeler. MHP, HDP’nin destek verdiği yerde biz olmayız diyor. Ancak bu çok tutarlı bir şey değil. Meclisin Başkanlık Divanı’nda her partinin temsilcisi var ve aynı masanın etrafına rahatlıkla oturabiliyorlar. Her komisyonda temsilci var. O masaya da rahatlıkla oturabiliyorlar. Bu anlamdaki tutarsızlıkları ortada. Bu nedenle AKP’nin koltuk değneği niteliği taşıyan bir durum sergiliyorlar. Önümüzdeki seçime, erken seçim denemez. Aslında seçim yenileniyor. Çünkü parlamento iradesini ortaya koyamadı. Etkisiz ve yetkisiz eleman konumundalar. Bugün tüm yetki ‘Kaçaksaray’da toplanmıştır. Tek belirleyici ve tek güç kendisi. Yaklaşık 2,5 yıl çatışmasızlık ortamı ve kimsenin burnu dahi kanamamışken ve böyle bir hayatın mümkün olabileceğini göstermişken, ne olduysa 7 Haziran’dan sonra, tek başına iktidar olamama olasılığı ortaya çıkınca, MHP’nin CHP’nin, HDP ile kurabileceği bir azınlık hükümetini destekler, 17-25 Aralık dâhil tüm yolsuzluklar ortaya çıkar kaygısıyla, koalisyon görüşmeleri olmadı. Görüşmelere başlarken bile bu görüntü vardı.” dedi.

ÇOCUKLAR BİLE GÜLER

Cumhurbaşkanı’nın, ana muhalefet partisi olan CHP’ye hükümet kurma görevi vermediğinin altını çizen Karagöz, bu görevi vermemesindeki nedenin, CHP’nin azınlık hükümetine destek verebilmesi olarak değerlendirerek, “Bu konuda söylediği ‘Beştepe’nin yolunu bilmeyene ben yetki vermem’ gerekçesine çocuklar bile güler. Sanki babasının servetinden bir şeyler bağışlayacakmış gibi bir şey yaratıyor. Oysa ki bulunduğu mevki bunu sorumlu kılıyor. Seçim tarihini de kendisi belirliyor. YSK, O’nun talimatı üzerinden 1 Kasım dedi. O emir verdi, YSK tamam dedi. 30 Ağustos Balosu’nda da milli iradeye; ‘İnşallah 7 Haziran’daki hata 1 Kasım’da tekrar edilmez ve memleket huzur bulur’ diyor. Bunu kim nasıl anlamak isterse anlasın ama 7 Haziran’da bizi tek başına iktidar yapmadınız. Bizi zora soktunuz. Akıllanın 1 Kasım’da da aynı sonuç çıkarsa, gözyaşları akmaya devam edecek’ mesajı veriyor.” diye konuştu.

TEK BAŞINA İKTİDAR ALGISI OLUŞTURULUYOR

Ağustos ayında yapılan seçim anketlerinde farklı bir sonuç çıkmadığını dile getiren Hasan Karagöz, AK Parti’nin oylarında bir yükseliş olmadığını belirterek, şunları söyledi; “Yandaş anketçiler, algı oluşturma anlamında sonuç açıklıyor. ‘Tek başına iktidara gelecekler’ algısı oluşturuluyor. Böylece seçmenin sandığa gitmemesi sağlanıyor ve AKP’nin oy yüzdesi artıyor. Burada CHP seçmenine önemli bir görev düşüyor. Bu sonucu görerek davranmak gerekiyor. Geçtiğimiz seçimde kullanılmayan %18’e yakın oylar kullanılsaydı, iddia ediyorum en az %10’u CHP’ye oy atacaktı.”

ŞU AN YAPILAN VATAN SAVUNMASI DEĞİL

Terör olaylarının bilinçli çıkartılmış bir şey olduğunu ifade eden ve IŞİD tarafından patlatılan bomba ile 32 kişinin hayatını kaybettiğini kaydeden Karagöz, hemen ardından 2 polisin şehit edildiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı; “Aynı akşam 2 polisimiz öldürülüyor. Sonrasında Kandil açıklama yapıyor ve sonrasında gözaltılar, bombalamalar başlıyor. Belli sayıda göstermelik IŞİD’çileri gözaltına aldılar ama şuanda gözaltında IŞİD’çi kalmadı. Gözaltında olanlar, Aleviler, Kürtler, sosyalistler, devrimcilerdir. Yapılan bombalamalara bakıldığında, 32 canı PKK, polisleri ise IŞİD öldürmüş gibi bir algı oluştu. Durup dururken de bu olaylar başlıyor. Karşı taraf da, hafife alınmayacak yılların silahlı gücü var. Yapılan açıklamalarda afaki oranlarda PKK’lı öldürüldüğü açıklanıyor. Fakat ortada ceset yok. Geçmiş yıllarda basında bu fotoğraflar yer alıyor, somut verilere de yer veriliyordu. PKK’nın askeri, polisi öldürmesi kabul edilebilir bir durum değil. Tayyip’in ve AKP’nin ekmeğine yağ sürüyorlar. PKK ne pahasına olursa olsun tek taraflı çatışmasızlık durumu ilan etmesi gerekiyor. 1 Kasım’da seçim olmasının ön koşulu bu. Bu ortamda çok adil bir sonuç çıkacağını düşünmüyorum. Bu nedenle 1 Kasım’a kadar, Ekim ayında yapılacak anketlere bakacaklar. Ben, seçimlerin yüzde bin500 1 Kasım’da olacağına inanmıyorum. Seçim ertelenebilir. Irak ve Suriye’ye asker gönderme, operasyon ve yabancı asker konuşlandırma tezkeresi olan ve ‘Savaş Tezkeresi’ adını verdiğim tezkere yetkisi de verildi. Savaş ortamı da oluşturulabilir. Ayrıca, eğer anketler kendisini tatmin etmezse, ‘Seçim koşulları yok. Güvenlik sağlanamayacağından seçimi erteliyorum’ yetkisi Cumhurbaşkanı’nda var. Burada anket yapanlara da çok iş düşüyor. Bu kanın bir an önce durması için yüzde 39’larda olan AKP’yi yüzde 55’lerde göstersinler de bu gencecik insanlar ölmesin. Şu an yapılan vatan savunması değil, saray savunmasıdır. Ölen askerler, polisler hep gariban çocukları. Ülkenin durumu artık vahim. 1 Kasım’dan sonra ne olacağı da belli değil. Diktatörler sokakta yıkılır. Birleşik halk muhalefetini sokakta örgütlemek gerekiyor. Bunları yenecek olan güç, böyle bir güçtür diye düşünüyorum. Bu anlamda hepimize görev düşüyor ve bu kanın durması gerekiyor. Şehitler gerçekten ölmesin. Ölmemesi için de yeter dememiz ve sesimizi yükseltmemiz gerekiyor. Bunu haykırmamız gerekiyor. Eğer 1 Kasım’da seçimler gerçekleşirse yine koalisyon çıkacak. MHP’nin tavrının sonuçlarını 1 Kasım’da göreceğiz. Geçtiğimiz seçimlerdeki oy oranını alacağını da düşünmüyorum. Artık sorumluluk almaları gerekiyor. Taşın altına artık gövdelerin konulması gereken süreçteyiz. 1 Kasım’da inşallah PKK tek taraflı çatışmayı keser ve seçimler olur, ancak kesmezse seçimlerin olacağına inanmıyorum.”